#6#

544 56 42
                                    

Düştüğümüz kuyular sandığımız kadar dipsiz değil aslın tutunmaya çalıştığımız ipler çok kısa

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düştüğümüz kuyular sandığımız kadar dipsiz değil aslın tutunmaya çalıştığımız ipler çok kısa

Charles Bukowski

###


Sabah erken saatleri de gözüme güneşin ışıkları gözüme vururken, uyanmaya çalışıyordum ama gözüme vuran yoğun ışıkla gözlerim kısılıyordu.

"Uyan hadi uyan sabahtan beri telefonun çalıyor. Al bakalım aç." Dedi chan. Daha yeni kendime gelmiş olduğumdan ki, yeni kulaklarıma telefonumun sesi işitmiştimtim. Elinden telefonu alıp telefona baktım. Büyük küfür savurdum anında. Ceo eline düştüysem bu sıçtığımın resmidir. Telefonu açtım titreyerek.

"Alo-"

"Bu telefon neden açılmıyor sabahtan beri seni arıyorum seni aptal! Hemen kalkıyorsun ve yarım saat kapında olacak arabaya binip geliyorsun bir basın toplantısı ayarladım. İnsanlara açıklama yapıyorsun. Ayrıca o model olayına bir açıklık getiriyorsun! Ve bu sana zarar vermeyecek şekilde eğer bir düşüş olursa bunu sana ağır ödettirim sana felix. Anladın mı beni!" Bütün söylediklerini saydırıp telefonu yüzüme kapatmıştı.

Hemen yerimden kalkıp kıyafetlerimi çıkarıp banyo koştum. Kusa sürede işimi hal edip dışarı çıkacaktım ki chan seslenmişti.

"Çabuk buraya gelip bir şey yiyorsun felix!" Chan bana seslenişi ile oraya döndüm kahvaltı hazırlamıştı. İşte bu adamı gerçekten seviyordum ama geç kalıcaktım.

"Ama-"

"Bir şey atıştırıp gidiyorsun dedim!" Tartışmanın anlamı kalmadığı için koşarak masanın yanına gittim ve hızlıca bir şey atıştırıp ağzım dolu bir şekilde konuştum "yedek anahtar askıda var benim acelem var, çıkarsan kapıyı kapattırsın." Diyip ne dediğini dinlemeden evden çıkmıştım.

Aşağı indiğimde tam zamanında indiğimi anlamıştım çünkü araba daha yeni durmuştu, koçarak arabaya yöneldim. Arabaya binince şöför de direk arabayı sürmüştü.

Bir televizyon kanalın önünde durmuştuk. Şöförün kapımı açmasını bekledim çünkü az önceki gibi aceleci görünemezdim. Şöför kapıyı açınca menejerim bay choi gördüm.

"Hadi hemen seni hazırlayalım. Nerdeyse başlamak üzere." Dedi beraber binaya dorğu ilerleyip beni kulise sokmuştu ben hemen masaya oturmuştum ki hemen makyajımı yaptılar kısa süre de bitmişti makyajım.

Stüdyonun olduğu kısma eğillerek selam verim isim duymamla beraber yayına geçip bir masaya oturdum. Kadın bir muhabir karşımdaydı.

"Hoş geldiniz bay felix. Sizi burda görmek çok güzel öncelikle iyi misiniz? Sizin için çok endişelendik." Dedi benimle konuşmaya geçmişti direk.

breaking me / Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin