Mucize mi? Hah, kendi mucizemi kendim yaratırım.
Yukarıda birkeltirdiğim ellerimden biribi kurtardığımda suratına yuruğu geçirdim. Sersemlemesinden yararlanıp diğer elimi bir hışımla çektim ve bacaklarımı kendime çekerek onu göğüsünden ittim.
Bu haraketimle yere yapışan Carlos'un üstüne çıktım ve anahtarı aramaya başladım. "Üstümde olmak için bayağı heveslisin galiba güzelim" anahtarı aldıpımda bu lafıyla durdum ve takmayarak kapıya yöneldim.
Arkamdan geldi ve beni kapıyla arasına aldı. Ellerimi bu sefer arkada birleştirdi. Anahtarı almak istedi ama bırakmadım. "Sana söyledim, kimse bana karşı gelemez" boynuma yönelerek öpmeye başladı. Şu anda kendimden iğreniyordum. Yine ağlamaya başladım. Bilerek yapmasam bike şu an ihanet ediyormuşum gibi hissediyordum.
Dudakkarım hızlı nefes almak ve ağlamaktan kurumuş boğazımda bir yumru oluşmuştu. Şu anda dünyadaki hiç bir şey beni kendimden daha fazla iğrendiremezdi. Derimi yüzmek istiyordum. İğrenç dudaklarının değdiği her yerde sigara söndürmek ve orayı yok etmek istiyordum.
En son kendimi toparladım burda bitemezdi. Ben burda pes edemem. Aldığım hırsla kasıklarına tekme geçirdim. Acıyla inledi ve bacaklarını birbirine bastırdı. Bu fırsattan yararlandım ve kendimi dışarı attım
...
Eve nasıl geldim bilmiyorum. Akmış maskaram ve eyelinerımla birlikte direkt banyoya girmiştim. Tikki benle birlikte gelmiş şiddettli ağlamamı dindirmeye çalılıyordu. "Marinette lürfenn... Lütfen sakin ol" onunda gözleri dolmuştu. Bağıra bağıra ağlıyor bir yandan boynumu kızartacak kadar sert sıvazlıyordum. En son elbisemin fermuarını indirdim. "B-b-bir duş a-a-alıp geleceğim hıh." sondaki hıçkırığımla tikkinin daha fazla endişelenmemesi için onu dışarı yollamıştım.
Suyu açtığımda içine girdim ve hemen filemi alıp duş jelini boşaltttım. Boynumu delicesine lifledim. Bir kez daha ve bir kez daha. Bunu beş kere tekrarladım. Aynı işlemi bacaklarımada yaptım. Ağlamam devam ediyordu. Hala temizlensiğime inanmıyor, nefesinin bile değdiği yerleri delicesine kızartıyordum.
En son banyodan çıktığımda boynum kızarıktı. Derim soyulmuş hatta bağzı yerleri morartmıştım. Çıktığımda ilk başta tikkiyi göremedim. Üstümü giyindiğimde o tatlı sesi duydum. "Marinette, iyi misin?" ağlamaktan kızarmış gözlerle ona döndüm. "Evet iyiyim." boynumu gördüğü anda ağlayarak bana uçtu ve yanağıma sarıldı.
"N-neden dönüşmedin ki!" ona sarıldım"bunu yapamayacağımı biliyorsun. " onunla birlikte yatağa geçtim ve uyuya kaldık.
...
Sabah kalkarkalkmaz ilk işim şirkete geçmek oldu. Bütün görgü kurallarını bırakarak patronun odasına daldım. O adi şerefsiz ebesini ****** ******* ******* ******* ******* ****** **** ********* *** *** * * * **** ***** ***** **** çocuğu ordaydı. "Efendim bu adam tam anlamıyla bir sapık!!!!" adam gayet rahat bir şekilde duruyordu. "Marinette sencede biraz abartmıyor musun? İnsanlar yapar böyle şeyler. Sen de naz yapma da şu çocuğun oluver"Ne? Bu adam ne sikim saçmalıyordu!?!?
"Siz ne dediğinizin farkında mısınız?!?!?" bir nefes verdi ve gözlerini devirdi. "Ne var bunda? Kaç yılındayız bu tür şeyler normal." onlara doğru bir adım attım. "HAYIR EFENDİM NORMAL FALAN DEĞİL," masadaki şeyleri onlara fırlatmaya başladım "DÜNYADA KADIN ERKEK FARK ETMEKSİZİN HİÇ KİMSE BİRİNE İSTEMEDİĞİ SÜRECE SAHİP OLAMAZ!"
Önce o piçe sonra da diğer piçe sağlam bir tokat geçirdim ve kapıya yöneldim "Bir daha benimle iletişime geçmeyin!" ve kapıyı çarptım. Rahatlamış mıydım? Hayır çünkü kara kediye bilmese dahi bir açıklama borçluydum ve onunla bu akşam konuşmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECELERİN AŞKI [Ladynoir]
Teen FictionKahraman olmalarından bu zamana kadar 1 yılı geride bırakmış olan Kara Kedi ve Uğur Böceği'nin aşk ve kendi özel hayatlarında olan karmaşıklıklar onları nasıl etkileyecek acaba.