1.0. TANITIM

16.9K 475 64
                                    

Herkese merhaba ilk hikayemle karşınızdayım. Daha öncesinde bir şeyler yazma girişimlerimin hüsrana uğraması sonucu tekrar yazmak istedim ve ortaya "Yolun Yarısı" adlı bu hikayem çıktı.

Tecrübeli biri değilim, hatta iyi bir yazar da değilim. Sadece hikayemi paylaşabilmek için elimden gelenin en iyi haliyle yazıya döküyorum. Umarım okurken içinizde küçük de olsa bir parça bulur ve beğenirsiniz.

Yorumlarınızı ve oylarınızı paylaşmayı unutmayın <3

🌻

Tekrar bana doğru yöneldi "Al oku!" dedi öfkeyle.

Ellerimin arasına sıkıştırdığı buruşmuş gazete parçasını düzelttim. 1 Haziran 2022 tarihine ait bir gazete parçasıydı. Gözlerim önce gazetenin üzerinde duran fotoğrafımı görüp daha sonrasında büyük harflerle yazılmış manşeti okumakla yetindi.

"6 Aydır kendisinden haber alınamayan Ekim Demirel'in cesedi ormanlık alanda yakılmış halde bulundu!"

Elimdeki gazete bir sabun gibi ellerimden kayıp yere bıraktı kendini. Sıkışan kalbime elimle bastırıp adımlarımı geriye doğru attım ve arkamda duran tekli koltuğa bıraktım kendimi.

Başımı titreyen ellerimin arasına sıkıştırıp öne eğildim. Bugünü düşündüm. Eve gelişimi, yolda yürümemi, sahilde tanıştığım yaşlı teyzeyi...

Sonra daha da geriye gitmeye çalıştım. Bankta uyuyakalmamdan öncesini düşündüm. Neler olduğunu hatırlamaya çalıştım.

Ancak benim için ondan öncesi sadece koca bir boşluktu, o anlarda yok olmuştum sanki.

Gerçekten de yok olmuştum, ölmüştüm. İnsan yaşarken nasıl ölebilirdi ki?

Varlığımı, nefesimi, bedenimi hissedebiliyorum. Ama bugünden önceki ben neredeydim? Bankta uyanmadan önceki varlığım neredeydi?

Aklıma Şeker Portakalından Zeze'ye ait bir söz geldi:

"Şimdi acının ne olduğunu gerçekten biliyordum. Ayağını bir cam parçasıyla kesmek ve eczanede dikiş attırmak değildi bu. Acı, insanın birlikte ölmesi gereken şeydi. Kollarda, başta en ufak güç bırakmayan, yastıkta kafayı bir yandan öbür yana çevirme cesaretini bile yok eden şeydi."


YOLUN YARISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin