Sevgilim...
Özür dilerim benim küçük yıldızım seni insanlardan koruyamadım. Bu dünya bizim için çok küçüktü yükseldiğin gökte beni beklediğini biliyorum seni daha fazla bekletmeyeceğim.
~ Lee Felix'in günahı Hwang Hyunjin'den.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Beni hatırlamak çok mu zor yani, monptit" "Evet. Seni hatırmak için önce unutmak gerek. Ben bunu asla yapamam."
Güneşi Uyandıralım / Jose Mauro De Vasconscelos
###
Sabah gözlerime o güzel güneşin vurması ile uyanmıştım. Evet, biliyorum ilk defa küfür ederek uyanmadım çünkü üzerimde çok güzel bir huzur vardı. Changbin ile konuşmak beni çok fazla rahatlamıştı. Belki de gerçekten hata yapıyorduk ikimizde böyle yaparak yıpranmaktan başka bir şey yapmıyorduk.
Ben de hatalıydım, o da hatalıydı ama bunu hiç konuşmamıştık. Belki çoğu kişi benim aptal söylemlerinde bulunacaktı en başta minho olmak üzere. Evet, aptaldım kalbi hâlâ onun için atan bir aptal, hâlâ ona aşık bir aptal söz geçirmek mümkün değildi ama aşkın kör ettiğinin farkında değil. Her gün birinden hoşlanıyoruz belki ama bir gün öyle biri gelip kapıya çatıyordu ki hiç kimse omaylamasa bile kalbin o kişi onaylıyor öyle değil mi?
Kimsenin yargılama gibi bir lüksü yok çünkü bir insan bir kişi kalbinde onayladı ise bunu kimse değiştiremez. Binlerce insan gelip o sana onun hakkında yakışmıyorsuz, siz denk değilsiniz, ikiniz ayrı dünyaların insanısız gibi söylemleri çok duyarız peki hangimiz bu söylemlere kullak asarız? Cevap yok değil mi?
Aşkın gerçek anlamını tamamen ben dün gece öğrendim. İçimdeki kargaşa, duyduğum his, olumsuz sebepler hepsi aşk dediğimiz o aptal şeyin bana yaptırdığı şeydi.
Changbin konuşmasının beni rahatlatma sebebi kesinlikle öğütler değildi. Aklım ve kalbimin girdiği idea da tek bir kişinin onayını istiyordu kalbim ve beynim. Eğer biri bana git ona geri dön derse hiç durmayacaktı. Dünkü komuşmada da tam da bu olmuştu o bir kişinin onayını almıştı ve kalbimde sızıyı bir anda yok etmişti.
Ve şimdi uyandığım yataktan olayları ve hayattı düşünmeyi kesip bir önce uyanmam lazım. Ah Tanrım ne yapmalıydım onu bile bilmiyordum. Onunla ne konuşacaktım, ne diyecektim ki ona? Bir anda gel diyemezdim ama gelmesini de istiyorum.
Sakin felix sakin akışına bırak. Şimdi kalk ve temiz bir duş ardından temiz kıyafetler ve kahvaltının ardından ne yapacağına sonra bak.
Dolabıma gidip hızla bir kaç parça kıyafet çıkarıp banyo girdim. Kısa sürede bütün banyo işlerimi hâl edip mutfağa geçmiştim.
Mutfak girdiğimde dolaptam yumurta, salatalık domates gibi ürenler çıkarıp sadivç yapmaya karar verdim çünkü hazırlanması en kolay şeydi.
Sadivicimi alıp salona geçip koltuğa oturup bir yandan yerken bir yandan telefona bakıyordum. Üst bildirşmden bazı resimler gelmişti, açtığımda bu dünkü fotoğraflardı. Resimleri görünce bir acaba dedim ama pek de uzun sürmedi.
