Kitabı düzelterek yazmaya başladım. Daha da doğrusu yeniden ve daha profesyonelce. Bu yüzden kitabın yeni versiyonuna profilimden ulaşabilirsiniz!
Zümrüt. Sadece bir kristal parçası. Sadece maddi değeri olan bir kristal parçası. Hepinizi nasıl oyuna getirebilir? Hayatlarınızı nasıl zindan edebilir? Sizden canınız olarak bildiğinizi nasıl alabilir?
Sadece bir zümrüt mü? Basit bir kristal parçası mı? Lütfen tekrar düşünün..."Bu elbise nasıl?" diye merakla sordu Özge.
"Güzel."
Kıyafet reyonlarının arkasından Jale bize seslendi. "Kızlar şunların güzelliğine bakın!"
Jale her zamanki gibi oyuncak reyonunda yerini almıştı.
"Hadi ama! Cidden tatilde oyuncak mı oynayacaksın?" Beyza erkek kıyafetlerinin olduğu bölüme geçmiş bizim zevklerimizi eleştiriyordu.
"Beyza, biz seni kaç defa uyardık zevklerimiz konusunda olumsuz eleştiriler yapmamanı?" Sesim, evin altını üstünü getiren çocuğunu uyaran bir anne gibi çıkmıştı.
"Emredersiniz Bade Hazretleri."
Bıkkınlık içiresinde derin bir nefes verdim. Bu, Beyza'nın asla akıllanmayacağını belirttiğim bir ifadeydi.
"Bade sen boş ver şimdi Beyza'yı. Sence hangi elbiseyi alayım? Bak bu tam plajda giymeye uygun bu da partilerde giymeye uygun."
Bu kız beni çıldırmak üzereydi. Alışveriş merkezine geldiğimizden beri bana hangi kıyafetin daha güzel olduğunu soruyordu.
"Özge, parti yapacağımızı nereden çıkardın?"
"Bade biz üniversitesinden yeni mezun olduk. Ve otelde kaldığımız ilk gece öğrenciliğe veda partisi yapacağız. Hem belki bir partiye gidecek oluruz orada giyerim"
"O zaman ikisinide al", dedim büyük bir ilgisizlikle.
"Tamam. Artık ikisi de bavulumda yerini alacak."
Özge mutlulukla kasaya giderken ben mayolara bakıyordum. O sırada çalışanlardan biri yanıma geldi.
"Merhaba, mağazamıza hoşgeldiniz. Size nasıl yardımcı olabilirim?"
Tebessüm etmeye çalışarak yanıt verdim.
"Hoşbuldum. Mayolara bakıyordum. Cumartesi günü arkadaşlarımla otele gideceğiz."
"Peki sizin için harika ve kullanlar tarafından çok övülen mayo önerilerim var. Göstermemi ister misiniz?"
"Yok. Kalsın, ben öyle bakıyordum. Mayo olsun da gerisi önemli değil."
"Tamam ben gideyim o zaman. Eğer bir ihtiyacınız olursa söylemekten çekinmeyin."
"Tamam teşekkürler."
"Bir ihtiyacınız olursa size yardımcı oluruz."
Diyerek yanımdan ayrıldı.Böyle çalışanları anlayamıyorum. Tamam yardımcı olmaya çalışıyorlardı. Fakat neden aynı cümleleri tekrar etme ihtiyacı duyuyorlardı? Hem insanlar neden mayoları över ki?
"Bade! Bak ben ne buldum!"
Jale elinde Barbie ve ambulansı ile çıkagelmişti."Jale sen de bu vardı. Neden aynısı alıyorsun?"
Gözlerini kısarak bana baktı. "Aynısı mı? Bir kere o karavanıydı."
"Peki Jale."
Jale mutlu bir şekilde elindeki oyuncağıyla ilgileniyordu. Artık ona oyuncakların fiyatını sormuyordum. Çünkü artık Jale'nin pahalı oyuncak sevdasına alışmıştım.
O sırada kırmızı, beyaz puantiyeli bir mayo dikkatimi çekti.
"Hey bu ne kadar güzel!'
