1 hafta sonra,
Biraz daha su döktüm ve doğruldum.
Barlasla beraber anneannemin isteğini dile getirmiş bahçeye sarı lale dikmiştik.
Barlas bir haftadır sabahları çıkıyor ve akşamüstü eve geliyordu.Onu sadece yemeklerde görüyordum.
Çok konuşmuyorduk.
Sarı lalelerin yanına yavaşça oturdum.Gonca,onunla konuşmuyorduk o benimle konuşmak için fırsat yakalamaya çalışıyor fakat ben izin vermiyordum.Bana yemeklerde 'su ister misin?, tuz vereyim mi?' Diye soruyordu
Ali de Goncayla konuşmam gerektiğini söylesede istemiyor,Goncanın haklı olduğunu savunup duruyordum ama gerçekten de haklı buluyordum.
Lakin Goncayla da konuşmak istiyor aramızın bozuk olmasını istemiyordum.Günlerdir bu konular can sıkmaya başlamıştı.
Telefonumu şortumun cebinden çıkartıp saate baktım 13.40 adım sesleri duymamla başımı kaldırdım.Gözüme güneş çarptı ve gözlerimi kıstım.
"Erva konuşabilir miyiz?" Sesiyle Goncanın olduğunu anladım.
Yanıma oturduğunda ona baktım 'söyle' der gibi.Utangaç bir ifadeyle "Haklı olduğumu söylüyorsun ama umrumda değil aramızın bozuk olmasını istemiyorum.Tekrardan özür dilerim ve olanları unutalım olur mu?" Diye sordu.Nefes verdim.Bu konuyu artık uzatmasak gerçekten de iyi olacaktı.Başımı salladım "Olur" diye mırıldandım.Gülümseyerek bana kollarını açtı,ona sarılıp bende gülümsedim.Şimdi gerçektende içime sinmişti ve o eksikliği hissetmiyordum.Başını omzumdan ayırıp "Ben alışverişe gidiyorum havuz da temizlendi ya bikini falan da bakacağım sende gel" dedi dudak büzüp.Üstüme bakıp "Bu halimle gidemem sen önden git arkadan gelirim ben gelesiye güzel bikiniler bul" dedim.Gülümsedi.Odama çıktığımda altıma bir kot şort üstüme de beyaz ip askılı bir crop giydim.Şu an aynanın karşısında rimel sürüyordum,yine dudak parlatıcısını yeterli gördüm ve tarağı elime aldım.Saçımı da düzgünce taradıktan sonra çantamdan güneş gözlüğümü çıkartıp göğsüme taktım.Arabamın anahtarını da almayı unutmadım.Telefon kılıfımın arkasına oda kartını koyup odadan çıktım.Hızla merdivenlerden inip dışarı çıktım.Arabama binip telefonu,telefon tutacağına yerleştirdim.Klimayı açıp yavaşça hareketlendim ve evden çıktım.Ana yola girdiğimde güneş gözlüğümü göğsümden çıkarıp taktım.
Radyoyu açtım.Of ki ne of, bir daha of
Az daha dayan
Son bir dilek alacağım var
Kayıp giden yıldızlardanSesini biraz daha açtım.
Of ki ne of
Bir daha kim duyar sesimi
Ya bu kader baştan yazılsın ya da hayatın kendisi
Nasıl silinir ben bilemedim yüzümden yaşam izleriŞimdi bana öyle birşeyler
Söyle ki durup dururken
Tam hayattan vazgeçerken
Beni aşka inandırŞimdi bana öyle birşeyler
Söyle ki durup dururken
Tam hayattan vazgeçerken
Beni aşka inandırYolun kenarında çiçekçi görmemle arabayı sağa çektim.Vitesin yanındaki boşluktan cüzdanımı alıp arabadan indim.Teyze beni görünce ayağa kalktı "Hoşgeldin kızım hangi çiçeklerden istersin sana bir buket yapayım mı?" Diye sordu.Çiçeklere göz gezdirdim.Sarı lale gördüğümde parmağımı uzatıp "Bana bu laleden bir buket yapar mısın?" Dedim.Kadın uzanıp "Yaparım kızım bir de papatya buketi yapayım mı annene verirsin?" Dediğinde hemen başımı salladım "olur olur"
Belki papatya buketi verecek bir annem yoktu ama Ayşe anne vardı.
Sarı laleler buketin içinde gerçekten çok güzel görünüyordu.İki buketide sol koluma alıp ödemeyi yaptım.Arabama döndüğümde biraz arkada park edilmiş siyah bir minibüs gözüme çarptı.Bozmayarak yürüdüm ve şoför koltuğunun yanındaki koltuğu açıp çiçekleri oraya koydum.Koltuğuma yerleşip hareketlendim.Benim hareket etmemle arkadaki siyah Minibüste hareketlendi ve içimdeki şüphe arttı.Radyoyu kıstım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK İZİ
Novela JuvenilErva Altan, anne baba sevgisi görmeyen bu zamana kadar yanında sadece anneannesi ve dedesi olan bir kız. Birde küçüklük aşkı. Barlas Kara,küçük kızı gördüğünden beri gözü başka bir şey görmedi peki kız onu sevecek miydi? Kızın peşindeki kötülükler i...