Saat 6'ya doğru tüm gün yattığım yerden kalkıp Bakugo'yla buluşmaya hazırlandım.Ardından evden çıkıp anlaştığımız yere gittim.Denizi seyrederek beni bekliyordu.Sessizce yanına doğru ilerlerken yine onu korkutmak için parmağımın bir tanesini uzatıp sivirleştirerek hafifçe ona değdirecektim ki bir anda bana döndü.
B:bu sefer değil
Bakugo atak davranıp parmağımın keskin olmayan yerinden tutup beni sarsmaya başladı.Ve tam yere serecekti ki dengemi kurup tuttuğu parmağımı geri çektim.Ardından ikimiz tetikte beklemeye başladık.
Ve işte şimdi başlıyoruz.Bakugo her zaman ki gibi saldırıya geçti.Ben de klasik taktiğimi kullanarak savunmada bekliyordum.Bakugo eski hamlelerini kullanıyordu.İşler biraz zorlaşacak gibiydi.İkimiz de ne yapacağımızı tam kestiremiyorduk.
Bu şekilde devam ederken Bakugo bir anda ortadan yok oldu.Kahretsin nereyi kaçırdım?!Hızlıca hem arkamı hem de önümü koruyarak tetikte durmaya başladım.Her arkamı döndüğümde sanki diğer taraftan saldıracak gibi geliyordu.Bunu hiç sevmedim...
Tam yine arkamı dönüp,hızlıca diğer tarafa bakarken topuklarımda patlamalarını hissettim.Dengemi sarsmıştı...Onu göremiyordum.Anında kayboluyordu ortalıktan.
Bir yandan onu arıyordum ki sırtımda sıcaklık hissedip hemen arkamı döndüm.Fakat yine yoktu derken ardı ardına patlama sesleri duydum.Arkama dönecek vaktim bile olmadığından sırtımdan kendimi koruyacak şekilde kılıçlar oluşturarak patlamalarından korunmaya çalıştım.Bir kaç yerimden hasar almıştım...
Sesler kesilene kadar yaralarıma bakmaya başladım.Fakat fırsat vermiyordu,açığımı arayıp duruyordu.Bu durumdan sıkılmıştım.Saklambaç oynuyoruz sanki...Aklıma gelen parlak fikirle cebimden küçük bir ayna çıkardım ve onun sayesinde Bakugo'yu gördüm.Hızlıca sırtımdaki kılıçlardan ona doğru bir kaç tane daha uzattım ve kıyafetlerinin kenarlarından delerek onu havada yakaladım.Ben de kendimi savunmak için çıkardığım kılıçları geri çektim ve ona döndüm.Bakugo'nun canı acımış gibiydi,muhtemelen derisine bir kaç çizik atmış olmalıydım...Kaçmak için çırpınamıyordu çünkü çırpınırsa daha çok canı yanacaktı.
Böyle olması hoşuma gitmişti...
Bir süre bu şekilde durup yere oturdum ve soluklanarak suyumu içtim.Bu sırada bağırıyordu ve az önceki ardı ardına gelen patlamalardan oluşturuyordu.Tabi kendimi koruyordum.Bana etki etmiyordu.Onu daha fazla sinirlendirmeyip yere bıraktım.Son anda düşecekken dengesini kurdu ve 1 saniye bile beklemeden üstüme doğru geldi.
Bir kaç saat bu şekilde birbirimizi yenmeye çalışana kadar geçti.İyice yorulmuştuk fakat durmuyorduk.Bu sırada bizi uzaktan izleyen ayyaşların tesahüratlarıyla gaza geliyorduk fakat uzun sürmüyordu.
Bakugo'yla birbirimizi hiç bir zaman yenemiyorduk.Ne okul turnuvalarında,ne derslerde,ne en ufak antrenmanlarda bile birbirimizi geçemiyorduk.Tam ondan daha güçlü hissedip karşısına geçtiğimde de yine sonucunda hiç bir değişiklik olmuyordu.
Birbirimize son vuruşu yapıp kumlara yığılmıştık.İkimizin de ölüsü çıkmıştı resmen.Her yerimiz kan,ter, patlamalarının oluşturduğu küller ve çiziklerle doluydu.
T:bir daha senle dövüşmeye kalkarsam..
B:bu sefer yeneceğime emindim...
T:ben de öyle
Uzun bir süre kumlara uzanarak dinlenmiştik.Ardından Bakugo yerinden kalktı ve suyunu alıp kana kana içti.
T:kalk hadi
B:niye
T:şu yere gidelim,belki ilk yardım çantası falan buluruz
B:kilitlidir ki
T:o da sorun mu amk,kalk hadi
B:saçmalama gel şuraya.
T:daha iyi fikrin var mı?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
bakugou katsuki
Fanfictionilk hikayem ve cok utaniyorum bu hikayeyi yazdigim icin oncelikle tum cringe kısımlar icin cok cok ozur diliyorum yine de iyi okumalar herkesee <333