Sesimi duyan Özge elinde alışveriş poşetleri ile yanıma gelmişti.
"Bakayım"
Mayoyu elimden çekip aldı. Bir süre mayoyu inceledikten sonra bana döndü."Güzel. Alabilirsin."
Jale'nin oyuncak sevgisini sorgulamayı bıraktığım gibi Özge'nin moda tutkusunu da sorgulamayı bırakmıştım. Sıradaki bırakmam gereken şey Beyza'nın olumsuz eleştirileriydi.
Sekiz senedir arkadaştık fakat Beyza'nın bu hallerine hâlâ alışamamıştım. Bazen çok kırıcı olabiliyordu. Beyza bu grupta en çok benimle anlaşabiliyordu. Jale ve Özge kırılgan oldukları için Beyza ile çok da iyi anlaştıkları söylenemezdi.
Mayoyu alarak Beyza'nın yanına gittik.
"Ne alacağına karar verdin mi?"
"Evet." Beyza, üzerinde iskelet resmi olan bir t-shirt tutuyordu.Özge ona onaylamayan bir bakış atıp mağazanın çıkışına yöneldi. Beyza ise buna karşılık gözlerini devirdi.
Kolumu omzuna attım. "Bir gün gerçekten anlaşabileceksiniz" Beyza tekrar gözlerini devirirken cevap verdi.
"Ne zaman çıkmaz ayın son çarşambası mı?""Hadi ama Beyza bir az rahat ol. Sen onun kıyafetlerine güzel de, o da senin kıyafetlerinle ilgilenmesin."
"Onun kıyafetlerine güzel deyince benimle ilgilenmeye mi bırakacak? Bunu neden yapsınki? Özge'den bahsediyoruz."
"Çünkü Özge ona iltifat edenleri rahat bırakır. Kendi kıyafetlerini seven birinin bir kaç kere olsun hata yapmasına izin verir."
"Hata mı? Ben kendi tarzında takılınca hata mı yapıyorum?"
"Öyle değil. Özge sevmediği kıyafetler görünce onları alan kişinin hata yaptığını düşünür."
"Ama Özge ile yıllardır arkadaşız. Benim tarzımı biliyor. O yüzden benim aldığım kıyafetlere yine laf edecektir."
"Haklısın. Ama en azından sana onun tarzına uyman konusunda zaman tanıyacaktır. Sen tarzını değiştirmeyeceksin. Ama Özge bunu bekleyecektir. Hem sende bir kaç kere Özge'nin tarzında giyin. Bak aranız nasıl düzeliyor."
"Peki."
Sonunda kasaya gelmiştik. Jale hızlı bir şekilde önümüze geçti.
"Sıranız benim. Bu muhteşem oyuncak bir an önce benim olmalı."
Jale heyecanla yerinde zıplarken ben çantamdan cüzdanımı çıkarıyordum.
On beş dakikanın içinde alışveriş merkezinden çıkmış arabama ilerliyorduk.
"Kızlar bugün bana gelin bu harika oyuncağı birlikte açalım."
"Peki ama bana soğuk kahve yaparsın."
Jale, Özge'ye gülümsedi. "Yaparım tabii."Arabamın yanına geldiğimizde ben sürücü koltuğuna, Beyza yanıma, Özge ve Jale arka koltuğa oturmuştuk.
Arabayı çalıştırırken kızlara soru sordum."Şarkı açayım mı gençler!"
Üç kız olur diye bağırdıktan sonra haraketli bir şarkı açtım.
Hedef, Jale'nin eviydi...Karakterler, mekânlar, olaylar vb. hakkında bilgi postları paylaştığım Instagram hesabım: locketbloom
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP ZÜMRÜT LÂNETİ (Eski Bölümler)
FantasíaKAYIP ZÜMRÜT LÂNETİ 1- GERÇEĞİN KAYBOLMUŞ YÜZÜ Bir arkadaş grubu tatile gitmek yola çıkmışlardır. Ama beklemedikleri bir şey olur ve kaybolurlar. Kimsenin olmadığı bir ormanda. Ormanı gezerken buldukları zümrüt onları kurtarabilecek mi yoksa umutlar...