Dersler bittiğinde hemen eve gidip üzerime kareli, göbekten bağlamalı gömleğimi ve yüksek bel kot pantolonumu giyip ayağıma siyah vanslarımı geçirdim. Elime son model telefonumu aldıktan sonra babamı aradım.
2. çalışta açtı."Alo kızım?"
"Alo baba, nerdesin?"
"İşteyim kızım, ne oldu?"
"Senden biraz para almam gerekiyor, on dakikaya orada olurum."
"Peki kızım, bekliyorum." Telefonu kapattıktan sonra Selin'i aradım, ilk iki çalışta açtı o da.
"Alo Selin?"
"Efendim Duru?"
"Seni şimdi almaya geliyorum, bana evinin konumunu at."
"Tamam." Telefonu kapattıktan sonra hızla aşağıya indim. Arabama oturduğumda mesaj gelmişti. Selin'in ev adresinin konumu vardı.
Gönderdiği adres benim üç sokak ilerimdeydi. Hızla oraya gittikten sonra aşağıda beni bekleyen Selin'i arabaya oturttuktan sonra babamın Holdingine doğru sürdüm. Yaklaşık yirmi dakikalık yoldan sonra Selin'e dönüp
"Ben hemen geleceğim, gelmek ister misin?" diye sordum. Başını iki yana salladıktan sonra
"Hayır, ben seni beklerim." dedi. Hemen Lanya adlı Holdingimize girdikten sonra asansöre binip babamın katına çıktım. Babamın odasına girdiğimde karşımdaki kadın ile donup kaldım. Kadın o kadar ürkütücüydü ki! Boğazımı yalandan temizledikten sonra
"Be-ben babam ile konuşacaktım." dedim. Kadın tek kaşını kaldırarak beni süzdükten sonra
"İyi, geç bakalım." dedi. Teşekkür ettikten sonra babamın yanına geçtim.
"Biraz nakit." dediğimde kredi kartını verdi ve kulağıma yaklaşıp
"Şifre 1998" dedi. Başımı sallayarak odadan çıktım. Sonunda kredi kartım da olmuştu. Arabaya bindikten sonra hızlıca AVM'ne sürdüm. Arabadan indikten sonra Selin ile AVM'ni dolaşmaya başladık. Selin'in elinde tuttuğu elbiseyi elinden aldıktan sonra
"Beğendin mi?" diye sordum. Etiketini uzun parmaklarıyla oynattıktan sonra
"Fazla pahalı." dedi. Kendime seçtiğim ve Selin'in seçtiği elbiseyi alıp ödedim ve ayakkabıcıya girdim. Selin'in aldığı siyah elbisenin altına siyah, boğazlı ayakkabı aldım. Kendim için aldığım siyah, deri elbisenin altına da siyah, bilekten bağlamalı yeri altın rengi olan ayakkabı aldım ve çıktım.
Selin ile odamdaki işlerimizi hallettiken sonra Derin'e mesaj yazdım; "Sensiz ilk alış verişim iyi geçti, saat 19.30 oldu, hala gelmeyecek misin?"
Mesajı gönderdikten sonra aynada kendime baktım, harika olmuştum. İnce eyeliner ve kırmızı rujum ile çok tatlıydım. Selin, siyah kalın eyeliner ve pembe ruju ile gecelerin kızı gibi olmuştu. Aşağıdan duyduğum korna sesi ile hemen Selin'in kolundan tutup çekiştirdim. Derin sportif ve şıktı, tişört ve kot pantolon ikilisi ona çok yakışmıştı. Selin
"Demir'e gece kulübünün konumunu atacakmışız, öyle söyledi." dedi. Derin, Selin'in elindeki telefonu aldıktan sonra yolun adresini Demir'e atıp telefonu geri Selin'e verdi.
Gece kulübüne geldiğimizde etrafa gülücükler saçarak
"Vay be!" dedim. Arabadan indikten sonra kolunu açan Derin'in koluna girdim. Selin ellerini önünde birleştirip yürüyordu. Başımı Derin'in omzuna yaslamış yürürken Selin kolumu dürtüp
"Ah, işte orada!" dedi. Başımı kaldırıp Selin'in baktığı yöne baktım. Gözlerini kısarak sigara içen oğlan Selin'i görünce sigarasını yere atıp ayak ucuyla ezdi. Selin koşarak Demir'in boynuna atladı, Demir'de ona sarılıp geri çekildi ve Selin'in anlından öpüp geri çekildi. Demir'in yanına geldiğimizde elimi uzatarak
"Selam, ben Duru." dedim ve gülümsedim. Demir bana bile bakmadan içeri girdi. Bu neydi şimdi? Elimi yavaşca indirdikten sonra yürümeye başladım. Nedensiz bir şekilde kalbim acımıştı. Derin kolunu omzuma attıktan sonra
"Ne o meleğim, elini sıkmadı diye yüzün mü asıldı?" diye sordu. Zorla gülümsedikten sonra
"Hayır, durumum malum, biliyorsun." dedim. Derin saçlarımın arasından öptükten sonra
"Öyle diyelim, öyle olsun." dedi. Gülümseyerek başımı eğdim ve yüzümü astım. İçimde kötü bir his vardı, nedenini bilmiyordum.
*
4 vote yb :)