12. Bölüm

22 3 2
                                    

Alarmın çalmasıyla zar zor kalkmaya çalıştım. Kolay uyanayım diye özellikle seçtiğim rahatsız edici alarm sesiyle her sabah kriz geçiriyordum.

Bugün okula gitmem lazımdı. Çoğu dersimi uzaktan eğitimle alıyorum ama uygulamalı dersler için okula gitmem gerekiyordu.

Kalkıp yatağımı topladım. Üzerimi giydim. Bilgisayarımı ve bir kaç kitabı çantama koyup aşağı indim. Tam kapıya yöneldim ki J-hope arkamdan seslendi.

"Merve, bir şeyler yedin mi?"

"Hayır yemedim. Daha sonra atıştırırım."

"Saçmalama gel kahvaltı yap çabuk. Aç aç derse mi gidilir."

"Bir şey olmaz ya sonra yerim."

"Hayır dedim Merve!"

"Hobi annemi hatırlattın bana yemin ederim. Neyse bir şeyler yiyim bari."

Hobi'nin ısrarıyla mutfakta bir şeyler atıştırdım. Yediğimden emin olmak için başımda bekledi. Bu haline gülmeden duramıyordum. Yeterince yediğime inanınca beni azad etti.

Evden çıkıp okula yürümeye karar verdim. Hava çok güzeldi. Okula varmam yarım saatimi alacaktı ama olsun zamanım vardı daha.

Hatice'nin evi okula giden yolun üzerindeydi. Oraya henüz varmadan aradım.

"Günaydınnnn. Çıktın mı evden?"

"Günaydın kanka. Yok çıkıcam birazdan."

"Tamam kapının önünde bekle geliyorum beraber gidelim."

"Okkey"

Bugün fazlasıyla keyfim yerindeydi. Hatice'yle okula vardık ve sınıfa geçip dersin başlamasını bekledik. O sırada telefonumu sessize almak için açtığımda gizli bir numaradan bir kaç mesaj olduğunu gördüm. Ancak tam o anda hoca derse girdiği için mesajlara bakmadan kapattım telefonumu.

Gün içinde mesajları tamamen unutmuştum. Derslerime girdim, çalışmalarımı tamamladım. Çıkışta çok yorgundum ve Yoongi'yi beni okuldan alması için aradım.

Beni her zaman aldığı yere biraz yürüdüm. Sonra siyah arabasıyla önümde durdu. Yanına, ön koltuğa oturdum.

"Naber güzellik? Nasıl geçti?"

"Harikaydı. Bi grup çalışmamız vardı. Onun için epey çalıştık. Yorucu geçti ama eğlenceliydi de. Ayrıca sevgilin takım kaptanı seçildi."

Gözünü yoldan ayırmadan,
"Oooo baya iyiymiş. Birinin kaptan olması gerekiyorsa seçim falan yapmaya da gerek yoktu. Zaten istisnasız sen olmalısın."

"Yok canım. Şımartma beni."

Keyifli gülüşmelerden sonra Yoongi devam etti.

"Her şey iyi hoş da, tüm derslerin uzaktan olsa keşke. Arada okula gelmek zorunda kalmasan. Sürekli evde olmanı istiyorum."

"Neden ki? Ben seviyorum yüzyüze dersleri."

"Güzelim tamam seviyorsun da, bana da biraz hak versen? Tonla yakışıklı erkek var burada."

"Sen kendini onlarla mı kıyaslıyorsun cidden? Ha ha komikmiş."

Gülerek,
"Tatlım bende eksik bir şey yok zaten. Sen onların dikkatini çekiyorsun. Sana baktıklarını düşünmek bile berbat hissettiriyor."

Omuzlarımı silktim,
"Emin ol hiç birinin dikkatini çekmiyorum, merak etme."

Aniden bana dönüp,
"Hah!! O zaman zevkleri yokmuş. Sakin olabilirim."

Beni kıskanmasına gülmeden duramadım. Oldukça hoşuma gidiyordu.

Eve vardık ve ben hemen kendimi odama attım. O kadar yorulmuştum ki... Kıyafetlerimi değişip yatağıma uzanır uzanmaz uykuya dalmıştım.

...

Saçlarımda gezinen eli hissettiğimde uyandım. Ama yorgunluğum hiç geçmemişti ve kalkmak istemiyordum. Yoongi ise yumuşak sesiyle uyanmam için diretiyordu.

"Hadi Merve. Yemek hazır olmadan uyanman gerek."

Üstüme örttüğüm örtüyü iyice kafama çektim ve cevap vermedim. O ise başucuma oturmuştu ve vazgeçmiyordu.

"Merveee.."

Kısık sesimle ancak isyankar bir şekilde

"Ne var neeeeğğ! Kalkmak istemiyorum."

Üstümden örtüyü yavaşça çektiğinde gözüme gelen ışıkla mecburen uyanmıştım. Gözlerimi açıp sinirle ona baktım.

O ise bu halimi komik bulmuş ki gülüyordu. Gerçi nasıl göründüğümü tahmin edebiliyordum. Ama o kadar umrumda değildi ki.

"Ne diye uyandırdın şimdi beni? Ha?"

Gülümsemeyi bırakmak için çaba bile harcamadan,
"Niye sinirlendin bu kadar? Jin ile Jungkook yemek hazırlıyorlar. O yüzden uyandırayım dedim."

"Offff. Zaten tamamen uyandım. Gelirim birazdan."

Ben hala somurturken gözlerime bakıp benim aksime çok mutluymuş gibi gülümsemeye devam ediyordu.

"Neye gülüyorsun bu kadar? Çarpıcam bi tane en sonunda!!"

Buna kahkaha atarak
"O kadar tatlısın ki şu an. İstediğin kadar sinirlen istersen de bana vur. Yeni uyanmış bir bebek gibi tatlısın."

"Gözümde çapakla, darmadağınık saçımla eminim çok tatlıyımdır."

"Öylesin öylesin. Hadi ben çıkıyorum sen de gel aşağıya."

Başımı salladım onaylarcasına.

...

Akşam telefonuma bakarken sabah gelen mesajlar aklıma geldi. Mesaj kutumu açıp tekrar kim olduğuna baktım. Ancak gizli numaraydı. Mesajları okuduğumda ise ne olduğuna anlam veremedim

- Beni bırakıp haber bile vermeden Kore'ye mi geldin?

- Ama sorun değil sevgilim.

- Ben de hemen ardından geldim merak etme.

- SEN NEREYE GİDERSEN GİT BEN PEŞİNDE OLACAĞIM.




.

Misunderstood (Yoongi İle Hayal Et)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin