Misunderstood (Yoongi İle Hayal Et)

14. Bölüm

Günlerdir planladığımız tatilin bugün başlaması için yine ısrar ediyordum.

Namjoon,
"Merve öğlen oldu. Bugün hazırlansak ancak yarın gidebiliriz."

"O zaman bugün hazırlanalımmmm! Yarın sabah da gidelim. Lütfeeeenn!"

Jin,
"İyi ki tatil yapalım dedik. Bir haftadır Merve'yi dinliyoruz."

"O zaman söylemeyecektiniz. Madem kesin bir karar değildi boş yere heveslendirmeseydiniz."

Suratımı asıp kaşlarımı çattım. Kollarımı göğsümde kavuşturup dudak büzdüğümde bu halimi gören üyeler mızmızlığımdan rahatsız olup oflayıp pufladılar.

Yoongi,
"Ahhh Merve. Tamam dediğin gibi olsun. Yarın sabah gidelim."

Jimin'le JK birbirine bakıp alay eder gibi gülümsediler.

JK,
"Yoongi hyung da sevgilisine kıyamıyor. Aman Merve'nin istediği olsun. Aman Merve üzülmesin. Merve de Merve..."

Jimin'le kahkahalar atarken Yoongi yanındaki yastığı var gücüyle JK'e fırlattı.

Yoongi,
"Kes sesini." Sonra bana döndü ve gülümsedi.

"Sevgilimin tabi ki her istediği olacak. Kıskanmayın."

Böyle şeyler söylemesi beni şımartıyordu. Ben de aynı şımarık tavırla ellerimi belimde kavuşturup duruşumu dikleştirdim.

"Evet kıskanmayın. Sizin sevgiliniz sizi şımartmıyorsa ben ne yapabilirim ki."

Jimin,
"Sevgilimizin şımartmadığını nereden çıkardın? Ha?"

Bunu söyledikten sonra JK'e baktı. O da şaşırmıştı ama utanarak kafasını eğip gülümsemişti. Biz ise zaten bildiğimiz bir şeyi duymuş gibi tepkisiz kalmıştık.

"Bak şimdi bi şüphede kaldım."

Aniden Yoongi'ye dönerek devam ettim.
"JK kadar şımarttığını düşünmüyorum Yoongi."

Yoongi,
"Kıyaslandığım kişiye bak ya. Merve vallahi kıymet bilmiyorsun. Ben söyliyim."

Şaka yaptığımı belli edecesine güldüm bu dediğine. Kıymeti bilinmeyecek biri değildi.

Hobi ayaklanıp
"E hadi o zaman. Madem yarın gidicez hazırlanalım. Sabah erken de yola çıkarız."

Bu sözünden sonra herkes ayağa kalkıp odasına çekildi. Ben de odama gidip valizimi hazırlamaya başladım. Bir hafta için gerekli olan her şeyi yanıma aldığıma emin olmalıydım.

Eşyalarımı toparlamayı bitirince valizimi kapatıp yatağımın üstüne koyup Yoongi'nin yanına gittim. O hala bitirmemişti. Odasında bir o tarafa bir bu tarafa dolanıyordu. Son derece odaklanmıştı.

Ben de içeri girip yatağına oturdum ve onu izlemeye koyuldum.

"Sen eşyalarını toplamayı bitirdin mi?"

"Evet bitirdim."

"Hızlısın"

Bunu söyleyip işine devam etti. Bir işe odaklandığında, tüm dikkatini ona verdiğinde yüzündeki ciddiyet çok çekici oluyordu. Bir süre onun bu halini izledim.

Bir yandan onu bir yandan da odasını inceliyordum. Son derece düzenli, sade ve simetrikti. Aynı zamanda dolabı da çok düzenliydi. Her şeyi kusursuzdu. Onda etkilendiğim şeylere yenisi eklendi böylece.

Valizini kapatıp yatağından kaldırdı ve dolabının yanına koydu. Sonra bakışlarını geldiğimden beri yaptığının aksine bana çevirdi. O sırada ben de oturur pozisyonumu bozarak yatağının üstüne uzanmıştım. İzleme sırası ona gelmişti sanki. Bir kaç saniye beni izledi durduğu yerden. Daha sonra yüzündeki ufak gülümsemeyle yanıma uzandı. Aslında tam olarak kendini yatağa attı. Odada dolanmak yormuş olmalıydı.