4

981 45 23
                                    

Kahkaha atarak Ali'ye baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kahkaha atarak Ali'ye baktım. "Ne duygusu Ali? Sen duygu mu bıraktın bende, yıktın beni!" göğsüne vurmama rağmen sesini çıkartıp durdurmadı beni.

"Öldürdün sen beni, sözlerinle. Tek bir sözünle bile yıkılabildiğimi anladın mı şimdi?!" susmaya devam etti. Bana kızdığı şeyi yapıyordu şimdi de.

"Sadece arkadaşız!"

~

Yattığım koltuktan doğrulup kimsenin olmadığı eve göz gezdirdim. Beş gün olmuştu, evden dışarı adımı dahi atmadan, Ali'yi görmeden yaşadığımız beş gün. Vefa ölümünün üstünden ise sadece dört ay geçmişti. Hala daha tazeydi yaramız, kapanmamıştı, kapanmayacaktı. Benim olmadığım zamanlarda okula neler olduğunu Zeyno'ya soruyordum. Vefa'nın katilini son hızla ve dikkatle aramaya devam ediyorlarmış. Ali ise perişan bir haldeymiş. Hem Vefa'nın durumu hem de aramızın kötü olması onu fazla etkilemiş. Odaklanamıyormuş hiçbir şeye.

Sözlerinin cezasını çekiyordu sadece, yapacak bir şeyim yoktu. Cemre vardı, ona gitsin. Belki de gitmiştir, sarılmıştır ona. Düşüncelerim yine sinirimi bozarken kendimi toparlayıp koltuktan kalktım. Kader abla aşure günü olduğu için mahalleliye yardıma gitmişti. En iyisi bende gidip biraz gezeyim.

***

Denizin kenarına oturup ayaklarımı sarkıttım. Burası hep geldiğimiz bir yerdi, her an her yerden çıkabilirlerdi de. Telefonumdan saate bakıp gülümsedim. Okuldan çıkış saatleri çok gelmiş hatta geçmişti. Belki de gelmişlerdi.

Arkamda bir hareketlilik hissedince hızla arkama döndüm. "Korkma, benim." Ali ellerini kaldırıp yanıma geldi.

"Korkağım ya ben, korkuyorum her şeyden." Ali derin bir iç çekip yanıma oturdu. Hep yüzüne vuracaktım bunu, o benim yüzüme nasıl vurduysa, ben de aynısını yapacaktım.

"Baksana yüzüme." başka yerlere baktım ama asla ona doğru dönmedim. En sonunda çenemi tutup yüz yüze gelmemizi sağladı.

"Zaten görmüyorum beş gündür yüzünü, bırak da bakayım biraz." eline vurup kendimden uzaklaştırdım.

"Sen git Cemre'nin yüzüne bak, o daha değerli senin için." geldiğinde beri yüzünü görmemiş, bakmamıştım. Kollarımdan tutup beni sertçe kendine çevirdiğinde ağzımdan minik bir çığlık çıktı. Ali'nin yüzü kanlar içindeydi. Gömleğine bulaşan kanlar korkumu daha da arttırmıştı.

"Ali." elimi yaralarında gezdirdiğimde gözlerini kapattı. Canı acıdığı için mi yapmıştı bunu yoksa başka bir şeyden mi anlamadım. "Pansuman yapmamız lazım. Kim yaptı sana bunu?"

"Sen bir de karşı tarafı gör be kızım!" gülümseyip yavaşça omzuna vurdum.

"Kalk hadi, mikrop kapar sonra." ayağa kalkıp elimi uzattım. Elimi tutup ayağa kalktığında, yürüyordum ki beni kendine çekti.

Sadece Arkadaşız/ Tozluyaka (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin