1

2.4K 65 166
                                    

Bugün sınıfa Zeynep diye bir kız geldi. Dersin ortasında sınıfa daldığı için bütün dikkatleri bir anda üstüne çekmişti. Böylelikle ders de kaynamıştı.

Herkes gibi ben de onu inceledim. Kıvırcık saçları ve kısacık boyuyla sevimli duruyordu aslında. Fakat yüzündeki ifade pek de sevimli değildi. Dersi bir anda böldüğü için öğretmenden zoraki bir şekilde özür dilemiş ve sınıfın ortasında hepimize tiksinir gibi bakmakla yetinmişti.

Bugün sıra arkadaşım rahatsız olduğu için okula gelmemişti. O yüzden öğretmenimiz de Zeynep'i benim yanıma oturtmuştu. Hoca bizi serbest bıraktığında onunla tanışmak için çabalamıştım. Sorularımı kısa kısa cevaplar ile geçiştirmişti. En azından cevap vermişti.

Ben onu sevmiştim ama o beni pek sevmiş gibi durmuyordu. Gerçi o kimseyi sevmiyor gibiydi.

Teneffüs olduğunda yanımdan kalkıp gitmişti. Okula daha yeni geldiği için ben de peşinden gitmiştim. En azından okulu gezdirirdim.

"Zeynep!"

"Ne var Çağrı?!"

"Okulu gezdireyim mi demek için geldim. Yeni geldin ya hani. Kaybolma diye."

"İyi, gezdir. Hızlı ol ama!"

Anlık bir sevinç ile kocaman gülümsemiş ve onun önüne geçip etrafı göstermeye başlamıştım. Bir yandan da konuşuyordum. Zaten sadece ben konuşuyordum. O hiç konuşmuyordu. Arada beni bırakıp gitti mi diye kontrol ediyordum. Her arkama döndüğümde beni "Hadi Çağrı devam et! Tenefüs bitecek şimdi!" diyerek beni tersliyordu.

En azından beni dinliyordu. Buna da şükür.

Daha bahçeye gidemeden tenefüs bitmişti. Sınıfa gidene kadar Zeynep beni azarlamıştı. Önümüzdeki tenefüs de gösterebilirdim. Niye bu kadar sinirliydi ki?

Derste tahtadakilerin hepsini defterime geçirememiştim. O yüzden Zeynep'ten defterini istemiştim. Fakat defterini bana değil yan sıradaki Arda'ya vermişti. Biraz üzülmüştüm ama bunu belli edip kavga çıkartmak istemedim. Zaten beni sevmiyordu, kavga edersek beni hiç sevmezdi.

Zeynep ile bahçeye inmiş ve etrafı gezmiştik. Sonrasında kantine gitmiştik. Yani o kantine gitmiş, ben de peşinden gitmiştim.

Okulun ilk günleriydi. Henüz havalar soğumamıştı. O yüzden kantinde çeşit çeşit dondurma vardı. Zeynep çubuk dondurmalardan birini istemişti ama sanırım yanında parası yoktu. Daha dondurmayı eline alamadan bırakmıştı. Sonrasında da yavaş adımlarla yanımdan gitmişti.

"Zeynep!"

"Yine ne var Çağrı?!"

"Dondurma aldım sana. Afiyet olsun."

Zeynep ilk başta dondurmayı kabul etmemişti. Niye kabul etmemişti ki? Ben mutlu olur diye almıştım. Bana daha çok sinirlensin diye değil...

"Çağrı benim de param var zaten! İstesem alırdım. Canım istemedi, geri bıraktım. Almana gerek yoktu."

"Şey... Para ödemedim ki! Benim kuponum vardı da o şekilde aldım. Eğer sorun paraysa parayla almadım. Yiyebilirsin."

Zeynep kızaran yanakları ile bana teşekkür etmiş ve dondurmasını nihayet yemeye başlamıştı. Biraz zor olmuştu ama amacıma ulaşmıştım. Zeynep'i mutlu etmeyi başarmıştım.

Okul bittiğinde Zeynep ve diğer arkadaşlarım ile vedalaşıp, demir kapının önünde beni bekleyen babamın yanına gitmiştim.

Beraber eve gittiğimizde yemek hazırlamıştık. Ardından bir yandan yemek yemiş bir yandan da yeni okul yılımın ilk gününü konuşmuştuk.

Ona Zeynep'ten bahsetmiştim. Bugün onunla arkadaş olmak için yaptıklarımı anlatmıştım ama o buna gülmek ile yetinmişti.

"Baba niye gülüyorsun?! Zeynep bana kızınca çok üzülmüştüm ben. Komik değil ki bu!"

"Bence ileride çok samimi bir arkadaşlığınız olacak Çağrı."

...

Önder amca ZeyÇağ shipper çıktı hdowydjwudish

Bu kitabı defalarca kez değiştirdim ve en sonunda böyle kalmasına karar verdim. Güzel olacağına inanıyorum. Bayadır düşündüğüm bir kitaptı ve çok emek verdim. Umarım siz de severek okursunuz!

Görüşürüz!

Amour EmpruntéHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin