Bodrum kat

341 18 6
                                    

Medya : bodrum kat

"2 ay/ tekme"

Yeliz hanım'la konuşmamızın ardından tam 25 dakika geçmişti herkes kalkmıştı ve bahçede kahvaltının hazırlanmasını bekliyorduk bahçedeki oturma grubunda oturuyorduk ve bahçeye bir adam girdi ve benim caprazimdaki koltuğa oturup bana döndü

"Tuana'cım iyimisin kızım?" Diyerek bana bir soru yöneltti beni nereden tanıyordu bilmiyorum ve ilk defa görüyordum

"İyiyim teşekkür ederim'de , siz kimsiniz? ilk defa görüyorum" Gülümseyerek cevap verip bu kez ben ona soru sormuştum herkes başka birşeyle meşguldü, ama bizi dinlemek ve benim üslubumu görmek istermiş gibi beni inceliyordu herkes, ülkü hariç çünkü o beni biliyordu

"Ben kayınvalide'nin erkek kardeşi, Yağız,berat , seninkinin ve d-" birşey daha söylücekken söylemekten vaz geçti ve devam etti "dayıları oluyorum bu keratlarin, adım emir" dedi

"Anladım, memnun oldum efendim, peki benimki nasıldı küçük'ken böyle haylaz ve yaramaz'mıydı Küçükken'de?" Gülerek sorduğum bu soruyla çağan araya girdi bahçedeki herkes gülüyordu bu soru onları çocukların küçüklüğüne ve eskiye götürmüş olmalıydı...

"Öh- öhm- güzelim ben haylaz ve yaramaz'mıyım yani" diyip gözlerini kısmıştı

Bense "yani ilk tanıştığımız'da da uslu durmuyordun ki haylaz serseri gibi birşeydin , ne yani haylaz olduğunu kabul etmiyor'musun?" Evdeki herkes bizim konuşmamız bütün evi kahkaya boğmustu

Yeliz hanım sohbete katılmak için konuşmaya başladı "kızım sen bunu küçük'ken görücek'tin o kadar çapkın'dı ki" sohbete gülümseyerek ve benim canımı sıkmak için girmişti buna emindim ve hiç tavrımı
bozmadan gülümseye devam ettim

O'da konuşmaya "küçük'ken bir kızı tuttu dudağından öptü-" çağan araya girerek

"Anne! Sen ne anlatıyorsun ya küçük'müşüm o zaman hem en capkinimiz Yağız'dı hâlâ'da o" çağan topu yağız'a atmıştı göz kirpip ülkü yağız'a dönüp bakmıştı

"Haa evet bende hatırlıyorum berat değilde çağan ve yağız çok çapkındı, Yağız bir kere küçük'ken bir kızı eve getirmişti ve demişti ki , biz evcilik oynucaz o anne ben baba olucam demişti o gün o kadar şaşırdım ki evin içinde ağır abiyim diyerek dolaşan küçük çocuk bana evcilik oynucaz babanne diyordu" bahçede kahkahalar çoğalınca Yağız oturduğu yerde kipirdanip ülkü'ye baktı

"Babaanne dün dayım, bugün sen , siz benim karizmami mahvetmek felan istiyorsanız ,lütfen durun!" Yağız bundan rahatsız olmuş gibi durun derken devamını söylerlerse daha kötü olacak'mış gibi engel olmaya çalışıyordu

"Hâlâ görüşüyor'musunuz yağız bey o kız'la?" Ülkü'nün sorduğu soru ile herkes ülkü'ye döndü yağız cevap vermedi yeliz hanım büyük bir imayla araya girdi

"Evet tatlım görüşüyorlar üstelik Küçük'ken evcilik oynayıp anne ve baba olurken bu kez gerçeğine adım atıyorlar sözlüler" ülkü bu duyduğunun ardından yıkılırken yağız'a 'tam bir zavallisin' der gibi kafasını sallayıp ona bakıyordu gözlerinde öfke vardı, duruşunu diklestirdi ve zorda olsa gülümseye çalıştı gülümsedi de

"Leya yani, ne güzel çocukluk aşkı demek'ki , mutluluklar dilerim Yağız- bey..." Yağız ve ülkü daha'da imkansız bir hâl alıyordu aşk'ları tam iyi olucaklar derken bir engel çıkıyordu karşılarına

Yağız ülkü'nün dediği şeyle afallarken birşeyler söylemeye çalıştı ağzını açıp ama geri kapattı , ülkü gülümsüyor telefonuyla ilgilenmeye çalışıyordu yağız'a bakmamak için çaba sarf ediyordu, Yağız ülkü'nün aksine gözlerini ondan ayirmiyordu

kaderimin oyunu 🗡️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin