2

1.2K 48 21
                                    

"Nazlı!" babamın sesini duyduğumda korkarak kapımı kilitledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Nazlı!" babamın sesini duyduğumda korkarak kapımı kilitledim. Adım sesleri buraya doğru gelirken ellerimle kulaklarımı kapattım. "Açsana kapıyı!"

Babam yumruklarını kapıya indirirken hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Diğerlerini arayıp onları bu işe sürüklemedim. Babam kapıya omzuyla vurmaya başladığında korkarak duvara yaslandım. Kıracaktı kapıyı. Kapı bir kaç kere ses çıkartıp ardından sertçe açıldığında çığlık attım. Babam eline saçlarımı dolayıp beni evden çıkarttığında kendimi kurtarmaya çalışıyordum. Daha ne yaptığımı bile bilmiyordum. Çığlık atarak ağlarken mahalleli çoktan başımıza toplanmıştı.
Herkes babamdan korkardı. Bir delilik yapar da beni öldürür diye. Tek Ali ve Sinan korkmazdı işte.

"Nazlı!" Ali koşarak yanımıza gelip babamın yüzüne sert bir yumruk indirdi. Alkol'ün de etkisiyle hemen yere düşen babamdan kurtulup dizlerimin üstüne yığıldım. Ali beni sıkıca sarmalayıp saçlarıma öpücük bıraktı.

"Şş! Yok bir şey Nazlı'm." saçlarıma dokunmayı çok severdi Ali. Kıvırcıktı saçlarım, Ali bazen dokunmak istesede çekinirdi. Neden dokunmadın dediğimde ise kıvırcıkların bozulmasın, kıyamıyorum demişti.

"Benim dokunmaya kıyamadığım saçlarını çekti." beni kucağına alıp kendi evine yürüdü. Kafamı boynuna gömüp ellerimi boynuna doladığımda gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim.

"Ali-"

"Siz Nazlı'nın eşyalarının hepsini bizim eve getirin, bizde kalacak."

~

"Derya Teyze hiç gerek yok gerçekten. Şimdi size de yük-" Ali yavaşça kafama vurduğunda ona doğru döndüm.

"Duymamış olayım." artık daha fazla bir şey dememin bir manası yoktu. Derya Teyze burada kalacaksın dediğinde burada kalacaktım.

"Yorgun musun? Benim odamda yatacaksın artık."

"Ali, gerek yoktu." kolunu omzuma atıp beni kendine çektiğinde, saçlarım arasına minik bir öpücük kondurdu.

"Ben ne dersem o Nazlı'm. Boşuna inat etme."

"Ama hep sen koltukta yatıyorsun."

"Ben bundan rahatsız olmuyorum da, sen neden oluyorsun kızım?" omzumlarıma kaldırıp gülümsedim. Kıyamıyordum işte ona ne yapayım?

"Çocuklar hadi yatın artık, saat de baya geç oldu yarın okula gideceksiniz." Derya Teyze'nin lafını ikiletmeden kalkıp eve girdik. Zeyno ve Sinan tüm eşyalarımı buraya getirmişti. Çantadan pijamamı alıp giyindikten sonra dişlerimi fırçalayıp odaya geçtim. Ali tişörtünü üstüne geçirirken bedenine bakmadan yatağa oturdum.

"Bir şey olursa-"

"Tamam Ali." alnıma öpücük bırakıp gülümseyerek odadan çıktığında, ışığı kapatıp yatağın içine girdim. Yastık kılıfına yayılmış kokuyu içime çektiğimde gülümsedim. Ali'yle uyuyormuş gibiydim. Umarım rahat bir uyku da çekerdim.

~

Derya Teyze nazikçe saçlarımı okşayıp başımda beni uyandırmaya çalışırken yavaşça gözlerimi açtım. "Günaydın."

"Günaydın Nazlı'cık. Ali de uyandı, hadi sende kalk hazırlan geç kalmayın." kafamı sallayıp yatakta dikleştim. Derya Teyze'nin arkasından çıkıp lavaboya ilerlerken, Ali fazla enerjik bir şekilde arkamdan sarılıp yanağıma öpücük bıraktı.

"Günaydın Nazlı'm."

"Sabah sabah ne bu enerji?"

"İçimden geldi." gülümseyip lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp işlerimi hallettikten sonra geri odaya geçip okul kıyafetlerimi üstüme geçirdim.

Gömleğimin son beş düğmesini kapatmaya çalışırken, aniden Ali odaya girdiğinde gömleği hızlı hızlı ilikledim.

"Pardon."

"Sorun değil." yanıma yaklaşıp kravatını gösterdi. Hiçbir zaman bağlayamazdı tabi.

"Ne diye kravat taktırırlar ki?"

"Yapacak bir şey yok Ali, Vefa için oradayız." kravatı bağlayıp göğsüne hafifçe vurdum.

"Hazırsan çıkalım mı? Bizimkiler de gelir birazdan."

"Saçımı yapayım, öyle." geri aynaya doğru dönüp saçımdaki tokayı çıkarttım. O sıra da Ali de yatağa oturmuş beni izliyordu. Saçlarımı yarım bir şekilde üstten bağlayıp önlerim kalkmasın diye elimle geriye doğru ittim. Makyaj çantamdan bir kaç bir şey çıkartıp minik bir makyaj yaptığımda hazırdım. Çalışma masasının kenarında duran çantamı omzuma alıp Ali'ye döndüm.

"E hadi." yataktan kalkarak kendi çantasını da yerden aldı. Evden çıktığımızda bisikletlerimizi alıp sokağa çıkardık ki, Zeyno ve Sinan da gelmişti.

"Günaydın bebeler." Sinan'ın saçlarını karıştırmak için uzanmıştım ki hızla elimi tuttu.

"Ya bebe, dokunmasana saçıma!"

"Duru beğenmez diye mi Arap Bey?"

"Ne alakası var şimdi?"

Bisikletime binip önden ilerledim. "Çok alakası var çok." Sinan bir şeyler diyerek arkamdan gelirken Ali'ler de gülüyordu. Her sabah böyleydik biz, tek eksiğimiz de Vefa'mızdı.

~

"Parçalarım ben bu kızı." diyerek Zeyno'ya yanaştım. Cemre odaklanmış bir şekilde Ali'ye bakarken, Ali de ona bakıyordu.

"Sakin ol Nazlı, belli edeceksin." göz devirip yumruğumu bacağıma geçirdim yavaşça. Sinan Ali ve Cemre'ye bakıp derin bir nefes aldı.

"Vuruldun mu sen bu kıza?" Ali hemen kendini toparlayıp bize baktı.

"Ne alakası var ya?"

"Çok alakası var Ali. Mahallede görüşmeler, okulda bakışmalar. Neler oluyor la bebe?"

Ali başını eğip yüzünü elleri arasına aldı. "Cemre bize yardım edecek." aniden ayağa kalkıp önünde dikildim.

"Biz sana yardım edemedik mi Ali Bey, ne diye düşmanlarımızdan yardım alıyoruz?" Ali kafasını kaldırıp gözlerini yüzümde gezdirdi. Zeyno ve Sinan da şaşkınca beni izliyorlardı.

"Ben öyle bir şey mi dedim Nazlı?" ellerimi saçımdan geçirip derin bir nefes aldım. Zeyno da ayağa kalkıp kolumu tuttuğunda tekrar Ali'ye döndüm.

"Biz sana yardım edemiyoruz demek ki o yüzden gidip düşmanımızdan yardım istiyorsun." Ali sinirle ayağa kalkıp önümde dikildiğinde, kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

"Şu çocukca tavırlarını bir kenara bırakmış olsaydın çoktan katili bulmuştuk! Her zaman aynı şeyi yapıyorsun Nazlı. Biz bir kanıt bulmaya çalışırken tüm ilgiyi üstünde istiyorsun, geçiştiriyorsun. Söylesene, neden ben Berk'in peşine düşecekken durdurdun beni? Sen hiçbirimiz gibi değilsin, korkaksın." sözleri hançer gibi kalbime saplanırken geriye sendeledim.

"Bebe." Sinan Ali'yi kolundan çektiğinde Ali'nin ateş fışkıran gözleri hala benim üstümdeydi. Kimse sesini çıkaramıyordu,hepimiz şaşkındık. En çok da ben. Bana kızmaya gücü yetmeyen Ali, şimdi kalbimi paramparça etmişti.

"İyi, artık bensiz daha iyi olursun." kolumu Zeyno'dan kurtarıp okula doğru yürüdüm. Hızla yanaklarımdan süzülen yaşları elimin tersiyle silip hızla merdivenleri çıktım. Sınıftan çantamı alarak çıkıyordum ki, Hazal önümü kesti.

"Neden ağlıyorsun Nazlı, yoksa Ali seni gruptan mı attı? İsabet olmuş." omzuna çarparak yanından ayrılıp aynı hızla tekrar merdivenleri indim. Hala daha bıraktığım yerde duran Ali'ye bakıp okuldan çıkıp gittim. Nereye gidecektim ben? Benim bir evim mi vardı?

Sadece Arkadaşız/ Tozluyaka (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin