Ve vicdan en büyük sorumluluktur

99 15 9
                                    

Seungmin

-13.05.22
Doktorun odasının önünde rahatsızca kıpırdanıyorum. Olanlarım acısı benden ve hislerimden çıkarılırken içimi kaplayan karanlık zorluyor beni.

Oturduğum sandalyede kafamı ellerim arasına almış seçimlerimi sorguluyorum. Neden yapıyorum ben de bilmiyorum. Neden hala bir şeyler için çabalıyorum bilmiyorum. Hastane kokusu ciğerlerimi yakıyormuş gibi hissettirmeye başlarken o yanan ev geliyor aklıma.

Chanın tüm planlarını bilen tek kişi olmak yüreğime büyük bir yük bindiriyor bazen yürümemi zorluyor , bazen nefeslerimi , bazen duygularımı.

Chana karşı duygularımdan utandırıyor bazen ise.

Aylardır silemediğim o görüntü defalarca oynuyor aklımda.

"Chan ev?" Chan gülerek bana dönüyor gülmekten yanakları yarılacak neredeyse "Bana aşık olacak." Chanın suratı yüreğimi yakarken boğazım yanıyor "Changbin içerde!" telefonuma sarılıp itfaiyeyi aramak için hamle yapıyorum ancak Chan telefonumu kapıyor "Her şeyi berbat edeceksin Seungmin!" Minho yanımda dizleri üstünde ağlıyor ve Chan anlamsızca konuşuyor. Gözlerim gitgide kararıyor...

"Bay Kim?" adımın seslenilmesiyle ıslanan yanaklarımı titreyen ellerimle siliyorum ve ayağa kalkarak sesin geldiği yöne dönüyorum. Doktor anlamsızca başımda dikilirken odasının kapısını açarak kibarca içeriye davet ediyor. Küçük adımlarla içeri giriyorum.

Oldukça küçük beyaz duvarları olan , cama göre kısa perdelere sahip , bir masa bir sandalye ve birkaç koltuktan oluşan odada adımlarken masaya en yakın koltuğa oturuyorum. Doktorun bakışlarını üstümde hissederken boğazını temizleyerek konuşmaya başlıyor.

"İsteğiniz üzerine Han Jisung adına olan reçeteleri inceledim ancak istediğiniz gibi yan etkilerinde iç ses bulunan ağır ilaçlar göremedim bu tabi ki sizin için kötü bir haber sayılabilir Bay Kim. Ancak sizin ve ailenizin bana dokunan yardımlarını görmezden gelmemek adına küçük bir iyilikte bulunmak istedim ve elimden geleni yaptım."

Doktor gururla kabaran göğsünü ve gülümsemesini bir saniye düşürmeden çekmecesini açtı , önüme bir hap kutusu koyarak geri çekildi.

"İsteklerinizi tamamen karşılaması için çok çalıştım Bay Kim. Bu ilaçlar sayesinde zihninde bir iç ses oluşacak ve normal bir sesten farklı olarak karşı taraftan kolayca yönetilebilecek. Ancak tabi ki kötü yönleri var."

Doktorun devam etmesini beklerken doktor sorgular bakışlarıma ithafen hafifçe burnunu kaşıyor ve devam ediyor;

"Bu ilaçlar için uyuşturucu oranını yüksek tutmak zorunda kaldım ve bunun çokça kötü yanı olabilir. Ölümden tutun ani kalp çarpıntılarına , bayılmalara , ani mide bulantılarına ve göz kararmalarına kadar birçok türde göz önüne çıkabilir."

Gerginliğim yüzüme vururken doktor gülerek omzumu sıvazlıyor "Tabi bunlar yüksek oranda
riskler değil , kolayca ortaya çıkmazlar gerilmenize gerek yok Bay Kim!"

Sonunda doktorun lafı bitmiş olacak ki kutuyu bana uzatmak için bir hamle yapıyor ancak konuşma sırası bana geçiyor.

