TAMAMLANDI✔
"Selam! Artık kaç gün kaldığını saymayı bıraktım... Ama biliyorum az kaldı. Gidiyorum. Gitmek zorundayım. Ölüyorum... Her gün geçtikçe ölümün fısıltısını daha net duyuyorum... Duymak zorundayım.
Bugün yine unuttum. Evimin yolunu unuttum...
Kimi için hiçbir değeri olmayan saniyeler dakikalara , dakikalar saatlere , saatler günlere , günler yıllara dönüştüğünde ne kadar geç kaldığını anlayabiliyordu.
Kimileri o 1 saniyenin değerini her şey bitmeden önce farkedebilirken kimileri her şeyden habersiz kendi sonunu yazıyordu.
İnsanlar cahildi. Kaybetmek , geç kalmak ne demek yaşamadan anlamıyor , kendi kaderlerini karalıyorlardı aslında her şeyden habersiz.
Bir tebessüm... Edemediği 1 saniyelik bir tebessüm için Dünya'nın herhangi bir yerinde yaşayan biri yıllar boyunca acı içinde kıvranıyor , ömrünü pişmanlık içinde geçiriyordu.
Aslan da gözlerini , 1 saniye için Rabbine yalvaracağı günlere açmıştı o sabah.
Telefonu hiç durmadan çalarken kız kardeşinin saçlarını belki de son kez yavaşça okşamış ve onu uyandırmamak için telefonunu alarak yavaşça odadan ayrılmıştı.
Eğer kardeşini canlı gördüğü son saatler olduğunu bilse hiç ayrılır mıydı o odadan?
Dumanlar Ailesi yavaş yavaş güne gözlerini açarken , zaten simsiyah bulutların kapladığı gökyüzünden serpilen yağmur damlalarını tebessümle karşılamışlardı.
Uzun zamandır yağmur yağmadığından yağmur damlalarının sesine uyanmak onları sevindirmişti. Ailecek severlerdi yağmuru. Onlar için yağmur yağması demek güzel şeyler olacak demekti.
Fatih Bey , Yeliz Hanım'a yağmurun altında teklif etmişti evlenmeyi.
Bersu Dumanlar , yağmur yağarken hoşlandığı çocuğa açılmış ve mükemmel sayılabilecek bir ilişkinin kapılarını aralamıştı.
Semih , yağmur yağarken özel yetenek sınavını kazandığını öğrenmişti.
Birkan , sevdiği kız trafik kazası geçirdikten sonra yağmur yağarken öğrenmişti hayatı tehlikeyi atlattığını.
Rüzgar , yağmur yağarken mezun olmuştu tıp fakültesinden. Yağmur yağarken ilk riskli ameliyatını başarıyla tamamlamıştı.
Aslan , yağmur yağarken yıllarca uğraştığı hukuk bürosunu açmıştı.
Deniz doğduğunda da yağmur yağıyordu mesela.
Dumanlar Ailesi aslında bulutların onlar için ağladığını bilse yine de sevinirler miydi?
Ama Yiğit için yağmur uğursuzluktu. Kolunu kaybettiğini de sol yanının ihanetini de yağmur yağarken öğrenmişti.