Bölüm 26

337 23 54
                                    

Ben geldiimmm...Bölüm biraz kısa oldu ama olsun.Hafta sonu yeni olan gelir.Keyfili okumalar.

Yazar

Şahikayla anlaşılan adam Memo oldu.Aslında güvenli tipidir ama paraya çok ihtiyaci vardı.Çok para.Endere gidecekti aslında ama Kayaya görünce ondan
isteyebilir diye sandı.Yaklaştı eve ve emindi bugün en geç yarın para alacak.Kaya çok sakin oturdu ve çalışıyordu Ender alışverişteyken.Hilal gelmiş.
-Kaya bey.Bir beyefendi sizi görmek istiyor.
-Kim?
-Adı Memo, Mehmet.
-Tanımıyorum.
-Demiş çok onemli.Ender hanımla ilgili.
-Peki.Görüşeceğim onunla.Salonda mı?
-Evet-demiş Hilal.
-Tamam.Sen gidebilirsin.
-Allah Allah.Bi bakalım senin dert neydi.-demiş Kaya.

Yardımcı gitti ve Kaya gitti Memoyla görüşmeye.Memo iyice baktı evi.

-Merhaba.
-Merhaba Kaya bey.
-Beni görmek istemiştiniz.
-Evet.
-Siz kimsiniz? Sizi tanımıyorum.
-Ben Şahikaya döven adamım.
-Ne?
-Sen kardeşini döven bendim.
-Sen hangi yüzle buraya gelebiliyorsun? Ha?
-Avukat bey sakin ol.İşler göründüğü gibi değil.
-Ender sana ödemedi mi?
-Yok.Ne Ender ya?
-Nasıl.
-Bence bu kadar yeter avukat bey.Bir anlaşma yapalım.Ben sana tüm kanıtlar ve bilgiler karın suçsuz olduğunu sen bana para.300.000 lira.
-Delirdin mi sen?
-Olabilir.Benim para ihtiyacim var acıl, sende kanıtlar kardeşin ne kadar mal olduğunu.Resmen mafya.Sana birkaç saat vereceğim.Akşam cevabı
verirsen.İyi düşün.Kaçırma bu fırsatı.Ender gerçekten suçlu değil.-dedip gitti.

Kaya öylesine kalakaldı.Oturdu sofaya.İnanamadı ne oldu az once.Hemen Yığıtın sözleri aklına gelmiş.Ya o değilse.Biliyor Şahika onu hiç sevmiyor
ama bu kadar uzak gidebileceği asla aklına gelmedi.Sesleri duydu ama kıpırdamadı, şoktan şaşkınlıktan.Erim odana gitti Yığıt Lilayla bahçeye.
Kimse öylesine oturan ve elleri kafaya koyan Kayaya fark etmedi.Bir tek Ender salona girince fark etmiş.

-Kaya?-diye seslendi.Ses gelmedi.Yanına oturdu saçını okşadı.-Kaya? N'oldu? Iyı misin?
-Ender? Fark etmedim seni.Ne zaman geldin?
-Şimdi.
-Iyiyim.Kafam biraz ağırıyor.Ben gidip uzanacağim.-demiş Kaya.

Gitti.Enderde bu davranış şühpe bıraktı.Caner de aramamış.Ender aramaya karar verdi.

-Caner? N'oldu dün?
-Ne ne oldu?
-Yığıtle konuşacaktın.Hani ağazından laf alacaktın.
-Kolay mı sence abla?
-Aldın mı?
-Yok.Tabi ki almadım.Bu Erim değil.Olsa kolay olurdu.Yığıt anladı sen şühpelendiğini mama bi şey demedi.
-Tam olarak ne dedi?
-Saçma sapan şeyler için kavga etmişler.Aynı fikrinde değiller.
-Tabi bende salağım ve inandım.
-O da biliyor inanmadığını.
-Yapacak bir şey yok.Gidip açık açık konuşacağim.
-Söyler mi sence?
-Söylemez.Ama en azından denemiş olduk.Sen onu ve Kayaya takibe al.Bakalım neler oluyor.
-Abla yapma ya.Nasıl yapatım bunu? İkisi birden.
-Yaparsın yaparsın.Hadi.Görüşürüz biz.-dedip kapattı Ender.
-Görüşürüz.

Endere başka yolu bırakmadılar.Hemen odana gitti, Yığıtın odasına.O anda Yığıt Lilayla yatıyordu.Yüzüğe bakıyordu.

-Sen yüzüğü o kadar mi beğendin?
-Evet.Çok.Ama daha çok onu beğendim çünkü sen bana verdin.Artık asla onu çıkartmayacağim.
-Bende bizim nişan yüzüğü çıkartmam.
-Nasıl yaparız Yığıt? -sordu Lila.
-Bilmiyorum.Tek bildiğim şey üniversiteyi bir an once bitirip buraya dönmek istiyorum.
-Bende.Şey..Niye biz Istanbul üniversitiye geçmedik şu ana kadar?
-Bilmem.Sen Amerikada okumak istemiyor musun?
-Istiyorum ama orada tek başıma..Bilemem.Ben Türkiyede kalmak isterim.Burada Ender, Kaya, herşey benim.Annem de kalacak benim için.
-Ben aslında buradaki sorunlarla uzaklaştırmak için gittim.Farketmez yani.
-O zaman geçiş yapacak miyiz?
-Geçiş yapacağiz.-dedi Yığıt.

Tebessüm etti gözlerine bakarak ve öptü nişanlısını.Bir anda Lila Yığıtın vucut altında bulmuş kendini, kollarını tuttu ve öpüşüyordu onunla.
Ta ki Ender gelene kadar.

-Hm-dedip sanki oksuruk onu tuttmuş numara yapmış.İkisi birden kalktı.
-Ay Ender..-demiş Lila.
-Anne ya-dedi Yığıt.
-Çok özür dilerim ama seninle konuşmam lazım Yığıt.
-Peki.Ben gideyim o zaman.Yarın görüşürüz.-demiş Lila ve gitti.Yığıt bayağı üzüldü.
-Asma süratı.-demiş Ender.
-Niye? Gitti Lila.
-Iyi ki gitmiş.Evde bebek istemem.Ay düşüncesi bile beni deli ediyor.
-Ama sen beni 18 yaşında doğdun.
-Evet.Ama bak sonra n'oldu.Rahat dur.Kimse demiyor çocuk sahibi olma.Once eline diploma al ondan sonra.Çocok büyük sorunluktur.
-Farkındayım anne.Söz veriyorum bu delilik yapmayacağim.Sen niçin gelmişsin?
-Bana açık açık söylemen için n'oluyor.
-Anlamadım?
-Sen niçin babayla kavga ettin? Aranız soğuk.Ne olmuş olabilir ve benimle alakalı mı?
-Anne..Canım anne-dedip elini tuttu-eğer sen bilmelisin bir şey söylerim.Caneri yollama sende gelme.Olur mu? Bir şey yok.Oluyor ara sıra.
-Tamam.-demiş Ender.

Yığıt ona baktı Ender yere baktı.Sonra bol bol sarıldı onu.

-N'oldu oğlum?
-Hiç.Seni çok çok seviyorum canım annem.Iyi ki hayatımdasın.
-Bende seni oğlum.-demiş Ender.

Anne ve oğul birbirini sarılırken Kaya sanki tamamen başka gezegendeydi.Sakin sakin oturamadı.Sürekli düşünüyordu bu oyun hakkında.

-Acaba doğru olabilir mi? Ben mi bizi harcandım? Hayır hayır böyle bir şey mümkün değil.Kanıtlar var.Video itirafi var.-demiş ve
hemen telefonda duran itirafi bulup izledi.-Memo o.Video da Ender Çelebi bana bu iş verdi diyen Memoydi.Allah kahretsin.Kahretsin.
Yüz kere bin kere kahretsin-dedip vurarak duvara.

Şimdi kanıtların peşine.Doğruları oğrenmek istiyor.Telefonu eline aldı ve bankayı arıyor.

