Bölüm 25

317 24 79
                                    

Merhaba herkese..Yeni bölüm burada..Olaylar olaylar.Umarım beğeneceksiniz.Iyi okumalar.

Yazar 

Yığıt kapıya çaldı kimse açmıyor.

-Allah Allah.Niye kimse açmıyor? Acaba evde değiller mi? Caner hiç bir şey dememiş bana.-diye dedi.

Gitti bahçeye.Belki duymuyorlar diye sandı.Kaya oradaydı.Kardeşinle konuşuyordu her zaman ki gibi.Konu tabi intikamdi.
Oğlun gelmiş diye hiç fark etmedi.Yığıt yavaş yavaş yaklaşıyor ve konuşmasını dinlemeye başlar nedensizce.

-Evet Şahika.Tam konuştuğumuz gibi.Herşey hazır.Ender'i yemeğe götürdüm, tarih alalım dedim.Sabah hallettik.Ender hiç şühpe etmiyor.
Bir ay sonra ondan intikam alacağiz.Tüm yaptıklarının bedelini ödeyecek.Büyük ders vereceğiz ona.Tamam.Anladım.Peki.O zaman görüşürüz.-demiş Kaya.

Yığıt herşey duydu.Şoka girdi.Sanıyordu anne ve baba bir intikam uğruna değil gerçekten birbirini çok sevdiği için evlenecekler.Ayrıca babası öyle bir şey yapacağina
asla aklına gelmedi bile.bunu anneden bekliyordu ama babadan asla.Kendini ve ilişkilerini sorgulanmaya başladı bir anda.Kaya dönünce perişan Yığıtı görmuş.
Çocuk korkunç yüz ifadesi vardı.Hüzün, hayal kırıklık, ofke...

-Yığıt? Oğlum?
-Baba? Sen bir intikam için evleniyorsun?
-yok öyle değil...
-Sen nasıl yaparsın bunu anneme? Yazıklar olsun sana! Yazıklar olsun!-dedip gitti.
-Yığıt? Dur..Yığıt?-diye bağırdı ama yetişemedi onu.

Yığıt hemen arabaya atladı ve gitti.Erim hiçbir şey anlamadı zaten.Kaya arabana atlıyor ve Yığıtı takip ediyor.Çok hızlı araba kullandı ikisi.Sanki kapişiyordu kim daha hızlı daha deli bir şekilde araba kullanacak.
Kaya onu zar zor durdurdu.Onune geçti ve araba yol ortasında durdu.Yığıt babanın arabaya çarptı.

-Ne yapıyorsun sen baba? Manyak mısın sen? Ikimizi öldürmek mi istiyorsun? Ha? Ölmek mi istiyorsun?
-Asıl soru sen ne yapıyorsun?
-Ben sakinleşmeye gidiyorum yoksa elimde kalacaksın! Kendi ellerimle öldürürüm seni.Sen anneme nasıl böyle bir şey yaparsın? O kadın seni seviyor.
Ne diyor biliyor musun? Ben ona çok güveniyorum.Kaya bana yanlış asla yapmaz.Oğrenince yıkılacak.
-Senin annen sandığın kadar masum değil.
-Katılıyorum.Annem melek değil.Çok hatalar oldu.Ama sen ona iyi ceza verdin.Her sefer.
-Yok, öyle değil.
-Öyle, öyle.Her hata yaptığında onu bıraktın.Bir kadın için daha büyük ceza yok.Onu sevgisiz bıraktın.Daha ne olsun? Peki bir şey merak ediyorum.Neden Şahika'ya asla ceza vermedin?
-Verdim.
-Ya bırak.Yalan hepsi.Nedir ceza? Kovuyorsun iki gün sonra eve geri getiriyorsun.Bu mu ceza? Keşke annem sana asla aşık olmasaydı.Böyle aşkına tüküreyim be!
-Doğru konuş! Ben senin babanım.
-Sen benim hiç bir şeyim değilsin.Çekil!
-Nereye?
-Canım kardeşine..Ona da birkaç sözüm olacak.İkiniz rezilsiniz!

Yığıt arabana gitmiş ve hızlı bir şekilde uzaklaştı oradan.

-Kahretsin! Allah kahretsin!-diye bağırdı Kaya.Ayağınla arabayı vurdu.Çok ofkeli.

Öte tarafta Ender sanki zili duymuş.Geliyor açmaya.Açınca Erimi görünce çok sevindi.

-Sürpriz...
-Erim? Oğlum?-demiş ve sarıldı onu-Çok özledim.
-Bende seni anne.-demiş.Ayırdılar.Sarılarak giriyorlar eve.
-Ee ne zaman geldiniz?
-Sabah.İlk uçakta.Caner dayı bizi almış havalimandan.
-Demek Caner biliyordu ben ve baban bilmiyorduk.
-Sürpriz olmaliydi.
-Gerçekten oldu.Ver şu çantayı.Şöyle bırakalım.Biz bahçeye çıkalım.

Ender çantasına alıp yere koydu ve dedi yardımcıya Erimin odasına götürsün diye.Ender oğul ile çıktı bahçeye oturdular.Hilal geldi.

-Hilal bize iki tane meyve su getir ve bir sandviç Erim için.
-Peki.-demiş yardımcı ve uzaklaştı.
-Inanamıyorum.Buradasın.Abin nerede?
-Eh onu da ben de merak ediyorum.
-Neden.Noldu?
-Babamla tartıştı.
-Ay Allah.Ne olmuş olabilir?
-Bilmiyorum.Telefonu almaya gittim, arabada unutmuşum Yığıt araba aldı gitti.Hemen sonra babam da.
-Neyse.Onemli değil.Ne olursa olsun halledip geri dönecekler.
-Aynen öyle.-demiş Erim.Hilal gelmiş.
-Buyrun-dedip koyuyor sandviç ve 2 tane portakal meyve suyu.-Başka istediğiniz var mı Ender hanım?
-Yok.Işını bak.
-Tamam-demiş Hilal.Gitti.
-Eee ne var ne yok.
-Hiiç.
-Nasıl hiç?
-Öyle işte.Bitirdik sınavları geldik.
-Sen tüm yaz burada mısınız?
-Evet anne.
-Çok sevindim.Ben ve baban burada siz oraya.Çok özledim.
-Şimdi daha sık görüşeceğiz.Ayrıca...Seni evlendirmeye geldik biz.Senin ve babanin duğunu görene kadar gitmiyoruz.
-Yaa..İyi iyi.Fazla beklemeyeceksiniz zaten.
-Tarih aldınız mı?
-Aldık aldık.
-Eee muhteşem günü ne zaman?
-Bir ay sonra.
-Ne? O kadar çabuk mu?
-Evet.Artık beklemek istemedim, baban da katılmış.Yapıyoruz işte.Tabi herşey organize etmemiz lazım.
-Bir de gelinlik bulman lazım.söz verdin.
-Tamam.Bulacağim.Sözümü tutacağim.
-Prenses gibi olacaksın anne.
-Heyecana bak.Acaba sen mi evleniyorsun yoksa ben?
-Senin heyecanı kaçtı artık.Kaç kez evleniyorsun hemde aynı adamla.
-Sus sus.Rekor kıracağım.Bu son evliliğim.
-Söz mu?
-Söz oğlum.Gel buraya.-dedi.Erim yanına oturdu ve sarıldı.

Ihanetin bedeli(TAMAMLADI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin