Merhabalar serime hoşgeldiniz. Başlarken sadece şunu söylemeliyim. İlk iki bölümün sizin için sıkıcı olacağına eminim ama benim için zaman ayırıp okursanız çok mutlu okurum. Haftada iki bölüm atmaya çalılıcam . Tabi okullar açılınca bu birede düşebilir. Her neyse hikayemde yazım hatası varsa affola iyi okumalar
~~~~~~~~~~~~~~~“Hadi ama leydim. Birkaç saatten ne zarar gelebilir ki?” dedi Kara Kedi harfleri uzatarak. Şu anda beni 1 yıldır yapmaya çalıştığı gibi vakit geçirmeye ikna etmeye çalışıyordu. Ona her ne kadar kahraman olduğumuzu ve böyle şeyler yapamayacağımızı söylesem de beni dilemek istemiyordu. Aslında bu halleri hoşuma gitmiyor değil. Şirin tavırları beni her zaman gülümsetiyor.
Israrlarına daha fazla dayanamadım ve kabul ettim. “Tamam, ama sadece bu seferlik.” Bir anda kendini kaptırıp bana sıkıca sarıldı. Ani hareketi karşısında tepki veremediğim için kollarım iki yanımda sıkışmıştı. Yüzündeki çocuksu gülümsemeyle benden ayrılıp omuzlarımdan tuttu ve gözlerime baktı. “Teşekkür ederim leydim! Kesinlikle hayal kırıklığına uğramayacaksın.” Sopasını eline aldı ve ekranı kontrol etti. “Ups. Saat geç olmuş. Yat dinlen leydim. Hemen gidip hazırlık yapmalıyım. Her şey mükemmel olmalı! Sana haber vereceğim. Görüşürüz!” Sopasıyla çatıdan atladığında arkasından bakakaldım. “Şapşal kedi.”
ADRİEN
Odama yüzümdeki gülümsemeyle odama indiğimde dönüşümden çıktım. Plagg havada takla atarak yatağa yüz üstü düştü. “Ağğğ hadi ama! Sırf sen böceğinle vakit geçireceksin diye ben peynirimden ayrı kalıyorum.” Böcek kelimesini alaylı bir tavırla söylemişti.
“Ahh… Sonunda kabul etti Plagg.” Kafamı cama yasladım ve gecenin güzelliğini izledim. “Öğk iğrenç! Kapa kulaklarını güzel camambertim.” Dedi ve o çok sevdiği camambert dilimini gömdü. Evet, bildiğiniz gömdü. Küçük durduğuna bakmayın. Kamyon tekeri büyüklüğündeki bir peyniri tek lokmada yiyebilir.
Onu umursamadan camdan dışarı bakmayı tercih ediyordum. Kafamdaki planı düzenlemeliydim. Böyle bir fırsat bir daha ayağıma gelmezdi bu yüzden mükemmel olmalıydı. Aslında aklımda basit bir şey vardı. Ama çok mu basit kaçardı? Ucuz mu gözükürdü? Böyle şeyler hakkında fazla bilgim yoktu. Sadece Nino’nun Alya için yaptığı bazı randevulardan görmüşlüğüm vardı.
Banyoya girdim. Gün sonu yorgunluğu en güzel sıcak bir duş ile atılabilirdi. Çıktığımda yatağımdaki domuz horlayarak uyuyordu. Yatağa girdim ve ellerimi başımın arkasında birleştirerek tebessüm ettim. Yarın bazı işlerim vardı. Bu yüzen planı ondan sonraki gün yapmak daha iyi bir fikirdi. Çok güzel olacaktı çok… Derin bir nefes aldım ve huzurla verdim. Sevdiğimin içinde kaybolduğum mavi gözlerini düşleyerek uykuya daldım.
Sabah alarmın sesiyle yerimden kalktım. “Sustur şu saçma şeyi Adrien!” doğal olarak evin kokuşmuşu da uyanmıştı. “Bağırma kulağımın dibinde. Kafamda ne işin var?” Başımı sağa yatırarak düşmesini sağladım. Yataktan çıktım ve banyoya yöneldim. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Saçlarımı düzelttim. Odaya geri döndüğümde dolabımdan bugün için bir şeyler çıkardım. Giyindim ve odamdan çıktım.
Kapımın önünde Nathalie’yi gördüm. “Günaydın Adrien.” Gülümseyerek selam verdim. “Günaydın.” Merdivenleri indim ve yemek odasına geçtim. Artık babamı sorma zahmetine bile girmiyordum. Eskiden tek isteğim en azından birlikte kahvaltı yapabilmekti. Ama o da gelmiyordu artık içimden. Sanırım büyüyorum.
Kahvaltımı yaparken bir yandan da günlük planıma bakıyordum. Aslında bakıyormuş gibi davranıyordum. Aklımda leydim vardı. Bu günün bir an önce bitmesini ve yarın akşam olmasını istiyordum. Ona nereye gideceğimizi söylememiştim. Sürpriz olacaktı. Planıma göz attım ve tableti kapattım. Hızlıca kahvaltımı bitirtip evden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECELERİN AŞKI [Ladynoir]
Teen FictionKahraman olmalarından bu zamana kadar 1 yılı geride bırakmış olan Kara Kedi ve Uğur Böceği'nin aşk ve kendi özel hayatlarında olan karmaşıklıklar onları nasıl etkileyecek acaba.