3

329 27 37
                                    

Şu an vericeğim cevaba karşın ya utanarak evime dönecektim ya da bu kedi beni esir alacaktı. Tüm bu düşüncelerime rağmen dudaklarımdan şu kelimeler döküldü. "Sen de benim hoşuma gidiyorsun."

Cümlemi bitirir bitirmez dudaklarıma yapıştı. Anında karşılık verdim. Bana zarar vermek istemiyordu ama kendine hakim olamıyordu. Arada dudağıma küçük ısırıklar bıraksa da ve öpüşü sertleşse de şefkatliydi.

Dudaklarımız ayrıldığında saniyesinde geri birleşti. Ağzımı araladığım an dili dilimle buluştu. Eli elimden ayrılıp bacağımda konumlandı ve orayı okşadı. Kendimi sıksam dahi ağzımdan küçük iniltiler kaçıyordu. Kendime hakim olamıyor ve ağzının içine doğru kısık kısık inliyordum.

Benim bir elim ensesindeki saçları çekiştirirken diğer elim göğsü ile karnı arasında dolanıyordu. Dilime sert davrandığında tırnaklarımı ona batırıyordum. Bununla birlikte boğazından bir hırıltı çıkıyor ve karnını içe çekiyordu. Git gide sıcakladığı ve daha fazlasını isrediğimi hissediyordum. Eğer biraz daha böyle devam edersek bu gece hiç ö iyi bitmeyecekti.

Neyseki bir kaç dakika devam ettikten sonra kara kedi dudaklarımızı nefes nefese ayırdı. Alnımı alnına yasladım ve gözlerimi kapatıp orda dinlendim. Gözleri gözlerimi bulduğunda biraz utandım çünkü böyle bir şey beklemiyordum,bakışlarından anlaşılırsa  o da beklemiyordu.

Dudağımı anlık ısırıp işaret parmağımla burnuna dokundum "Gitmeliyim" sesim kısıktı. ÇÜNKÜ ÇOK UTANIYORUM. "Sizi evinize bırakayım mı leydim?" hafifçe güldüm "Belki beni davet edip kahve ısmarlarsın;)"

Çapkın kedi ben bilmez miyim senin niyetini. "Rüyanda görürsün" dedim gitmeye hazırlanırken." Zaten görüyorum;) " dedi çekinmeden. "Kedi!" yuruğumu uzattım onu korkutmak için. O çoktan ayağı kalkmış üstünü çırpıyordu. "Tamam, tamam kızma mavişim" hafif bir tebessümde bulundum. "Bu arada gitmeden size sormam gerekiyor."

Ona "nedir?" bakışları attığımda söze başladı "Siz güzel bayan benim sevgilim olur musunuz acaba?" ağzım aralık ona bakıyordum. Yani az önce öpüştüm hem de baya baya tutkulu bir şekilde. Her şey ortadaydı. Teklifini kabul etmeliydim ama ya Adrien. Onu unutabilicek miydim?

Kara kedi bana çok şey kattı ama Adrien benimle hiç ilgilenmedi. Aslında şu son dört yıllık partnelliğimizin son 1 yılında kara kediye boş değildim.

"Olurum, olurum tabii ki" yanına gittim ve yanğını öptüm. Geri çekilecekken beni bileğimden tutup engelledi. O da yanağıma bir öpücük bıraktı "İyi geceler sevgilim." dişlerimi göstererek gülümsedim "İyi geceler sevgilim:)"

Daha fazla oyalanmadım ve çatılardan atlayarak gözden kayboldum.

...

"TAMAM SAKİN OL, SAKİİİN OOOLLLL." kendimi odamda futbol antrenörü gibi yatıştırmaya çalışıyordum. Tikki ise bir kenara geçmiş kurabiyesini didiklerken bana kıkırkıkır gülüyordu. "Ne gülüyorsun be?" ani çıkış yapmamı beklemeyen tikki başka bir şeyle ilgileniyormuş gibi yapmaya başlamıştı.

Odamda koliler vardı. 18 yaşımdaydım ve yaklaşık bir kaç ay sonra 19'a girecektim. Üniversite sonuçlarım belli olmuştu ve şansıma Paris'teydim.
Ama artık eve çıkmak gerekiyordu. Bizim evden sadece bir kaç kilometre uzakta minimal bir evdi. Evin bütün tadilatları bitmiş büyük eşyalar yerleşmişti. Sadece kişisel eşyalarım kalmıştı. Bir motosiklete sahip olduğum için ulaşımım kolaydı. Ama bu eşyaları motosikletle taşıyamayacağım için babam arabasıyla götürecekti.

Büyük ihtimalle 1-2 güne bu evden ayrılacaktım. Bütün anılarım buradaydı. Adrien bana 4 yıldır başka gözle bakmamıştı ve en yakın arkadaşlarımdan biri haline gelmişti. Onun yanında eskisi kadar utanmıyordum ama bazı anlar var ki heyecandan ölüyordum.

Fakat artık böyle bir sorunum olmayacaktı. Olmamalıydı. Söylediğim gibi son 1 yıldır Kara Kediye boş değildim. Ama Adrien'ı da göz ardı  edemiyordum.

Artık onla çıkıyor olmamız beni mutlu etmişti aslında. Hala kafam karışıktı. Kara Kediyle çıkıyor olmam kafamda bazı duyguların netleşmesine yardımcı olacağını biliyordum. Ama içimdeki istek netliğimin Kara Kedi tarafından olmasını diliyordu.

...

Sabah kalktığımda babamın fırına inmemiş olduğunu gördüm. "Günaydın kızım" babamın sesinin kulaklarıma gelmesinden anlamıştım bunu. "Günaydın baba." merdivenlerden indim ve uykulu gözlerle sofraya oturdum."

" Bugün eşyalarını taşıyalım senin içinde uygunsa eğer. Zaten okulların kapanmasına 1 hafta kaldı. "(Burda bir mantık hatası yapmışım. Başta okula gitmeme gerek yok diyorum sonra üniversite fln takmayın yani burda bitsin)

" Olur bana uyar baba" tabağımdaki salatalığı ağzıma attım. "Bugünlük sadece şirkete fikir için gitmem gerekiyor. Geçen haftadan sözüm vardı." başını beni onaylarcasına salladı ve tekrardan önüne döndü.

Odama çıktığımda üstümü değiştirdim ve şirkete yol aldım. Vardığımda beni tanıyan güvenliğe selam verdim ve şirket patronunun yanına çıktım. Kapıyı tıklatıp " Gir" iznini duyunca içeriye geçtim.

Patronun yanında saçları kumral gözleri ela ve orta ten renkli birini gördüm. "Ah hoşgeldin Marinette" bana oturmam için deri koltuğu gösterdi. "Hoşbuldum" dedim oturduğumda elbise yüzünden açılan bacaklarımı kapatmaya çalışarak.

"Bu Carlos, bir süre beraber çalışacaksınız. Sana söylediğim yardım gerektiren tasarımlarda ortak olmanızı istiyorum." Carlos bana sıkmam için elini uzattı. Bakışlarını sevmemiştim ama hemen yargılamamak lazımdı. Gülümseyerek elini sıkacağım sırada elimi çevirip öptü." Tanıştığımıza memnun oldum güzel bayan" şaşırdım ama daha çok sinirlenmiştim. Bu ne gevşeklikti böyle. " Bayan Marinette, ben de tanıltığıma nemnun oldum" dedim onu düzelterek.

...

Carlosla yanyana oturmuş tasarımlar hakkındaki düşünvelerimizi söylüyorduk. Ama ben babamı gereğinden fazla beklettiğimi düşünerek kalkmaya karar verdim. "Ben artık gitmeliyim. Yapmam gereken bazı işlerim var istersen yarın devam edebiliriz" sandalyeden kalkarken o da beninle birlikte kalktı. " Tamam yarın devam ederiz. Seni bırakmamı ister misin?" benimle birlikte kapıya yürüdü ve kapıyı açtı "Ah hayır babamla buluşucam zaten gerek yok."  "Peki sdn nasıl istersen."

Babamla bulultuğumda beraber eve geçmiş kolileri tek tek arabaya yüklüyorduk. "Bu da sonuncusu." elindeki son koliyi yüklerken konuştu. İkimizde arabaya binip evime doğru yol aldık.


Fransadaki üniversite ve okullar hakkında hiç bir bilgim yok ve dediğim gibi mantık hatası var kusura bakmayın. Marinette neredeyse 19 yaşına girecek bir üniversiteli lu an gitmiyor gidecek.

GECELERİN AŞKI [Ladynoir] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin