"Çağrı tahtaya bakacaksın evladım dışarıya değil!"
Derste kafamı toplayamadığımdan dolayı hocanın dediklerine odaklanamadım bir türlü. Eh tabii öğretmen çocuğu olunca dersten kaytarma şansı olmuyor insanın.
Dersten sonra Ege ve Berk ile bahçeye indik. Aslında Zeyno ile konuşacaktım ama duyduklarımdan sonra yanına gidip pot kırmamak için tenefüsümü Ege ve Berk ile kaynaşmak için harcamaya karar verdim.
"Hiç kendini yabancı hissetme. Artık sen de bizden birisin sonuçta. Yani biraz ani oldu, kabul ediyorum ama ben eminim hemencecik kaynaşacağız."
"Aynen bro birbirimizi tanımamız iki haftaya bakar."
Berk ve Ege'nin dediklerini onaylamakla yetinmiştim. Sonrasında kantinde oturan Hazal ve Cemre'nin yanına gitmiştik. Ben geldiğim anda Cemre Hazal'ın yanından kalkmış ve Berk'in yanına oturmuştu. Bu ikisi sevgili miydi?
Berk ve Cemre kendi aralarında flörtleşirken Ege telefonu ile ilgileniyordu. Hazal da bana birşeyler anlatıp duruyordu. Ne kadar da güzel kaynaşmıştık ama (!)
"Bu Zeyno'nun derdi ne seninle? İkide birde sana bakıp duruyor, manyak mıdır nedir?!"
Hazal'ın dedikleriyle arkama baktım ve Zeyno'yu gördüm. Beni görür görmez gözlerini kaçırmıştı. Yanına gitmek istedim ama yanlış birşey söyleyip yanlışlıkla duygularını incitmekten çekiniyordum.
Bir de bana dün gece söylediği sürpriz meselesi vardı tabii. Sürprizi biraz erken öğrenmiştim sanırım. Belki de hiç dinlememem gerekiyordu. Hiç oraya gitmemem gerekiyordu.
"Çağrı sen beni dinliyor musun?"
Hazal'ın seslenmesi ile düşüncelerinden sıyrılıp ona dönmüştüm. Kıza da ayıp olmuştu. Hemencecik ondan özür dileyip dikkatimi ona vermeye çalışmıştım. Aklım Zeyno'dayken ne kadar Hazal'a odaklanabildiğim de tartışılır tabii...
"Çağrı biraz konuşabilir miyiz acaba?"
Zeyno'nun sesini duymamla ona dönmem bir olmuştu. Zeyno elleriyle oynuyordu. Bunu sadece heyecanlandığında yapardı.
Hazal ile konuşurken bizimle ilgilenmeyen Berk, Ege ve Cemre, Zeyno'nun sesini duyar duymaz bütün dikkatlerini bize vermişlerdi. Hazal kedi gibi bakışlar atarken diğerleri ise kızgın bakışlarıyla resmen Zeyno'yu masadan kovuyordu. Neden Zeyno'dan nefret ediyorlardı ki?
"Eeee peki madem. Konuşalım."
Zeyno minik bir tebessüm ile önümden yürüyerek bahçeye çıkmıştı. Ben de onu takip ediyordum. Arkamdan Hazal ve diğerlerine baktığımda Hazal'ın öfke ile diğerlerine birşeyler anlattığını görmüştüm. Umarım bu öfkelendiği şey Zeyno'nun benimle konuşmak istemesi değildir.
"Çağrı bugün çıkışta beraber kafeye gitsek olur mu? Demiştim ya dün sana bir sürprizim var diye."
"Tamam, gideriz. Fakat sana birşey sormam gerek."
Zeyno'nun suratı bir anda solmuş ve neşenin yerini tedirginlik almıştı. O, soracağım sorudan ben ise alacağım cevaptan tedirgindim.
"Bugün seni Ali ile konuşurken gördüm. Ne konuşuyordunuz?"
"Şey... Çok önemli birşey değil aslında. Onu affetmemi istedi. Ben de bu saatten sonra onu affedemeyeceğimi söyledim. Sorun yok yani."
Yalan söylüyordu. Ali'ye bundan çok daha fazlasını söylemişti. Neyse, bugün kafede devamını da söyleyecekti. Sadece beklemem gerekiyor.
"Zeyno sana kötü şeyler demiş olabilir ama o yine de seni seviyordu. Sen de onu seviyordun. Kötü bir ilişkiniz olsa da bunu değiştiremezsin. O yüzden bu yaşananları geride bırakıp arkadaş olmayı dene derim."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amour Emprunté
FanficÇağrı'nın hayatını değiştiren kız, onun hayatı olmuştu. 04.02.2023 #zeyçağ🥉 19.01.2023 #cağrıkoçak🥈 08.01.2023 #çağrıkoçak🥉 13.12.2022 #almav🥉 02.12.2022 #zeynosarı🥈 26.11.2022 #mavi🥉 23.11.2022 #egeşimşek🥈 23.11.2022 #berkyağızoğlu🥈 19.11.2...