#15#

269 32 52
                                    

Sarıl bana, sarıl bana, sarıl banaŞefkatle ve asla bırakmaBahar gelsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sarıl bana, sarıl bana, sarıl bana
Şefkatle ve asla bırakma
Bahar gelsin

Okean Elzy / obijmi

####

!şarkıyı kesinlikle okurken dinleyin tam atmosfere uygun ve bölümü anlattan şarkı!

####

Etkileyici sözlere gerek yoktu, kısaca o mükemmeldi. Mutfağa bağlı olan solunumda onu seyrediyordum ve bir kez daha ona aşık olmuştum. Yine ve tekrar. Bu kadar basitti işte onun etkisi ne kadar kaçmak istesemde öyle bir an geliyordu ki yine ona çekiliyordum.

Şuan bir özenle yemek yapan hyunjine karşı hem şaşkın hem hayran kalmıştım. Yemek yapmayı gerçekten öğrenmişti, sanki resim çiziyormuş gibi sakin ve özenli. Yine her resim çizdiği de beni olan gözünü kısıyordu. Bu onun işaret dilin bir şeyler tam anlamı ile olmamış demekti. Şimdi sanki yemek yaparken çizim yapıyordu sanki. Ve onaylama bakışı gelmişti, yaptığı işi bittirmiş bir iki saniye yaptığı işi gözden geçirmiş ve onaylamıştı. Onun bütün tepkileri hâlâ ezberimdeydi. Şuan bana getirdiği tteaokbokki birini bana uzattıp almıştım. Son derece özenli ve güzel görünüyordu.

"Başka bir şey daha ister misiniz bay Lee?" Dedi yanıma oturken ama ben ona bakmayıp telefona bakar gibi yapıyordum.

"Hayır, teşekkür ederim." Dedim onu umursamaz gibi davranmaya çalıyordum ama ne kadar başarılı olduğum konusunda muama.

"Pekâlâ, şimdi o zaman asıl konuya gelelim. Beni neden buraya çağırdın?" Dedi. Ne cevap verecektim inan bilmiyorum. Yayın tamamen bahaneydi bunun o da farkında fakat ben şuan ne yalan uyduracaktım. Yine çelişkideydim. Konuşmalı mıydım, konuşmamalı mıydım? Konuşmaya nasıl başlayacaktım? Onunla tekrar bir çift mi olmalıydım, yoksa sadece arkadaş mı? Neden düşünerek hareket etmemiştim ki?

"Ne için olucak yayın için hyunjin başka ne olabilir?" Dedim. Elinden geldikçe kaç felix yol artık nereye varırsa.

"Yapma ama yongbok buna inanmamı gerçekten bekliyor musun? Dün gözümün içine bakıp benden nefret ettiğini söyleyip şimdi de beni evine bir yayın için çağırmaz. Bunu anlamam için aptal olmam gerek. Peki ya o fotoğraf? Ne yapmaya çalışıyorsun Felix?"

"Bilmiyorum. Sadece bu bilmiyorum."

"Hâlâ benden vaz geçemiyorsun değil mi?" Diyip belimden tuttup gözlerinin içine bakmamı sağladı. "Benden nefret ediyorsun ama bir o kadar da benden vaz geçemiyorsun?" Çözmüştü beni şayet çözmemek için aptal olmak gerekiyor ya da sandığımın aksine o beni iyi tanıyordu benim onu tanıdığım gibi.

"Tam da dediğin gibi; senden nefret ediyorum ama vaz da geçmiyorum uzaklaşıyorsun benden seni özlüyorum, yanıma geliyorsun beni terk ettiğin gün gözlerimin önüne geliyor ve senden nefret ediyorum. Ne yapmalıyım sence aptallık edip sana güvenmeli miyim, yoksa kafamı kullanıp senden olabildiğince uzağa gitmeli miyim? Sence? Sen olsaydın ne yapardın?" Dedim. Sesim sakin ve ondan gerçekten bir cevap bekliyordum. Kendisi acaba bu soruya cevap verebilecek miydi?

breaking me / Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin