11

626 31 20
                                    

Bölüm şarkısı: Emir Can İğrek- Kor

Sargılı olan bileklerime kısa bir göz atıp, koluma bağlı olan seruma baktım. Odada tek başımaydım, duvarda duran saatin sesinden başka hiçbir ses yoktu koskoca odada. Odanın kapısı yavaşça açıldığında, içeriye iki doktor girmişti.

"Merhaba Nazlı." bi' doktor serumuma bakarken diğeri yanıma bir sandalye çekti. "Eğer kendini iyi hissediyorsan seninle konuşmak istiyorum."

"Ben psikolog falan istemedim, iyiyim ben, yok bir şeyim."

"Annen tedavi almanı istedi."

Duyduğum şeyler anlık şoka girmemi sağlarken kahkaha atarak başımı salladım. "Annem mi?"

Karşımdaki doktor başını eğip elini bileğime uzattı. "Bana her şeyi anlatmanı istiyorum."

Tuttuğu elimi sertçe geri çekip başka tarafa baktım. "Çıkın odadan, ben tedavi falan istemiyorum!" doktor inatla bileklerimi tutmaya çalıştığında hızla ayağa kalktım.

"İstemiyorum!"

"Sakin ol Nazlı." kafamı sağa sola sallamaya devam ederken kolumdaki serumu çıkarttım. Kanayan koluma elimle baskı uygularken, doktor bana doğru yürüdü.

"Bırak bari kolunu sarayım, kan kaybediyorsun."

"Hayır! İstemiyorum, gidin yanımdan." annemin bir anda ortaya çıkıp benim hakkımda karar vermesi garipti. Neden çıkmamıştı karşıma?

Odanın kapısı büyük bir gürültüyle açıldığında, sinirli bir şekilde doktorlara bakan Ali'ye doğru koştum. "Şş! Sakin ol Nazlı'm." kafamı boynuna gömüp öylece dururken, Ali boynuma öpücük kondurdu.

"Nazlı konuşmak istemiyorsa daha fazla inat etmeye gerek yok." psikolog odadan çıkıp gittiğinde diğeri hala duruyordu.

"Kolu kanıyor, pansuman yapmam lazım." Ali beni yavaşça kendinden uzaklaştırıp kolumu tuttu.

"Kendine zarar veriyorsun." göz yaşım yanaklarımla buluşurken doktor yanıma geldi. Beni yavaşça yatağa oturtup, pansuman yapmaya başladı. Ali de öylece kapıda duruyordu. Başımı eğip öylece yere baktım. Eve gitmek istiyordum ben.

~

Bileklerimde duran sargılara baktığımda derin bir iç çekip kafamı bacaklarıma doğru yasladım. Yalnız başıma oturmayı çok severdim. Sokaktan geçen tanıdık yüzleri tekrardan incelemeye devam ederken, Ali karşıma çıkmıştı. Sessizce karşı kaldırıma oturduğunda, sadece gözlerimiz konuşmuştu. Birbirimize bakmaktan başka bir şey yapmıyorduk. Her zaman ki gibi üzerinde atlet vardı. Akşam soğuğu bedenine vururken, sesimi duyması için öne doğru eğildim.

"Üşüyeceksin." kafasını sallayıp hala daha öylece yüzüme bakmaya devam etti. "Ali, inat etme de gel buraya." tekrar kafasını salladığında ayağa kalkıp içeri girdim. Dolabımdan Ali'nin hırkasını alıp evden çıktığımda, Ali hala bıraktığım yerde oturuyordu.

"Sen gelmezsen ben gelirim." hırkayı uzattığım halde hiç hareket etmeden öylece durdu.

"Ali, kendine gel!" hala daha bir tepki vermiyordu. Hırkayı omuzlarına bırakıp yanından ayrılırken, arkamdan seslendi.

"Nazlı." olduğum yerde durup arkamı döndüm. "Özür dilerim." ayağa kalkıp hırkayı üzerine giydi, ardından da yanıma yanaştı.

"Sana yaşattığım her şey için." elini tutmak için uzandığımda kendini geri çekti.

Şaşkınlığımı bir kenara bırakıp zorlukla konuştum. "Güzel şeyler de dahil mi?" kafasını salladığında başını öne doğru eğdim.

"Sana iyi gelmiyorum." bileğimi tuttuğunda yutkunup kafamı kaldırdım. "Baksana! Hepsi benim suçum, biz hiç sevgili olmasaydık bunların hiçbiri başına gelmeyecekti." bileğimi kendime çekip hırkamla ellerimi kapattım.

"Ne demeye çalışıyorsun Ali?" sessiz kaldı, az önce kalktığı kaldırıma kendini tekrar attığında, yere oturup ellerimi ellerine yerleştirdim.

"Uzak durman lazım, uzak dur benden Nazlı!" ellerini ellerim arasından çektiğinde zorlukla ayağa kalktım. Geriye doğru sendelediğimde, göz yaşlarım çoktan yanağımdan süzülmüştü.

"Söz vermiştin." işaret parmağımı ona doğru uzatıp bağırdım. "Annem gibi beni bırakıp gitmeyecektin!" ağlayışım gittikçe artarken geri geri ilerledim.

"Söz vermiştin ama vazgeçtin benden." ellerimi havaya savurup eve doğru yürüdüm. Arkamdan gelen adım seslerinin sahibi bedenimi kendine çekip sıkı sıkı sarıldığında, ağlayarak kafasını boynuma yasladı.

"Özür dilerim, özür dilerim." ikimiz de hıçkıra hıçkıra ağlarken kollarımı boynuna sardım. "Özür dilerim Nazlı'm, özür dilerim."

"Bırakma beni Ali, gitme."

Kısa oldu bu bölüm ne yapalım

Valla özür dilerim bunları tartıştırmadığım bir bölüm yazmak demek kıyamet alameti demek ĞQPEÜQŞDMXPEMDPEM

Sadece Arkadaşız/ Tozluyaka (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin