Amour Emprunté

21

Elimdeki dondurmalarla Zeyno'nun karşısındaki sandalyeye geçtim ve birlikte dondurmalarımızı yedik. Zeyno yine her zamanki gibi dondurma yerken her yerini batırmıştı.

Çağrı peçete versene şurdan, ağzım burnum battı yine."

Masanın üstündeki kutudan aldığım peçeteyle ağzının kıyısındaki dondurmayı sildiğimde donup kalmıştı.

"Zeyno'cum nefes alabilirsin. Sadece ağzındaki dondurmayı sildim."

Zeyno nihayet kendine gelmiş ve hemen ardından yanakları kızarmıştı. Bunu farkedince yan tarafındaki şu şişesini kafasına dikmişti.

Zeyno bugün biraz fazla stresliydi.

"Çağrı benim şarjım bitmiş de bizim gruba senin telefonundan mesaj atsam olur mu?"

Ceketimin cebinden çıkardığım telefonumdan WhatsApp'ı açıp Zeyno'ya verdim. Hızlıca olduğumuz yerin manzarasını çekmişti. Sonrasında nedense kaşları çatılmıştı.

"Çağrı benim ismimin yanında niye pembe bir çiçek var?"

Telefonu elinden alıp uygulamadan çıktım ve ana ekranımdaki fotoğrafı gösterdim. Hâla anlamamış gibi durduğundan fotoğrafla alakasını anlatmaya başladım.

"Okulun ilk zamanları okulun öğrencilerin kaynaşması için düzenlediği piknikte bu çiçeklerin önünde fotoğrafını çekmemi rica etmiştin. Fotoğrafları düzenlerken galeride bunu görünce kıyamadım ve sakladım. O zamandan beri galerimde duruyor. O gün oradaki çiçekler aynı senin utanınca kızaran yanakların gibi pespembe olduğundan seni o çiçekle kaydetmek istedim."

Zeyno, dudağıma minik bir buse kondurduktan sonra hesabı ödedim ve plandaki gibi Zeyno'nun bisikletiyle Tozluyaka'ya gittik.

Zeyno onu evine bırakacağımı zannettiğinden onun evini geçtiğimde epey şaşırmıştı.

"Çağrı görmüyor musun? Evimi geçtin. Nereye gidiyoruz?!"

"Sürpriz Zeyno'cum. Gittiğimizde öğreneceksin. Hem merak etme, yolumuz kısa."

Bizimkilerin beklediği parka geldiğimizde Zeyno'nun gözlerini kapadım ve beraber büyük masanın önüne gittik.

"Gözünü açabilirsin."

Zeyno'nun gözlerinden elimi çekmemle birlikte Arap, Vefa ve Ali'nin patlattılar konfetiler havada uçuşmuştu.

"İyiki doğdun sevgilim. Nice mutlu yaşlara. "

...