bölüm 9

1.4K 42 7
                                    

----HARRY----

Telefonun sinir bozucu sesiyle uyandım. Gözlerimi açtığımda güneş ışınları gözüme hücum edince sessizce küfür ederek tekrar kapattım ve başımı yastığa gömdüm . Arayan her kimse şuanda benimle konuşmak için pek de uygun bir zaman değildi. Telefon sustuktan sonra tekrar uyuyamayacağımı anlayıp sinirle yastığı yumrukladım. Dün akşam kesinlikle bir felaketti. Çok fazla içmiştim, banyoya gidip yüzüme su çarparak birazda olsa kendime gelmeye çalışırken kapı açılmıştı ve içeriye Kate'in arkadaşı Hanna girmişti o da çok sarhoş görünüyordu. Ne dediğini anlamadığım bir şey söyledikten sonra dudaklarıma yapışmıştı sarhoş olduğum için karşılık vermiştim ama bunun bir hata olduğunu anlayıp onu geri çekmek üzereyken bir şeyin yere düşme sesiyle ikimizde irkildik. Kate karşımızda duruyordu. Yüzünden sırasıyla şok,kıskançlık,sinirlenme ve kırgınlık duyguları geçti. Tanrım her şeyi batırmıştım. Kate şimdi benden sadece nefret ediyordu. Bundan hiç hoşlanmamıştım . Benden nefret ettiğini söylediğinde bana hiç kimsenin yapamayacağı şeyi yapmıştı. Beni incitmişti ama ona kızamazdım haklıydı. Bu yüzden hiçbir şey demeden gitmesine izin vermiştim.

Banyoya giderek duş alıp akşamdan kalma halimden kurtulmak istiyordum. Aklımda olan tek şey Kate'ti. Ondan hoşlanıyor muydum yoksa hala hepsi bir iddia için miydi? Onu kırmak istememiştim. Bana ne oluyordu böyle ne zamandan beri insanların duygularına önem veriyordum ki? Kate denen kız hayatına girdiğinden beri diye iç sesim küstahça cevap verdi . Evet onunla olmak istiyordum ama bunun hala iddia için olup olmadığına emin değildim. Bunların artık pek bir öneminin olduğunuda sanmıyordum çünkü dün akşamki olaydan sonra Kate'in hakkımda düşündüğü her şeyin doğru olmasını sağlamıştım. Aptal Harry aptal gerizekalı.

