Arkamdan gelen meraklı ayak seslerini umursamadan merdivenleri tırmandım.Arkamdan" Abi biz niye peşinden gidiyoruz ki napıyorsa yapsın" diye bi ses duydum ama nefes nefese olduğumu için kimin dediğini anlamamıştım.
Odanın önüne geldiğimde derin bir nefes aldım.En son Çörek'i tablolarla beraber bıraktığımda tabloları pençeleriyle mahvetmişti.
Sakin ol sakin.Yavaş bir adım arkamdaki çoğu kişi bana yetişti.
"Ne bok oldu da bizi arkandan koşturdun be?" Dedi ayranımı alan velet.
"Ben kimseyi zorla koşturmadım istemiyorsan gelmeyeceksin!" Diye gürledim çünkü fazlasıyla stresliydim ve ben stresli olduğum zaman sinirlide olurum.
Yavaşça içeri girdim ve tam olarak çığlık attım.Hemen ardındansa şöyle dedim;"HASSİKTİR"
Yırtılan tabloyu elime aldım ve söylenmeye başladım.
"Lan ben buna tam tamına 1 ayımı verdim bir ay,borumu lan 1 ay" resmen sinirden ağlayacağım.
"Ay annecim ne oldu bir anda fırladın" dedi ama sonra elimdeki tabloyu gördü.
"Oh gerçekten kötü olmuş" dedi.Senin beni teselli etmen gerekiyor böyle daha kötü hissediyorum be kadın.
"Ama ben buna 1 ayımı verdim ya" diye söyleniyordum ben hala.
"Ya ben özür dilerim merak edip tabloları koliden dışarı çıkarmasaydım böyle olmazdı."
"Asıl suç bende bilmiyormusun sanki kedinin huyunu niye bırakıp gidiyorsun" dedim ve duvara doğru yürüdüm.
Alnımı duvara vurmaya başladım. Sert vurmuyordum bende alışkanlık olmuştu bu hareket bir nevi silkelen kendime getiriyordu.
Bunu gören herkesin şok içerisinde olduğuna eminim ama ilk şoku Kaan bey atlattı.Ve beni belimden tutup geri çekti.Sonra beni kendine döndürdü.
"Kızım ne yapıyorsun tamam emek vermişsin ama daha güzellerini yaparsın kendine zarar vermeye ne gerek var."
"Daha böyle küçük birşeyde kendine böyle davranıyorsa bu 1,2 haftaya intihar da eder" dedi Bora.
Kaan beyin öldürücü bakışlarına maruz kalınca susmak zorunda kaldı.
"Yenisini yaparım ama biraz uzun sürücek" "Çörek sana da 2 gün yemek falan yok aklın başına gelsin"
O sırada çoğu zibidi aşağıya inmişti ben de Selma hanımın yanında iniyordum.Kaan beyin telefonunun çalmasıyla bizden biraz uzaklaştı.
Selma hanım merak etmiş olacak ki durdu tabi ben de onunla beraber durdum.
Biz Kaan beyi beklerken bir yandan da onu izliyorduk.
Önce kaşları çatıldı ve çenesi seğirdi eminim iyi şeyler olmuyor.Konuşurken bir anda sesini yükseltince irkildim.
Bir süre daha konuştuktan sonra yanımıza geldi.
"Ben şirkete gideceğim acil bir işim çıktı"dedi. O giderken arkasından koşup yetiştim.
"Aceleniz var anlaşılan ama bir şey isteyebilir miyim acaba?" Diye sordum.Durdu be bana doğru döndü.
"Tabiki" dedi ve gülümsemeye çalıştı.Bu sahte gülümseme işlerini pek beceremeyen bir insan demek ki.
"Onur'un cezasını kaldırır mısın?Daha ilk günden benim yüzümden ceza aldı ve benden nefret etmesini istemiyorum" dedim.Evet bir anda iyilik meleği kesilesim geldi ne olmuş yani.
"Emin misin? Sana karşı iyi davranmamıştı oysaki"
Harbi emin miyim lan.yok yok eminim herhalde.
"Evet sen cezasını kaldırdığını söylersen ben gidip haber vereceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATIM TAM BİR KARMAŞA
Novela Juvenilşu hastanede doğan bebeklerin karıştırılma klasiği ile başlayan olaylar. sonra ardı arkası kesilmeyen değişiklikler. . . . (...) "kızım yarın hastaneye gidicez erken uyandırıcağım seni"dedi annem."neden bi tanıdığımız mı yaralandı" diyerek fikir yür...