9. Bölüm

27 5 19
                                    

İçimdeki asla uyanmama isteğine karşı gözlerimi açmaya çalıştım. Vücudum ise bana karşı geliyordu. Hareket etmeden uyumaya devam etmek istiyordum.

Ancak...

Ancak aşığı olduğum kokuyu alana kadar kendi yatağımda olduğumu sanıyordum. Gece Yoongi'nin yanına geldiğimi hatırlayınca aniden gözlerimi açtım. Aynı şekilde yastığım olduğunu sanarak kafamı koyduğum yerse Yoongi'nin göğsüydü. Fark eder etmez kendimi geri çekmeye çalıştım ama belime sardığı eliyle buna engel oldu. Parmakları, bakmaya bile cesaret edemediğim elleri öyle güzel sarmıştı ki beni. Bedenlerimiz ile birlikte yüzlerimiz de çok yakındı. Kızardığımı hissetmeme rağmen tatlı çekik gözlerine bakmaktan kendimi alamıyordum. Bu kalbe zarar bakışma yutkunmama hatta nefes almama izin vermiyordu.

Dışarıdan ne kadar sakin durmaya çalışsam da Yoongi bana her baktığında, bana her dokunuşunda, benle her konuşmasında kalp krizi geçirecek gibi oluyordum. Gülümsemesi, sesi, bakışları, yüzündeki her mimiği beni mahvediyordu. Nasıl ve ne zaman olduğunu bile anlamadan ona bu şekilde tutulmuştum.

Şimdiyse burun burunaydık ve yine o yerin bin kat dibine girme isteği uyandıran gülümsemesiyle bana bakıyordu. Ben hala kaskatı kesilmiş duruyordum.

" Günaydın güzelim." dedi aynı gülümsemeyle.

"G-günay-dın.. günaydın."

Kekelemiştim. O her ne kadar rahat karşılasa da ben onun yatağında ve göğsünde uyumuştum, tüm gece. Düşündükçe bırak düzgün cümleler kurmayı, o düzgün cümleleri düşünemiyordum bile.

Daha fazla dayanamayıp kendimi tekrar geri çektiğimde belimi bırakmıştı. Sanki uyandığımdan beri tüm o zaman boyunca tek bir nefes almamışım gibi derin bir nefes aldım. Ben henüz yataktayken o kalkıp dolabının önüne geçmişti. Üzerini değişeceğini anlayıp arkamı döndüm.

"Seninle yatmak isteyip istemediğimi sormadan beni odana getirmen biraz kaba olmadı mı?"

"Sordaydım hayır mı dicektin?"

Kendinden fazlasıyla emin bir soruydu. Gülümsememi gizleyemeden

"Hayır, yine kabul ederdim de keşke bi sorsaydın."

"Her türlü sonuç aynı olacaktı. Zaman kaybetmek istemedim diyelim, ha?"

Böyle konuşarak beni utandırdığını biliyordu ve bu hoşuna gidiyordu sanırım.

Ben de tam yataktan kalkıyordum ki kapının arkasından Jimin'in sesi geldi. Kendi kendine söyleniyordu.

"Niye hep ben uyandırıyorum herkesi."

Hemen ardından da kapı aniden açıldı ve Jimin içeri girdi. Beni görmeden önce Yoongi'ye bakıp kahvaltının hazır olduğunu söylerken cümlesi tamamlanmadan göz göze geldik. O kadar hızlı girmişti ki odaya ben yerimden kıpırdayamadım.

"Merve?"

"Jimin?"

Hala yatakta oturduğum ve saçım falan dağınık olduğu için burada uyuduğumu anlamaması mümkün değildi. Bakışlarını Yoongi'ye çevirdiğinde hafif bi gülümsemeyle

"Siz... Beraber mi uyudunuz?"

İkimizden de ses çıkmadı. Ben Yoongi'ye bakarak onun açıklama yapmasını bekledim ama o da şaşırmıştı.

"İnanmıyorum beraber uyumuşsunuzzzz. Anlamıştım zaten ama bu kadar hızlı olacağınızı tahmin etmemiştim."

"Anlamış mıydın?"
İkimiz aynı anda sormuştuk bunu.

Misunderstood (Yoongi İle Hayal Et)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin