Sinir Çoçuk

Adsız Bölüm

merhaba...

Ben yine özledim seni.

Canımı kimseler acıtamazdı senden fazla.

kenardan bakan 3-cü kişiler olarak tabii ki de seni de haksız bula biliyorlar. Ama ben bulamıyorum.

Kendimi kandırıyorum Kürşat. Dayanamıyorum. Zamanla alışırım dedim ama olmuyor. Alışamıyorum. Olmuyor,yapamıyorum. Sensiz yapamıyorum.

Ben sigara dumanının altında yana-yana kül oldum.

Bir kalp kaç kez kırıla bilir?

Yeniden başlamayı çok düşündüm ama aldığım yaralardan kımıldayamıyorum.

Her ne olursa olsun,yazışmalarımızı benden almaya hakkın yoktu.

Kır çiçeğim sana doymalıyım.

Böyle dargın olmayalım.

Dönsene başkan,yalvarırım.

Gözlerimden uzaklarda,benim içimde güzel yerdesin.

Senin hayatındaki en büyük hatanım değil mi başkan? Ama sen benim hayatımda aldığım en güzel kararsın. Evet. Hala en güzel kararımsın. Hala en güzel anılarımsın.

Başkan) ben öyle biri değilim. Gerçekten,öyle biri değilim. Şımarık davranan,o kadar kendini kaybeden,karşındakini düşünmeden haraket eden biri değilim. Sadece ne bileyim. Kendimi kaybetmişdim. Tam tersi karşımdakini hep düşünmek zorunda kalarak büyüdüm. Çünki düşünmesem bencil olurdum ve giderlerdi. Neden gittin başkan? Seni her kesden ayırırken neden her kes gibi davrandın?

Canımı yakıyorlar. Her kes canımı yakıyor. Ve ben her canım yandığında "keşke Kürşat olsaydı şimdi aynı şarkıyı dinlerdik acımı dindirirdi" diyorum. Sadece senin için canım yanarken değil,her zaman canım yanarken seni yanımda istiyorum. Ben seni yanımda istiyorum.

Gelmeyeyim aklına olur mu başkan? Hayatındaki en büyük hatansam,gelmeyeyim de hata olarak hatırlama beni. İnsanları ciddiye almazken,sende böyle kötü şekilde kalmış olmak beni mahvediyor. Sadece sen tarafından sevilmeyi beklerken,sevmesini istediyim insanın beni kötü tanıması beni mahvediyor.

Beni mahvediyorsun başkan.

Olsun. Edeceksen sen et.

Biliyor musun? Bu gün annem bana "kimse seni bu halinle kabul etmez" dedi. İtiraz edecektim sonra aklıma senin kabul etmediğin geldi. Sustum. Bir şey diyemedim. Dönsene Kürşat. En azından hoşçakal deyipte sonra gitsene.

"Hoşçakalınca mı içinde her şey çokca kalır?" diyor şarkıda. Bilmiyorum ki başkan. Hoşçakal demedin ki bana. Hoşçakalamadım ki ben. Böyle biri içimde böyle çokca kaldınsa,hoşçakalınca daha çok kalırdın herhalde. Bundan daha çoku varsa eğer)

Biliyor musun artık kedileri sevmiyorum. 2 yıl önce kedim öldü. Soğudum. Yok artık hayatımda ve diğer her kediye karşı sevgi besleyemiyorum. Tek kedide bitirdim gibi sevgimi.

Sende olduğu gibi.

İçimdeki bu sevgiyi sadece sende tüketmek istiyorum,hayatımda ol seni deli gibi seveyim istiyorum. Ama hayır. Söz bu defa deli gibi sevmem, her şeyi düşünerek yaparım.

Kürşat canım yanıyor. Kalbim acıyor. İçim sızlıyor. Kırıklar her yerime batıyor. Gelsene,gelipte toplasana şu kırıklarımı.

Saygısızlık mı bu? Sen hayatına böyle güzel devam ederken,benim senin hayatına müdahile etmek istiyor olmam,seni hayatımda yeniden istiyor olmam haksızlık mı? Öyleyse özür dilerim başkan. Ben seni sevemeden duramıyorum. İçimdeki bu sevgiye sahip çıkamıyorum. içimdeki bu acı dinmiyor. Peşimi bırakmıyor. Bırakmasını da istemiyorum,içimde yaşa istiyorum. Çokca yaşa,hep yaşa,hep var ol istiyorum.

Ben seni istiyorum.

Neyse.

Özür dilerim.

Hayatına giripte hayatında bir hataya sebep olduğum için,özür dilerim.

İyi geceler.