-Merhaba.Kaya Ekinci ben.Bana oğleden sonra için acıl 300.000 tl hazırabilir misiniz.Evet.Peki.Teşekkür ederim.-dedip kapattı-Bakalım burada kim
ne iş çevirdi.Kim suçlu kim masum.Şahika suçluysan öyle bir ders vereceğim ki sana..Asla unutmayacaksın.Yemin ederim sana.

Sonra yattı, biraz dinlenmeye istedi ama vicdan ve düşünceleri izin vermiyordu.Öte tarafta Anıl Şahikaya ziyaret etmiş.Bir süre İstanbulda değildi.
Oturuyordu sofada onunla birlikte ve sıratıyordu.

-Ne?
-Vallahi Kaya hiçbir şey anlamamış mı?
-Neden anlasın ki?
-Demek adam salak.
-Salak diyemelim de.Kalbi iyi.
-Nasılsa salak.Çok kolay oldu.Daha zor olacaği sandım.Ama adam bu numaralar afiyetle yuttu.
-Öyle görünüyor.Bak şimdi niye seni çağırdım.Sen tüm kanıtları hazırlan ve maile bana gönder.Bir hikaye yamamız lazım.Nasıl Ender beni öldürmeye
kalktı, nasıl çocuğumu öldürmuş, nasıl kendi çocuğu öldürmuş.Öyle bir hikaye yap ki biz nikahtan once yayınladığımızda kimseyi yuzune bakamayacak.
-Merak etme..Öyle intikam olacak ki yüksek sosyetenin kraliçemiz sadece ülkeyi terk edebilecek.
-Harika.-dedi gülerek şeytanca.

Akşam gelince Kaya daha çok gergindi.Akşam yemekte bu çok belli idi.Evde sürekli gerginlik kokusu vardı Kaya ve Yığıt arasında.Yığıt dayanamıyordu
artık Enderi babanın yanında görmeye.Hele sarılınca veya elini tutunca.Çünkü biliyordu hepsi sahte olduğunu.Akşam yemeği bitti, herkes
oturuyordu bahçede.Ender yaklaştı Kayaya, okşadı yanağını.

-Canım iyi misin?
-Iyiyim.
-Pek öyle görünmuyorsun.
-Öyle mi?
-Evet.
-Nasıl görünüyorüm peki?
-Korkuyorsun.Ama o korkunun sebebi bilmiyorum.Keşke benimle paylaşsan.Bir yerde gidip konuşmak ister misin?
-Hayır.Iyiyim.
-Sen öyle diyorsan.-demiş Kaya.

Gerçekten korkuyordu.Para hazırdı.Bir tek Memoya bekledi.Uzaktan görünce, ağaçlar arasında gitti.

-Hemen geliyorum-dedip gitti.
-Peki.-demiş Ender.

Herkes güzel vakit geçerken Kaya aldı torbayı ve evi terk etti.Arabaya koyuyor ve Memoya almak için gitti.

-Heyy şttt...Sen.In arabaya.
-Galiba kararını vermişsin.
-Evet.In gidelim buradan uzak konuşalım.
-Peki.-dedip bindi arabaya.

Sessizlikte yola baktı Kaya.Öte tarafta Kaya gidince Yığıtın mod tamamen değişti.Daha keyifli gözüküyordü ve Enderin gözünden bunu kaçmadı.Ama
buna sessiz kaldı.Yığıt o sessizliği bozdu.

-Anne..
-Evet oğlum.
-Ben ve Lila bir kararı aldık.
-Ne karardan tam olarak bahsediyorsun?
-Evleneceğiz.Sizden once.Lila hamile.
-Ne? -dedi Ender, korktu tabi.Yığıt gülmeye başladı.
-Inanamadın değil mi? Yok ya inandı.Vallahi inandı.-dedi gülerek.
-O kadar mu komik?
-Evet.
-Vallahi öldürürüm.Dövmedim seni.Şimdi başlayacağim-demiş koluna vurarak, sonra kulağını çekti.
-Tamam tamam şaka yaptım anne özür dilerim-demiş Yığıt ender onu bıraktı.
-Emin misin?
-Evet anne.Şaka yaptım sadece.Yok öyle bir şey.
-Inanayım mı?
-Inan.Istersen yarın hamilelik testi al Lilaya ver yapsın.Vallahi öyle bir şey yok.Yemin ediyorum.
-Peki.
-Ben aslında başka bi şey söyleyecektim.Lila ve ben dönüyorüz.
-Nereye dönüyorsünüz tam olarak?
-Evlerimize.
-Nereden çıktı şimdi bu.Güzel okuyordun Londra da o Amerika da.Noldu şimdi?
-Aslında ben oraya gittim çünkü buradan uzaklaştırmak istedim.O anne orada diye gitti.Ikimiz de Istanbul üniversiteye geçiş yapmak istiyoruz.
Burada bitireceğiz okulu.Hem sana yakın olurum.
-Bu çok güzel ama...okul iyi.
-Boşver sen okulu anne.Istanbul üniversite muhtiş okuldur.
-Öyle.Sen nerede mutlu olacaksın orada ol.
-Biliyordum beni anlayacağin.
-O zaman bu evde kalıyorsun.
-Öyle sayılmaz.
-Ne demek bu?
-Bir sure buradayım ama işi bulurum ve ayrı ev tuturum.Orada nikahtan sonra Lilayla yaşarım.
-Şirkete çalışabilirsin.
-Bakacağiz.

Yığıt Endere ve Erime planlar hakkında bahsederken Kaya Memoya bir ormana götürdü.Orada rahat rahat konuşmak için.Yanında torba vardı.Oturdular.

-Para burada gördüğün gibi.
-Kabul ediyorsun yani?
Ediyorum.Şimdi herşey anlat bana.Kanıtlar görmek istiyorum.
-Hay hay.Şöyle..Senin mal kardeşin beni bir Anıl üzerinde buldu.Onu tanıyor musun?
-Evet.Arkadaşı o.
-Ne arkadaş be? Onun adamı o.Kırlı işler yapıyor.Sen çok salaksın biliyor musun be adam? Gözünün onunde ne oluyor görmuyorsun.
-Yani Şahika istedi seni bulmaya.Niye?
-Onu dovmem için.
-Yok artık.
-Evet evet.Ben öyle şeyler yapamam dedim ama iyi odedi.Israr etti.
-Çok güvez dovdun.Tebrikler.Hamile olduğunu biliyor muyudun?
-Hamile mi?-dedip gülmeye başladı.
-Komik mi?
-Bayağı.Çünkü inandın.Şahika asla hamile değildi bildiğim kadariyla.Bak kardeşim sana çok güzel oyun oynadılar sende afiyetle yuttun hepsi.O kadar.
-Oyundu hepsi?
-Aynen öyle.
-Bu hikayede Ender nerede?
-Hiçbir yerde.Tanımıyorum.
-Asla görmedin yani?
-Yok.Dediler söyle Ender Çelebi sana bu emir verdi bende dedim.
-Kanitlar ver.
-Peki.

Verdi kanıtları Kayaya.Sonra para aldı ve gitti.Kaya baktı konuşmalar Şahikayla ve anladı ne kadar kötülük yaptı sevdiği kadına.

-Ben n'aptım ya? N'aptım? Ben bize zarar verdim, aşkımızı kırledim.Niçin? Bir saçma oyun için.Kaya.Aptal Kaya-diye vurdu kafasına.

Çok geç oldu.Gücü kalmadı hiçbir şey için.Eve gelince ortalık çok sessizdi.Hemen odaya geçti.Yatakta kısa gecelikte yastığı sarılan kadını gördü.
Yanına geldi, saçını kokladı öptü.Sonra boynunu.Arkadan sarıldı.

-Çok özür dilerim.Özür dilerim.Affet beni.-öpüp demiş.Sarıldı onu arkadan ve uykuya daldı.

Ihanetin bedeli(TAMAMLADI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin