Please Kiss ||Rindou X Reader||

14.

Adamın maske yüzünden sadece gözlerini görebiliyordu. Daha önce karşılaştığı birinin bakışlarıydı bunlar.

Nora'yı bağlandıktan sonra kafasına sopa ile ağır bir darbe indirdiler. Bu bayılmasına sebep oldu.

~

Nora gözlerini açtığında karşısında Manjirou'yu bulduğunda irkildi. Gerçekten de o adamı nereden tanıdığı belli oluyordu; Bonten üyesiydi.

Başladığımız yere tekrar dönüyoruz. Diye düşündü Nora. Daha sonra kendini toparlayıp konuştu:

+Tekrar buradayım. Neden benimle bu kadar ilgilendiğinizi merak ediyorum.

-İlgilenmiyoruz aptal fahişe, önlem alıyoruz önlem! Nerden bilelim Bonten'e zarar vermeyeceğini? (Haruchiyo)

+Neden vereyim?

-Neden vermeyesin? (Manjirou)

+Koskoca adamlar tek bir kişiden bu kadar korkuyor demek ki?

Haruchiyo arkadan fırlayıp Nora'nın yüzüne tekme attı.

-Korkan biri Shiyo'yu öldürür mü? (Haruchiyo)

Nora ağzına dolan kanı yere tükürüp konuşmaya devam etti:

+O zaman neden sürekli beni esir alıyorsunuz? Bunun dışında az önce zarar vermemle ilgili bir şeyler zırvaladınız. Sizce de garip değil mi, dürüst davranmıyorsunuz. İlk başta amacınızın para olduğunu biliyorum. Bunun için bana ihtiyacınız var haksız mıyım?

-Haksızsın. Bonten'in para gibi absürt bir şeye ihtiyacı yok. Tüm para gelirini ben karşılıyorum, neden sana ihtiyaç duysunlar? (?)

-Kokonoi'ye katılıyorum. Sen sadece bir piyonsun. (Haruchiyo)

+Piyon?? Affedersiniz ama aptal çetenizde kendini piyon eden tek bir kişi var.

Rindou elleri ceplerinde bir şekilde diğerlerinin arkasından geldi. Bakışlarında soğukluk vardı, direkt Nora'nın gözlerinin içine baktı.

-Kimmiş bakalım o piyon? Söyle de biz de öğrenelim! (Rindou)

Nora hiçbir şey söyleyemedi. Kafasını önüne eğip öylece kaldı. Bunun üzerine Haruchiyo onun suratına bir tekme daha indirdi.

-Ağır ol Haru. Ona zarar vermemelisin. (Rindou)

-Baksana Haitani. (Manjirou)

-Evet patron? (Rindou)

-Kaçmasında senin parmağın vardı değil mi? (Manjirou)

-Ne? Hayır. (Rindou)

-Direnme, kameralar boşuna takılı değil. (Manjirou)

Rindou'nun gözleri büyüdü şaşkınlık, çaresizlik ve korku hissediyordu. Aynı şekilde Nora da. Korkudan binbir türlü şey düşündü.

-Ben... Pekâlâ evet, kaçmasına ben yardım ettim. Ama kendimce sebeplerim vardı. İzin verirseniz- (Rindou)

-Huh?! Kim takar ? (Manjirou)

Manjirou Rindou'nun yüzünün ortasına sertçe yumruk geçirdi. Aldığı darbe ile yere serilmişti Rindou. Kokonoi Manjirou'nun kolunu yakaladı ve geri çekti bir kere daha vurmasını engellemek adına.

-Manjirou! Önce izin ver de dinleyelim. (Kokonoi)

Bu laftan sonra bir süre sessizlik hakim oldu. Daha sonra Rindou lafa girdi:

-Ben geçmişte Nora'ya çok zarar verdim. Asla kapatılamayacak zararlar. Bunu telafi etmek zorunda hisettim hep kendimi. Bu yüzden, fırsatını bulmuşken onu kurtarmak ve özür dilemek istedim. En azından vicdanımı rahatlatmak adına. Fakat şimdi lanet olası boktan bir durumun içerisindeyim ve bu aptal çetenin hisseleri için kendi mutluluğumu feda etmek zorunda bırakıldım! (Rindou)

+Ne?

-Evet! Yemin ederim o olay isteğim dışında yaşandı, seni bırakıp gitmek istemedim ya da senin dışında başka biriyle yan yana olmak istemedim. Birikmiş hatalarımı nasıl telafi ederim diye düşünmekten gözüme uyku girmiyor. (Rindou)

-Kes zırvalamayı lan, gevşek. (Haruchiyo)

Haruchiyo Rindou'nun saçını tuttu ve yüzünü yere yapıştırdı.

-Haruchiyo, yapma. (Manjirou)

-Patron, bu şerefsiz bize bildiğin ihanet etti. Kendi ağzıyla söylüyor. (Haruchiyo)

Bunun üzerine ayağa kalkıp onun karnına üst üste 7-8 tane tekme geçirdi.

+YAPMA!

Haruchiyo Nora'ya aldırış etmeden tekme atmaya devam etti.

+RINDOU! BIRAKIN LAN!

Nora çırpınıyordu ama kimse onu umursamıyordu. Sonunda Haruchiyo durdu.

-Haitani, bir daha buraya gelmiyorsun. Bu saatten sonea Bonten üyesi değilsin. (Manjirou)

...