"Rastgele baktığı herhangi küçük bir şey ile bile onu etkileyebilecek miyim?"

Doktor sorumdan rahatsız şekilde başıyla onaylıyor. Kaldı dört.

"Unuttuğu hayatında yaşadığı herhangi kötü bir olayı hatırlaması üzerine bunun aslında yalan olduğunu ona inandırabilir miyim?"

Doktor yeniden başıyla onaylıyor. Kaldı üç.

"Eğer bu ilaç yüzünden Jisung ölürse ve ilaçlar sonucu hakkımızda söylentiler çıkarsa hepsini sessizce halletmek size düşecek kabul ediyorsunuz değil mi?"

Doktor gerildiğini gizleyerek başıyla onaylıyor. Kaldı iki.

"İlaçlarını amacım doğrultusunda istediğim gibi kullanacağım bu yüzden herhangi bir sorun çıkarsa  Jisung üzerinde yarattığım olumsuzlukları terapisti olarak düzeltip  arkamı toplayacaksınız değil mi?"

Doktor eliyle bacağını okşarken başıyla onaylıyor. Ne güven kırıcı ama. Kaldı bir.

"Jisungun hayatı uğruna kendi hayatınızı ortaya attığınızın farkındasınızdır umarım. Ona bir şey olursa sizi yaşatmayacağım biliyorsunuz değil mi?"

Doktor yutkunurken adem elmasının hareketini bile zor geliyor gibi kasıyor kendini , ne korkak ama. Ve sonunda başıyla yeniden onaylıyor.

Beşte beş.

Başımı hafifçe kaldırırken ilaç kutusuna uzanıyorum. Tek elimle gömleğimin bir düğmesini açarken diğer elimle terden alnıma yapışmış saçlarımı karıştırarak düzeltiyorum.

"Mükemmelsiniz doktor."

--

Basit bir plan sonucu gerekli olan ilk şey Jisungun blogunda yorum yapabilmem için bir hesaptı ancak bunu gerçek adımla yapamazdım.

Asıl amacım Minhoyu ona hatırlatmak olduğu için onunla alakalı bir isim bulmam gerekiyordu. Aklıma gelen fikirle elim klavye üzerinde dolaşarak o ismi yazdı Know.

Jisung Minhoya böyle seslenirdi sürekli. Lee know , know bunlar Minhonun takma adlarıydı. Hesabım sonunda hazırdı.

Bilgisayarı kapatıp odama ilerliyorum. Masanın çekmecesini açıp Jisungun adresi yazılı olan kağıdı arıyorum.

Hazırladığım kutuyu ve kağıdı alıp aşağı indiğimde karşımda duran Yeonjuna gülümseyerek yaklaşıp sıkıca sarılıyorum. Planlarımın büyük kısmında yardımcı olduğu için defalarca ona teşekkür ederken bana sıcacık gülümseyerek paketimi ve adresi alıp arabasına biniyor. Sokağı terk eden arabanın gerisinde bıraktığı egzoz ile öksürürken apartmana doğru geri ilerliyorum.

Özür dilerim Chan , yanında daha fazla duramam sen bir günahkarsın ve senin günah keçin olmayacak kadar aklı başındayım. Changbinin intikamını alacağım Chan. Hayallerimizi yaktığın o günün intikamını seni öldürmeden alacağım. Senin kadar düşmeyeceğim aşağılık herif.

Eve çıktığımda kutuya koymak için çıkarttığım resimlerden birini elime alıyorum. Gözümden düşen yaş resmi ıslatırken bunları yaşattığım her an için defalarca özür diliyorum. Chandan korktuğum için çok üzgünüm Jisung bunları hak etmemiştin.

Melek gibisin sung , umarım kanatların ateş içinde yanmamıştır benim güzel meleğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Melek gibisin sung , umarım kanatların ateş içinde yanmamıştır benim güzel meleğim.

Seni koruyamadım , özür dilerim.

-

Blogger - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin