0.1

1.7K 143 189
                                    

“Anne—”

“Bu konu burada kapandı.”

Ei, oğlunun öfke dolu bakışlarını umursamadan ayağa kalktı ve mutfağa ilerledi. Kendine kahve yapıp konuştukları konuyu unutmaya çalışacaktı.

Scaramouche, annesine kendisini daha ne kadar anlatabilirdi? Annesinin bir ay önce iş yerinde tanıştığı bir kadın ile bu denli hızlı bir şekilde evlenmesini istemiyordu. Onun hakkında ne biliyordu ki? Annesinin bu kararı kendi başına vermesine karşıydı. O kadınla aynı evde yaşayacaklardı!

Scara, kadın hakkında neden böyle düşünüyordu peki? Öncelikle, çok sinir bozucu bir kişiliği vardı. Her şeye burnunu sokmaya çalışıyor, imalı imalı konuşuyordu. İkincisi, annesine yıldırım aşkıyla tutulmuş olamazdı. Bu evliliğin düşünülmesi gerekiyordu. Ancak Ei, kesin bir şekilde tarih almıştı bile. Bu hafta içerisinde Yae ile evleniyordu.

Bu yüzden Scara, bu evliliği durdurabilmek için elinden ne geliyorsa yapmaya kararlıydı. Madem düğün tarihi çoktan alınmıştı, düğünü basardı o halde. Ne yapıp ne edip bu evliliğin gerçekleşmesini engelleyecekti.

Ayağa kalkıp odasına ilerledi. Telefonunu çıkarıp rehberinden bir numara tuşladı. Sırtıyla kapıyı kapatıp hemen ardından kilitledi.

Telefon birkaç saniye çalmış, ardından karşıdan bir erkek sesi duyulmuştu, “Beni mi özledin?”

“Hayır aptal, seni kim neden özlesin? Her neyse, gece odama gel. Konuşmamız gereken bir konu var.”

Childe kıkırdadı, “Beni özlemediğini söyleyip odana davet etmen~ Biliyorum senin de gönlün var.”

Scara göz devirdi, “Siktir git, Yae Miko'dan daha kötüsün.”

“Haa demek şu konu. Tamam ya kızma. Pencereni açık tut, gelirken pizza almamı ister misin?”

“Hayır.”

“Tamamdır, orada görüşürüz Mochi.”

Scaramouche, Childe'ın suratına telefonu kapattı. Ardından kendini yatağına attı. Penceresi açıktı, biraz uyuması sorun olmazdı.

Birkaç saatin ardından Childe gelmişti. Saat gece 1'di. Elindeki pizza kutusuyla ağacın altında duruyordu. Scara'yı uyandırmak için telefonu çaldırmıştı. Scara uyanıp telefonu açtı ve pencereye ilerledi. Childe, pizza kutusunu göstererek, “Bununla nasıl tırmanacağım ben amk?”

Scara omuz silkti, “Alma demiştim.”

“Canım çekti!”

“O hâlde bir yolunu bul onu çıkarmanın.”

Childe derin bir nefes verip ağaca tırmanmaya başladı. Telefonu açıktı ve nefes sesleri geliyordu. Scara tiksinerek telefonu kapattı. Ardından yatağına geri döndü.

Childe ağacı çıkmayı başarınca pizza kutusunu pencereden attı. Kutu yere düşmüş, olduğu gibi ters duruyordu. Childe odaya girip hızla yerden aldı kutuyu. Pizza hala düzgündü. Tüm şansını burada kullanmıştı.

Scara ise kollarını göğsünde birleştirmiş onu izliyordu. Childe pizzadan bir dilim alırken Scara'nın yanına oturdu, “Anlat bakalım sobada pişen aşk kestanem, ne geçiyor aklından?”

Scara derin bir nefes verdi, Childe ile uğraşmak yerine hazırlık yapmalıydı. “Düğünü basacağız.”

“Ha?” Childe pizza kutusunu indirip dikleşti, “İtirazım var diyerek içeri mi gireceğiz?”

“Hayır geri zekalı!” Scara bir elini saçlarından geçirdi, “İçeri girince söyleyeceğiz.”

Childe bakışlarını yere çekti, “İçeri girip söylememiz daha havalı geliyor kulağa.”

Scara, Childe'ın telefonundan bir numara arıyordu. “Kimi arıyorsun?”

“Senin avukat bir arkadaşın vardı, adı neydi?”

“Yanfei olmalı,” dedi Childe telefona bakarken.

Scara Yanfei'ye, evliliğin bozulması için yapmaları gerekenin tam olarak ne olduğunu sorduğu bir mesaj yolladı. “Muhtemelen uyuyordur yarın cevap verir,” dedi Childe bir dilim pizza daha yerken.

Saniyeler sonra Yanfei’den, düğünde evliliğin bozulması için 3 kişinin itiraz etmesinin yeterli olduğunu yazmıştı. Childe sessizce pizzasının kenarını kemirirken Scara teşekkür ederek telefonu kenara bıraktı. “Bize üçüncü lazım.” dedi Childe'a bakmadan.

“Aether’a soralım!” dedi Childe.

“Hayır, Aether da düğünde olacak. Annesi ve Lumine ile düğüne katılacaklar.”

“Albedo? Xiao? Hmm.. Hu tao?”

“Onlar da davet edilmiş olmalı. Arkadaş çevremizden kimse bize katılmayacak. Annemlerin tanımadığı birisi olmalı.”

“Yarın öyle birini buluruz o halde,” dedi Childe yatağa uzanırken. “Uykum var.”

Scara kendi yatağında dakikalar içinde uyuyan gence baktı. Ardından ayağa kalktı ve dışarıyı seyretmeye başladı. Uykusu yoktu, yarın dışarı çıkıp annesinin düğünü için sipariş ettiği çiçeği çalacaktı. Çiçek haftalar öncesinden hazırlanmıştı, çok değerliydi. Elbise ile uyumluydu. İşte bu yüzden onu çalacaktı. Annesi teslimatın gelmediği hakkında şikayette bulunurken, o süreçte üçüncü bir kişi de bulabilirdi. Düğün birkaç gün sonraydı. Hızlı olmalıydı.

Bu evlilik gerçekleşmeyecekti.

üçüncü, kzscr !!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin