"Birkaç eşyanı almak için evine geldiğini zannediyordum, Seulgi ile buluşmak için değil!"Kısık lakin her halinden belli olan sinirli sesimle kendimi dizginlemek adına derin nefesler alıp verirken sanki Taehyung daha fazla sinirlenmem için her halükarda sakin tuttuğu ifadesine karşılık o güzel yüzüne bir tane yumruğumu geçirmek istiyordum.
"Kendisi geldi...Sadece konuşmak istiyormuş" Taehyung'un aynı tonda benimle kurduğu cümleyle birlikte her saniye damarlarımda dolaşan kıskançlık ve sinirli halimi hissettiğiyle elimi tutmak için uzanırken hızlıca bedenimi bir iki adım gerilediğim gibi onun dokunuşlarından kaçmıştım.
O kızı Taehyung'un çevresinde görmek istemiyordum; ismi bile anılsın,öyle bizden uzak dursun ki varlığından bile haberim olmasın istiyordum lakin eminim ki yine kafasında kurduğu oyunları sahnelemek için Taehyung'un yanına gelmişti ve sağolsun ben sevgilimin geç kalmasını sorgulamasam bundan haberim bile olmayacaktı.
Bana haber verebilirdi değil mi? Bu kadar zor değildi hiçbir şey. Taehyung'un da bildiği gibi yanlarına tabii ki Seulgi kelimesini duyduğum an hemen gelecektim fakat kendimi hazırlar ve ona göre bir tavır takınırdım lakin gelin görün ki pek sevgili Taehyung aramayı geç kısa bir mesaj atmayı bana çok görmüş olmalıydı ki ben salonda Seulgi'yi gördüğüm zaman geçirdiğim şaşkınlığı belli etmek istemesem de belli olan tavırlarımla onun eline koz vermiş bulunmuştum.
Şeytan Seulgi...
Salonda onu otururken görürken yüzündeki sinsi sırıtışı görmediğimi sanıyordu fakat benden kaçmazdı...Onun nasıl bir oyuncu olduğunu en iyi ben bilirdim ki bu eve gelmeden önce Taehyung'a kendini acındırmak için ağladığı her halinden belli olan gözleri ile kesinlikle onun vicdanına oynamaya çalışıyordu.
Eh Taehyung'u az çok biliyorsam arkasından dönen oyunları öğrenmek için buna katlanır belki de yumuşar ve affetmek için kendi içinde küçük bir mahkeme verdiği gibi onu haklı çıkartacak bir neden arardı.
Taehyung, ona yapılan ihanetleri duymamak için küçük bir yalana bile inanabilirdi...
"Üç yılın hatrına konuşmayı kabul ettim.Baş-"
"Taehyung dalga mı geçiyorsun sen benimle?"
Mutfak masasının hemen yanında ayakta ettiğimiz küçük çekişmelerimizi salonda oturan Seulgiye belli etmemek için ağzımın içinden sinirle konuşurken Taehyung derin bir nefes alıp verdiği gibi tekrardan aramızdaki kısa mesafeyi kapatarak öfkemden dolayı bilinçsizce yumruk haline getirmiş olduğum ellerimi zorlukla gevşetip kendi esmer elinin parmaklarını dolamıştı parmaklarıma.
Bir süre sonra ellerimin üzerinde hissettiğim öpücükleri ile beni sakinleştirmeye çalıştırmıştı.
Lakin sinirim normalde azalacağına daha çok artıyor gibiydi ve cidden köpürüyordum. Ben arkadaşı olarak bildiği insanın arkasından çevirdiği bütün oyunlarını yüzüne hiç çekinmeden vurmuştum ve eminim ki her kelimeme inandığı gibi Seulgi'nin bunu yaptığını da kendisi de biliyordu.
Biliyordu fakat ihanetleri bir türlü kabullenemeyen tarafını susturamıyordu.
Taehyung'a sabaha kadar arkasından dönen oyunları usanmadan anlatabilirdim. İkna olması için her türlü kanıtı önüne açıkça serebilirdim ki sadece bana bir adım atması gerekliydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
backstabber | taekook
Fanfiction'oğlum sen harbiden arkadan bıçaklayansın' tamamlandı.