Mayıs ayının son haftasıydı, okulların yaz tatiline girmesine günler kalmıştı. Havalar iyice ısınmaya başlamıştı ve bu da, onun yaz aylarının heyecanına kapılmasını sağlamıştı.
Nora Hyakiwa; 18 yaşında, 8 Ekim 1992 doğumlu.
Bahçede tören için beklediği sırada birinin adını fısıldadığını duydu.
-Hyakiwa... (?)
-Hyakiwa Nora... (?)Arkasını döndüğü sırada kimseyi görememesi şaşırtmıştı, okula erken geldiği için bahçede tek başınaydı lakin birinin adını fısıldadığından da emindi.
+Delirdim herhalde? Neyse ne.
Önüne döndü ve beklemeye başladı, öğrenciler yavaş yavaş gelmeye başlamışlardı.
Nora'nın saçları, hafif esen rüzgârda kıpırdıyordu. Rüzgârı saçlarında hissetmeyi seviyordu Nora. Bu ona huzuru anımsatıyordu.
Omzunda hissettiği el ile irkildi ve hemen arkasına döndü.
-Günaydııınn! (?)
+Oh, günaydın Miwa. Nasılsın?
-İyiyim, ya sen? (Miwa)
+Ben de iyiyim, sağ ol.
Miwa aslen Ukraynalıydı ve Nora'nın sınıf arkadaşıydı
-Okul çıkışı bizim oradaki cafede oturalım mı? (Miwa)
+Neden olmasın, otururuz.
-Yaşasın! (Miwa)
Nora, gülümseyerek karşılık verdi ve önüne dönüp okul müdürünün konuşmasını dinlemeye başladı. Her zamanki gibi boş muhabbetler dönüyordu.
~
Miwa, Nora'nın koluna atlayarak sıkıca tuttu onu. Koridorda yürürken eşlik etmek için onunla yürümeye devam etti.
-Nora. (?)
Yine o fısıltıyı duymuştu. Hızlı bir refleks ile Miwa'yı yana savurup arkasına döndü. Yine kimseyi göremeyince iyice tedirgin oldu. Kaşlarını çattı ve yaklaşık iki dakika öylece kalıp etrafa göz gezdirdi.
Miwa, onun bu hareketinden dolayı korkmuştu.
-Nora? Bir şey mi oldu? (Miwa)
Cevap alamadı.
-Nora? NORA! (Miwa)
-Nora... Nora Hyakiwa. Nora... Nora! Nora!! NORA!
~
Gözlerini açtı ve neye uğradığını bilmez şekilde yalnızca etrafına bakındı.
Boş bir odanın içerisindeydi. Duvarlar bej rengiydi ve çatlamışlardı, köşeler hafif rutubetliydi ama rutubet kokusu yoktu. Yatakta doğruldu, odanın içerisinde yataktan başka bir şey yoktu.
Tanıdığı bildiği bir yer değildi. Bunun farkına vardığında tedirginlik duygusu onu ele geçirdi. Hemen kalktı ve odadan çıkmak için kapıya yöneldi, lakin kapı kilitliydi.
Pencerelerin olmamasından yola çıkarak bodrum katında olduğunu varsaydı Nora.
Kendi üstüne yöneltti bakışlarını, en son hatırladığı şey okulda duyduğu fısıltıydı bu sebep ile okul kıyafetlerinin üstünde olması gerektiğini biliyordu. Fakat üstünde yoktu. Sadece düz beyaz bir elbise vardı, kirli ve eski. Tıpkı bir gecelik gibi.
+Bu birinin üstümü değiştirdiğini gösteriyor yani? Siktir...
Tekrar kapıya yöneldi, bu sefer vurmaya başladı. Bir umut kurtulmak adına kapıya var gücü ile vuruyordu. Bir yandan bağırarak yardım istiyor bir yandan da kapıya vuruyordu.
Aradan yarım saat kadar bir süre geçmişti ve artık elleri morardığı, sesi de kısıldığı için vazgeçti. Kapıya yaslanıp yere çöktü ve dizlerini göğüsüne çekti.
Gözünden bir damla yaş geldiği sırada kapı açıldı, Nora kapıyı açan kişiye baktı ancak karanlık yüzünden yalnızca silüetini görebiliyordu.
Nora bu kişinin kim olduğunu çözmeye çalışırken karanlığın içindeki bu kişi konuştu;
-Nora Hyakiwa, değil mi? (?)
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Please Kiss ||Rindou X Reader||
General FictionHikâye içerisinde; ⚠️Küfür, argo, uygunsuz kelimeler, madde kullanımı, kaçırılma, şiddet içerikli unsurlar bulunmaktadır. RAHATSIZ OLACAKLARIN OKUMAMASINI ÖNERİYORUM⚠️ Kitap Rindou ile Reader (karakter) arasında geçmektedir. Anlatım, yazarın ağzında...