0.7

906 118 78
                                    

Kazuha’nın bahsettiği restorana gelmişlerdi. Sakin bir yerdi içerisi. Kazuha, Scaramouche için bir şeyler sipariş etmişti. Şimdi ise sessizce oturuyorlardı.

“Kazuha,” sessizliği bozan Scara olmuştu. Kazuha bir elini çenesinin altına koydu ve Scara'ya baktı.

“Fazla tepki vermedin mi?”

Beyaz saçlı genç anlamayarak baktı. “Ne hakkında? Şu kızıl saçlı aptala mı?”

“Evet.” dedi Scara.

Kazuha güldü, “Nasıl davranmam gerekiyordu o anda? Ben sizi rahatsız etmeyim, kusura bakmayın diyip geri mi çıkmalıydım odadan?”

“Bunu kastetmediğimi biliyorsun. Boğazını sıkman hakkında konuşuyorum. Ona sadece annemlerin geldiğini söylesen yine bırakırdı beni.”

“Çok özür dilerim Scaramouche ya. Bir dahakine öyle yaparım o zaman.” dedi Kazuha kollarını göğsünde bağlayıp sırtını sandalyeye verirken.

“Yine aynı şekilde abartı tepkiler veriyorsun.” Scara, beyaz saçlı gence bakıyordu.

“Ne yapmamı istiyorsun? O durumda kim olsa öfkelenirdi.”

Scara başını iki yana olumsuzca salladı. “Hayır kimse öfkelenmezdi.”

“Harika, o halde başın derde girince benden yardım isteme.” dedi Kazuha bakışlarını başka yöne çevirirken.

“Senden istediğim tek şey gelmendi. Gelip Heizou'yu boğman ve sevgilim olduğunu ilan etmen değildi.” dedi Scara, Kazuha konuyu başka yöne çekiyordu.

“Hah,” Kazuha güldü, “Kusura bakma, bilseydim başından yapmazdım sahte evcilik oyununu. Heizou varken ben kimim ki senin sevgilin olayım.”

“Kazuha, Heizou'ya karşı bir şey hissetmiyorum ben.”

Kazuha omuz silkti. “Her neyse, bu sevgililik oyununu sırf seni kurtarmak için yaptım. Sana hislerim var diye değil. Çok güzel teşekkür ediyorsun.”

“Çünkü teşekkür edebileceğim bir şey yapmadın. Abartı tepkiler verip başımızı belaya sokmaya çalışıyorsun resmen.”

Kazuha sıkıntıyla bir elini saçlarından geçirdi. Sırf Heizou yüzünden tartışıyorlar mıydı gerçekten?

“Tamam,” dedi Kazuha ayağa kalkarken. “Annenlere ayrıldığımızı söylersin ve kurtulursun.”

“Aptal,” Scara ayağa kalktı. “Nereye gidiyorsun otur şuraya!”

Kazuha ona dönüp cevap vermeye tenezzül bile etmeyerek restorandan çıktı. Kaskını takıp motorunu çalıştırdı. Ardından arkasına bakmadan gaza bastı.

Scaramouche, Kazuha'nın hızla gidişini izledi sadece. Arkasından baktı birkaç saniye. Ardından ofladı. Kazuha'yı anlayamıyordu. Sıkıntıyla elini ensesine attı. Eve gitmek istemiyordu şu an. Aklına Childe'ı aramak gelmişti.

Telefonunu çıkarıp Childe'ı aradı. Telefon anında açılmıştı.

“Heeey~ Moochiii~”

Scara göz devirdi. “Neredesin?”

“Mooochii beni özlemiiiş~”

“Neredesin geri zekalı?”

“Bilmiyorum.. Burada bir amca var seninle konuşmak istiyoor~ Amcan mıı?”

“Ne amcası—”

“Efendim, Kujou Dango dükkanından arıyorum. Lütfen her kimseniz gelip arkadaşınızı alın. Kendisi sarhoş olmuş ve gelen geçenle hatta benimle bile flört etmeye çalışıyor. Başına kötü bir şey gelebilir.”

Scara derin bir nefes aldı. “Birkaç dakikaya oradayım. Bırakmayın o salağı.”

“Elbette. Lütfen hızlı olun.”

Scara telefonu kapattı. Ardından gelen taksiye doğru elini kaldırdı. Bu sırada Childe ise telefonunu satıcı amcadan almış, dango sütünü içiyordu.

“Bu şey ne?” diye sordu satıcıya.

“Dango sütü,” dedi adam bıkmış bir sesle. “on üçüncü soruşunuz.”

“Neyi sormuşum?” Childe anlamayarak bakıyordu.

“Tanrım..” Adam sıkıntıyla dango yapmaya döndü.

Bu sırada Scara, yol boyunca Kazuha'nın davranışlarını düşünmüştü. Çok dengesizdi. Bir şey söylemek isteyip söyleyemiyor gibiydi.

Sonunda dangocuya varınca gözleri Childe'ı aramaya başladı. İçeride bir masada oturmuş, önündeki boş süt şişelerine gülüyordu.

Scara onu görmezden gelip geri gitmeye karar vermişti ki Childe, “Mochiim~” diyerek ona seslenmişti.

Oflayarak arkasını döndü. Yaşlı adam yanına geldi, “Efendim hoş geldiniz. Ne isterseniz vereceğim ancak arkadaşınızı götürün lütfen.”

“Tamam, uzatma.” dedi Scara, Childe'a ilerlerken. Gencin yanına oturdu. Yaşlı adam da gelmişti, “Buranın hesabı ne kadar?” dedi Childe'ın cüzdanını alırken Scara.

“450 mora.” dedi adam. 15 moralık dangolardan kaç tane yemiş olabilirdi ki Childe?

Scara umursamamaya karar verdi. “Bir tabak daha getir.” diyip 480 mora verdi adama. Adam dangoları hazırlamaya giderken, Childe hızla Scara'ya sarılmış ve genci kendine çekmişti. “Mochii çok özledim senii~”

“İşe bak ben hiç özlemedim,” dedi Scara başka yöne bakarak.

“Kalbimi kırıyorsuun!” Childe ağlar gibi burnunu çekti. Scara oflayarak gencin saçlarına pat-pat yaptı. Childe gülümsedi ancak hala sarılıyordu. Scara kaşlarını çattı, “Bıraksana beni geri zekalı!”

Childe, Scaramouche'u bıraktığı anda adam dangoları getirmişti. Adam para üstünü de verirken Childe güldü, “Ben bu mekanı çok sevdim~ Hem yiyorsun hem para kazanıyorsun!”

Scara göz devirip tabaktaki dangolardan birini aldı ve yemeye başladı. Childe ise mor dangoya bakıp mochi diyerek seviyordu onu.

Childe'ı eve götürmek kesinlikle zor olacaktı.

Bu sırada Ei oğlunu, Heizou'yu da yanına alıp dışarı çıkarması için arıyordu. Genç evde tek başına çok sıkılmış duruyordu.

Scara telefonu açtı, “Ne oldu?”

“Neredesin?” dedi Ei.

“Childe ile bir dango dükkanında.”

“Anladım. Heizou'yu yanına göndereceğim.”

“Neden?” dedi Scaramouche anlamayarak. Heizou'nun ne işi vardı burada?

“Sıkılıyor evde. Arkadaşlarınla tanıştırman iyi olur diye düşündüm.”

“Arkadaş ortamım çok kötü benim, anne. Uyuşturucu satıyorlar birbirlerine. Hatta Childe ayyaş. Bence tanışmasın çok kötü etkilenir.”

“Anlamıyorum Kunikuzushi ne saçmalıyorsun? Konumunu at bana.”

Scara derin bir nefes verdi. Her şey bitmiş, Heizou başlamıştı. Bir şey demeden annesinin suratına kapattı telefonu. Ardından mesaj olarak konumunu yolladı.

üçüncü, kzscr !!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin