22

202 19 33
                                        

Bu günlüğe en son yazdığımda Zeyno'nun doğum gününü kutlamıştık. Güzel zamanlardı. Şimdi ise yaklaşık olarak 9 yıl sonra yeniden bu günlüğe yazıyorum.

Günlüğümü Derya Abla ve babamın aldığı yeni eve taşınacağımız gün kaybetmiştim. Ve aradan 9 yıl sonra babamlara Zeyno ile düğün tarihi aldığımızı söylemek için gün eski odamda buldum.

Odam aynı bıraktığım gibiydi. Zeyno ile fotoğraflarımın bazıları hâla yatağımın başında duruyordu. Sadece aradan 9 yıl geçtiği için ister istemez biraz eskimişlerdi.

Zeyno ile birlikte annemlerin yanına gidip seçtiğimiz düğün davetiyesini verip evleneceğimizi söylediğimizde heyecandan kalpleri duracaktı neredeyse! Onlar şimdiden torunun hayalini kuruyorlardı.

Aslında Ali de bugün babamlara ziyarete gelecekti fakat kendisi artık bir futbolcu olduğu için vaktinin çoğunluğu antrenmanlarda geçiyordu. Yine bir antrenmanı olduğundan gelememişti. Bu yüzden onu görüntülü aramış ve müjdeli haberi öyle vermiştik.

Vefa tıpkı istediği gibi doktor olmuş ve kısa zamanda elde ettiği başarısıyla Türkiye'nin tanınan profesörlerinden biri olmuştu. Resmen imkansızı başarmıştı. Bundan iki yıl önce de bir konuşma yapmak için gittiği Amerika'da burslu okuyan bir üniversite öğrencisi ile tanışmıştı. Şuan da uzak mesafe ilişkisi yaşıyorlar.

Gerçekten de aşk engel tanımıyor.

Vefa evleneceğimizi duyduğunda çok sevinmiş ve bizi tebrik etmişti. Onunla daha çok konuşmak isterdim ama kendisi artık önemli biri olduğu için pek boş vakti olmuyor.

Arap, abisinin açtığı dükkanı devralmış ve nişanlısı Duru ile orayı işletiyordu. İstanbul'daki en lezzetli dondurmalar onların dükkanlarında olduğundan onların dükkanlarından çıkmıyoruz. O yüzden onların davetiyesini dükkana uğrayıp götürmeye karar verdik.

Mavi ise avukat olmuştu. Aslında Ali ile beraber Almanya'ya yerleşmek istiyorlardı. Bu yüzden Mavi üniversiteden kaydını sildirecekti fakat Ali maçlar ve antrenmanlardan dolayı Mavi'ye çok vakit ayıramıyordu. Mavi ile bu yüzden arası açıldı ve geçen yıl bu aylarda ayrıldılar.

Mavi ve Ali'nin ayrılmasını pek ciddiye almamıştık çünkü onlar hep böyleydi. Ayrılır ve sonrasında yeniden barışırlardı. Fakat geçen yıl cidden ayrıldılar. Ve sanırım ikisi de birbirini çoktan unutmuştu.

Mavi'nin telefonu kapalı olduğundan davetiyesinin fotoğrafını atmıştık. Genelde saat akşam sekizden sonra aramalarımıza dönerdi.

Ve son olarak Ege'yi aradık.

Ege, babasının iflasından sonra babasıyla beraber Tozluyaka'ya taşınmıştı. Babası ve annesi boşanmıştı. Velayetini babası aldığından babası ile beraber yaşamıştı. Dedesinin ani ölümünden kalan parayla şirketi güç bela kurtarmışlardı. Bundan 6 ay önce de Ege'nin babası kanserden dolayı vefat etmiş ve Ege şirketin yen CEO'su olmuştu.

Şu ana kadar evlenmemiş olmamızın bir hata olduğunu söylemiş ve işi her zamanki gibi şakaya vurmuştu. Bu yüzden benimle "hanımcı" diyerek dalga geçmesine pek takılmıyorum.

Arkadaşlarımızı aramamız bittiğinde babamlarla birlikte yemeğe geçmiş ve havadan sudan sohbet ediyorduk.

Tam o sırada televizyonda bir haber çıktı.

"Yağızoğlu ailesi belki de en zor günlerini yaşıyor. Berk Yağızoğlu'nun eşi Cemre Yağızoğlu'nun ani ölümü bütün aileyi sarsmış durumda. Cemre Yağızoğlu'nun ölüm sebebi net olarak bilinmese de intihar olduğundan şüpheleniliyor."

...

Amour EmpruntéHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin