8

714 35 11
                                    

Ağzımdan dökülen yüksek sesli çığlıklar herkesi başıma topladığında, Derya Teyze koşarak Ali'nin yanına gitti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ağzımdan dökülen yüksek sesli çığlıklar herkesi başıma topladığında, Derya Teyze koşarak Ali'nin yanına gitti. Ben donmuş bir şekilde yerde otururken Bilal Abi de ambulansı arıyordu.

Yerde emekleyerek Ali'nin yanına gittim. "Ali'm, kalksana." Ali yavaşça gözlerini açıp bana gülümsediğinde göz yaşlarım yüzüne damladı.

"Söz veriyorum intikam almayacağım senden, kalk hadi." elini zorlukla yanağıma yerleştirdiğinde büyük bir hıçkırık çıktı ağzımdan.

"Ağlama gülüm." kafamı salladım. Karnında duran elimle göz yaşlarımı silip burnumu çektim.

"Ağlamıyorum bak, kalk hadi sende." sabaha yaşadığımız şeyler aklıma geldiğinde dudağına öpücük bıraktım.

"İyileş hadi." eli yanağımdan düştüğünden çığlık attım. Etrafta yankılanan sesim herkesi daha da telaşa sokarken, ambulans sesleri de gittikçe yakınlaşmıştı.

~

"Uyanacak, uyanacak, uyanacak, uyanacak..." kendini ileri geri sallarken etrafa göz attım. Hala bir gelen giden yoktu, ne kadar uzun sürmüştü böyle.

Yalnız geçen birkaç dakikanın ardından tekrar kendi kendime konuşmaya başladım. "Uyanacak, uyanacak..."

"Nazlı." Sinan yanıma doğru gelirken başımı kaldırıp ona baktım. Hemen yanıma oturup beni kolunun altına aldığında başımı göğsüne yasladım.

"Zeyno nerede?"

"Derya Teyze'nin yanında, mahvoldu kadıncağız." Sinan'a sıkı sıkı sarılıp kendimi saklamaya çalıştım. Ben iyi olamıyordum, bir şey, bir şeyler buna izin vermiyordu.

"Çıkacak değil mi Sinan? Ali tekrar yanımıza gelecek."

"Gelecek tabi. İnatçıdır o, inat eder gelir yanımıza." yüzümü görmek için beni biraz kendinden uzaklaştırdı. "Hem kapmış senin gibi güzel kızı bırakıp da gider mi?"

"Gitmez. Söz verdi bana, annem gibi bırakıp gitmeyecek beni." dediğimde, Sinan'ın aniden yüzü düştü fakat hemen bunun farkına varıp gülümsedi.

"Gitmeyecek ya, bırakıp gitmeyecek." bana tekrar sarılırken ameliyathaneden doktor çıktı. Aynı anda hızlıca ayağa kalkıp doktorun karşısına dikildik.

"Yaşıyor dimi, Ali yaşıyor."

"Sakin olun lütfen. Hastamız baya inatçı çıktı, mermi kalbine yakın bir yere girdiği için biraz zorlandık fakat şuan her şey yolunda. Birazdan kendisini normal odaya alacağız, geçmiş olsun." ben duyduğum şeylerin sevinciyle Sinan'a sarılırken Derya Teyze yanımıza geliyordu.

"Bitti mi, kurtuldu mu Ali?"

"Benim kardeşime hiçbir şey olmaz, kurtuldu çok şükür." Derya Teyze yanında dikilen Zeyno'ya sarılırken ben de tekrardan Sinan'a sarıldım.

"Gitmedi."

"Gitmedi Nazlı'm, gitmedi."

***

Gözlerimi zorlukla açarken gördüğüm ilk manzara Ali olmuştu. Kafasını bana doğru çevirmiş yüzüme bakıyordu. Hemen kafamı kaldırıp yanına yanaştım.

"Telaşlanma Nazlı'm." desede iş işten geçmişti bile. Odada şuan sadece ikimiz vardık. Derya Teyze yemek getirmeye gitmişti, Zeyno ve Kader Abla da ona yardım etmek için peşinden çıkmışlardı. Sinan da Ali'ye kıyafet getirecekti, fakat hala daha ortalıkta yoktu.

"Böyle iyi misin, acıyor mu canın, doktoru çağırayım mı?" Ali gülümseyerek suratıma bakarken kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Zevk alıyorsun dimi bu halimden?"

"Ne yalan söyleyeyim alıyorum." ağzından küçük bir inilti çıktığında hala daha gülmeye devam ediyordu.

"İstediğin bir şey var mı? Hemen getireyim." kafasını sallayıp elimi tuttu.

"Tek istediğim biraz sakin olman ve bana sarılman." isteğini hemen gerçekleştirdiğimde, çenesini başımın üzerine yasladı. Bir eli de çıplak kolumu okşuyordu.

"Seni kimin vurduğunu bulucaz, öyle değil mi?"

"Bulucaz Nazlı'm, bulucaz. Vefa'nın katilini de, beni vuran kişiyi de bulucaz." gülümseyerek başımı kaldırdım.

"Annem gibi sende beni bırakıp gitseydin çok darılırdım sana."

"Şş!" işaret parmağını dudağıma bastırdı. "Ben seni asla bırakıp gitmem Nazlı'm, güven bana."

"Ben sana güveniyorum Ali, sadece korktum." gözlerini kapatıp beni tekrar sarıp sarmaladı.

"Korkma, ben senin yanındayım."

~

"Ya Zeyno güzel oldu mu ki acaba?" parmağımı tatlının sosuna değdirip parmağımı yaladım. "Güzel olmuş sanki ya." Zeyno da aynı şekilde yaptığında bir kaç saniye bir şey demeden durdu.

"Güzel olmuş güzel."

"Nazlı!!!" Ali içeriden bana seslendiğinde Zeyno gülerek elini sırtıma vurdu.

"Sen git mızmız Ali'ne bak. Ben hallederim tatlıyı." yanaklarına öpücük kondurup koşa koşa bahçeye çıktım.

"Na- neredesin sen?"

"Ne diye zırt pırt çağırıyorsun sen beni?! Tatlı yapıyorum içeride!" sesimi birazcık yükselttiğim gibi Ali hemen dudağını büzüp kollarını bağladı.

"Tamam git."

"Ya tamam, kızmadım." yanına oturup kollarını ayırmaya çalıştım. "Hadi söyle ne oldu?" kafasını sallayıp başka yerlere baktı.

"İstemiyorum, git."

"Giderim bak, ağlarsın." ayağa kalktığımda aniden kafasını bana doğru çevirdi.

"Gitme." tekrar yanına oturduğumda, kendini zorlayarak kafasını göğsüme yasladı. "Biraz uyumaya ihtiyacım var."

"Ali, birazdan gelecek ama herkes."

"Banane ya!" ellerini sıkıca belime dolarken kurtuluşum olmadığını ve Ali uyanana kadar da buradan kalkamayacağımı anlamıştım. Biraz daha rahat etsin diye geriye yaslanıp elimi saçlarına daldırdım.

"İyi uykular o zaman." 

Sadece Arkadaşız/ Tozluyaka (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin