Yanlış düşünebilirsin, yanlış anlayabilirsin ve ya yanlış yapabilirsin; ama yanlış hissedemezsin.
Edith Wharton
###
Lee felix
Sabahın erken saatleriyde uyanmıştım daha doğrusunu söylemek gerekirse uyumamıştım ve saat 4 geçiyordu. Hazırlanıp her zaman gittiğim nehir kenarına gitmek için hazırlanmıştım.
Yollar o kadar sesizdi ki tek çıkan sen arabamın tekerlerinden çıkan seslerdi. Nehir yaklaşınca arabay bir yere park edip arabadan indim, sesiz bir yer aramaya koyuldum sabahın erken saatti olduğu için kimse yoktu diye çok sesiz huzur veriyordu burası. Ser zaman olduğu gibi yine o pek fark edilmeyen ağacın önünde oturdum. O ağaç da benim gibiydi göz önünde ama yanlızlığı fark edilmeyen oysaki apaçıktı diğer ağaçlardan daha uzakta olduğu.
Bu nehire her geldiğimde ağlamak istediğim artıyordu gözlerimden yaşlar istemsizce akıyordu. Aklıma tüm olan bitenler bir film şeridi gibi geçiyordu. Onla geçirdiğim güzel anlar aynı zamanda o sözleri. Her zaman olduğu gibi yine aklıma gelene ilk kişi oydu. Mutlu anılarımız geçince bir daha yaşanmayacağı gerçeği yüzüme tokat gibi çarpıyordu.
Elimdeki telefonu bakıp galeriye girdim ordan hyunjin'in ben ve wooyoung dans provası yaptığımız da bizi video olan chan hyunjin gelince kamera ona çevirmişti ve bağırmaya başlamıştı gelir gelmez
"Ne olur burda, bu nasıl dans, neden yongbok wooyoung üzerinde!" Diye bağırıyordu sonra da beni kolumdan tutup çekip kendine yanaştırmıştı "sen ne yapıyorsun benden başka kimse ile dans edemezsin wooyoung özür dilerim ama kendine yeni bir partner bul yongbok kimse ile dans edemez!" Diyip beni iyice kendine bastırıp sarılmıştı. Videoda görünmese de arkadan gülüyor ve onun sarılışına karşılık kollarımı boynuna dolamıştım. Bu video yine beni videodaki gibi beni gülümsetmişti ama yine de gözlerimden akan yaşlara engel olamıyordum.
Başka bir video geçmiştim bu sefer ise o yanımda ben de elimde telefonla kendimi çekerken aynı zamanda onunla konuşuyordum. "Bazen çok acımasız olabiliyorsun, biraz nazik olmaya ne dersin hyunjin ahh!" Demistim o neyden bahsettiğimi iyi bilerek oturduğum koltuktukta beni uzatarak üzerime uzanmıştı ve boynumu öpüyordu ''olamıyor çok can yakıcısın kendimi kaybediyorum senin yanında." Diyordu ben ise boynumu geriye atmıştım ve o da daha iyi yerleşmişti. "Ama bu benim canımı yakıyor hyunjin..." Demiştim sesim masum çıksa da hareketlerim tam tersini idea ediyordu "Bundan emin miyiz? Bana hiç öyle gelmedi ama" direk bana iyice yaklaşmıştı bense onun bu hallerine gülüyordum. Ardın video kapatmamı onunla ilgilenmemi isteyince ben de kabul edip kapatmıştım ama o geceyi hatırladıkça mutlu oluyordum ta ki dün bana kullandığı sözlerden sonra kendimden iğreniyordum, her yerimi parçalamak yok olmak isteğim geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
breaking me / Hyunlix
FanfictionSevgilim... Özür dilerim benim küçük yıldızım seni insanlardan koruyamadım. Bu dünya bizim için çok küçüktü yükseldiğin gökte beni beklediğini biliyorum seni daha fazla bekletmeyeceğim. ~ Lee Felix'in günahı Hwang Hyunjin'den.