Elimdeki kahve fincanını sehpaya koyup koltuğa uzandım. Başım hala ağrıyordu evde kimse olmadığı için şanslıydım. Babam bir iş için Paris'e gitmişti annemde Paris'İ tekrar görmek için onunla gitmişti. Eskide olsaydı ev boş olduğunda yaptığım şeyleri yapardım ama şuanda hiç birini yapmak istemiyordum. Yapmak istediğim tek şey Kate'i görüp ona bütün hissettiklerimi söylemekti ama bunu yapamazdım. Onun beni değiştirmesine izin veriyordum fakat değişmek istemiyordum. Ona karşı bir şeyler hissettiğim doğruydu ama her şeyden vazgeçecek kadar değildi. Kapının çalmasıyla düşünce savaşıma son verip kapıyı açmaya gittim. Louis en mutlu haliyle karşımda duruyordu. Violetle işler yolunda gitmiş olmalıydı. "Selam dostum naber?" deyip içeri geçip koltuğa yığıldı bende onun yanına oturdum. "İydir senden naber ?" derken sessim isteksiz ve sıkkın çıkmıştı. "Harika Violet çıkma teklifimi kabul etti" derken mutluluğu gözlerine yansıyordu. Bir an için onu kıskanmıştım ama sonra bu duygu mutluluğa dönüştü . "Senin adına sevindim." Derken samimiydim. "Sağol dostum. Ee sen ne yaptın dün akşam seni yukarı çıktıktan sonra görmedim. Nerelerdeydin?" dün akşamın saçma görüntüleri ve Kate'in ağlarkenki hali gözümün önüne gelince yüzümü buruşturdum. Louis'e olan herşeyi anlattım. En yakın arkadaşımda saklayacak değildim. Tabi ona Kate'de hoşlandığımı söylemedim sadece iddiayı batırdığımı söyledim. Söylediklerim bitince kahkahalara boğuldu.Ona sinirli bir şekilde bakarken özür diler gibi bakıp gülmesini bastırmaya çalıştı. "Üzgünüm dostum ama bana işin içine etmişsin gibi geliyor" yanımdaki yastığı suratına yapıştırdım. "Hadi canım şaka yapıyorsun" dedim . Ellerini teslim olmuş gibi yukarı kaldırdı. "Ee şimdi ne olacak . İddiayı kayıp mı etmiş oluyorsun ?" sinirli bir şekilde iç çektim. "Hayır vazgeçtiğimi kim söyledi . Sadece şimdilik onu biraz rahat bırakacağım" sanırım en doğru karar buydu. "Bunun iyi bir karar olduğunu sanmıyorum. Okula yeni gelen çocukla oldukça samimi sana rakip gibi görünüyor ayrıca dünkü partide de her ne kadar köşesine geçip hiç bir şey yapmadan otursa da başkalarının dikkatini çektiğinden eminim" Sam'in onunla birlikte olma düşüncesi ve partidekilerin ona bakışlarını düşününce sinirlerim daha fazla gerilmişti. "Öyle bir şey olmayacak" derken dişlerimi sıkıp konuşmuştum. "Ben sadece olanları söyledim. Ayrıca bunun bu kadar uzun sürmesine bile şaşırdım . Kıza karşı fazla yumuşak davranıyorsun gibi . Yoksa ondan hoşlanmaya mı başladın?" derken gözlerini kısıp bana bakıyordu. En yakın arkadaşım olduğu için bir şeylerin olduğunu hissetmiş olmalıydı. Ondan gözlerimi kaçırdım sorun eğer ona Kate'den hoşlandığımı söylersemki tepki değildi. Beni destekleyip,arkamda olacağını ve muhtemelen iddiayı bile boşvereceğini biliyordum. Sorun Kate'den hoşlandığımı kendime itiraf edememiş olmamdı. "Saçmalama Louis o kız benim tipim değil. Ne zamandan beri ineklerden hoşlandığımı sanıyorsun" derken kendimi yumruklama hissine karşı koymuştum . İçimdeki aptal ses Kate'i savunup ona kötü şeyler söylememi engelliyordu. Söylediğime inanıp inanmadığını bilmesemde Louis konuyu kapatmıştı. Mutfağa gidip yiyecek bir şeyler getirdi. Tekrar yanıma oturup televizyonu açtı o izlerken bende başka şeyler düşünüyordum. Kate'i tekrar nasıl kazanırım gibi. "Ee dünkü yarış nasıl geçti?" derken hala televizyonu izliyordu elindeki sandviçten başka bir lokma almıştı. "Sence?" küstahça ve çok bilmişçe bir cevap olsa da kendimi böyle cevap vermekten alıkoyamamıştım. Dün iyi geçen tek şey sanırım yarıştı. Ah evet araba yarışlarına katılıyordum ve bunu birkaç arkadaşım dışında kimse bilmiyordu yani ailem bile. Öğrenselerdi kötü şeyler olurdu çünkü bu yarışlar o kadar güvenli değildi ama hızı ve adrenalini seviyordum ve özellikle arabaları. Çoğu yarışı kazanırdım ve buda egomu şişiren başka bir şeydi. Louis bana sırıtıp tebrik etti ve yarıştan konuşmaya başladık . Kafam biraz da olsa dağılmıştı ama yine de aklımın bir köşesinde Kate hala duruyordu.

The betHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin