-
Minhonun aksine Jisungun mutlu bir yaşamı vardı. Yeterince parası , mutlu bir ilişkisi , güzel bir evi , düşünceleri , hisleri , duyguları ve bir hayatı vardı. Jisungun güzel bir hayatı vardı , böyle düşünürdü değil mi herkes? Popüler bir blogu vardı , onu düşünen kişiler vardı , daha ne isterdi ki insan...
Ama bunların hepsi bir avuç yalandı.
Jisungun parasını babası verirdi , yüzünü görmemek için. Sevgilisi onu aldatırdı , Jisungun başka gidecek yeri olmadığını bildiği için. Jisung evini hiç bilmiyordu , sürekli hastanedeydi. Düşünceleri yoktu , sürekli yönlendirilirdi. Hisleri yoktu, kaybetmişti. Ve bir hayatı yoktu , unutmuştu.
Bundan aylar önce bir kaza sonucuydu , unutmuştu. Hiçbir şeyi bilmiyordu , hatırlamıyordu, yaşamıyordu Jisung. Mutlu gözükürdü her zaman içindeki fırtınaları göstermezdi , korkardı belki hislerini göstermekten. Sevgilisine ne zaman hislerini belli etse sabahına başka bir sürtükle gelirdi kapısına ve Jisung hatırlardı , bu dünyada bir yeri olmadığını.
Kimse onu sevmeyecekti , hissederdi ve onunla yaşayan kişiyi nolursa olsun kaybetmek istemezdi. Felix giderse tek kalırdı , tek kalırsa ne yapardı. Böyle bir ucubeydi Jisung.
"Kalk artık Jisung , şu bloga birkaç resim at. Bu günlerde az para kazanıyorsun." Felixin sesi kulağında yankılanırken telefonuna uzandı Jisung , Felixin yanına yaklaştı ve gülümseyerek bir resim çekti.
Sahte duygularla dolu bu resim kaç kişinin hayaliydi belki , herkes mutlu sanarken bu resmin arka yüzünü bilmiyordu kimse. Ölüyordu Jisung , sahte yaşamında gitgide eriyordu. Felixin koluna taktığı her bir orospu yüzünden kararıyordu hayatı. Ve diğer gün Jisung telefonuna uzanıyor, gülümsüyor , bir resim atıyor ve mutlu olduğunu herkese gösteriyordu.Ne boktan bir yaşam değil mi?
Birde Minho'nun gözünden bakalım bu olaylara;
Sevdiği adamı kendi elleriyle bitirdikten sonra bunun üzerine acı çekiyordu , evet saçmaydı belki ama bu bir hataydı. Her bloguna girdiğinde mutlu olduğunu görüyordu , iyi bir şeydi belki bu ama yine de acıyordu işte kalbi. Minho acı çekiyordu çünkü Jisungu mutlu görüyordu.
İşte bu yüzden sorguluyorum , Minho cidden Jisungu seviyor muydu?
Takıntılıydı belki. Ah , ne büyük bir bahane değil mi? Takıntı? Takıntı bir bahanedir , bırakmak istemediğiniz bir etken varsa yalnızca doğrulur gülümser ve cevap verirsiniz "Yalnızca takıntı." ne büyük yalan! Kimse inanmaz artık bunlara.
Takıntılı falan değildi Minho , sevmiyordu Jisungu. Sevmemişti. Yaptığı , söylediği her şey bir avuç yalandan ibaretti. Minhonun hayalleri Jisungun hayatına denk iken Minho hiçbir zaman siklememişti , ne bencillik değil mi?
İşte buna manipülasyon diyoruz.
Buraya kadar okuduğunuz çoğu şey mantıklı gelmiştir eminim , çünkü sizi yönlendirdim. Düşünmediğiniz şeyleri düşündürdüm. Kim bilir belki içinizden onlarca kişi Minhoya küfür etti. Peki ne uğruna? Henüz bir boku bile bilmeden suçladınız. Belki haklıydınız , ama buz dağının görünen yüzünü bile bilmiyorsunuz henüz. Evet size sesleniyorum sayın okuyucular.
Blogger'a hoşgeldiniz.
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blogger - Minsung
FanfictionBazı başlangıçlar , cidden başlangıç mıdır? Yoksa geç mi başlarız yarışmaya?