KAYIP ZÜMRÜT LÂNETİ 1- GERÇEĞİN KAYBOLMUŞ YÜZÜ
Bir arkadaş grubu tatile gitmek yola çıkmışlardır. Ama beklemedikleri bir şey olur ve kaybolurlar. Kimsenin olmadığı bir ormanda. Ormanı gezerken buldukları zümrüt onları kurtarabilecek mi yoksa umutlar...
Selam bölüme başlamadan ufak bir şey söylemek istiyorum. Karakterler,mekanlar vb. İle ilgili küçük bir kitap yazacağım. Ona da profilimden ulaşabilirsiniz!
Medesa, yolun sonuna geldiğinde topuklu ayakkabılarını sertçe merdiven basamaklarından birine vurdu. Birkaç saniye cam kulübeyi izledikten sonra derin bir nefes aldı ve asasını kaldırdı. Kolların iki yana açtı ve yukarı kaldırdı. "Tüm Zümrüt Perileri adına emrediyorum! Umudun kapısı açıl!"
Bu sözler üzerine Medesa'nın dudaklarında muzip bir gülümseme oluştu. Bunu uzun zamandır yapmamıştı...
Gençlerin yanına peri şeklinde gidemeyeceğini bildiği için parmaklarını şıklattı. Bu hareketi ile kıyafeti saniyeler içinde değişti. Lacivert, desenli elbisesi, beyaz platform ayakkabıları, dalgalı siyah saçları, omzuna attığı küçük çanta ve birkaç takı ile oldukça zarif gözüküyordu.
Gençlerin sesleri kulübenin arkasından geliyordu. Yüzüne bir tebessüm kondurdu ve gençlerin yanına doğru ilerledi.
"Merhaba."
Medesa'nın ağzından çıkan tek bir kelime bile gençlerin yönünü ona çevirmesini sağlamıştı.
"Sen kimsin?" diye sordu Beyza elindeki dergiyi masaya bırakırken.
Medesa'nın dudaklarındaki gülüş dahada büyüdü.
"Ben sanırım kayboldum. Ve burada birkaç insan görmek güzel. Bana yardımcı olur musunuz?"
Kızlar şaşkınlık ve şüphe ile Medesa'yı süzüyorlardı.
"Buraya gelirken ufak bir ışık gördüm? Sanki bir yere sihir yoluyla ulaşmak için yapılmış gibiydi?" "Biz öyle bir şey görmedik," dedi Bade oldukça soğuk bir sesle.
"Peki o ışık neydi?" diye sordu Medesa kuşkuyla.
Beyza derin bir nefes alıp kollarını göğsünde bağladı. Ardından kıza baktı. "Göster bize!" Sesi oldukça sinirli çıkmıştı. Jale hafifçe kolunu sıksada bunu umursamadı.
Medesa hafifçe başını sallayıp ilerlemeye başladı. Kızlarda onu takip ediyorlardı.
Genç kız haklıydı kulübenin biraz ilerisinde küçük ışıklar parlıyordu.
Medesa arkası gençlere dönük bir şekilde ellerini şıklattı. Bu sefer peri hâline dönüşmüştü. Kızlar korkuyla periye bakarken Medesa önünü döndü ve sert bakışlarını kızlara yöneltti.
"Benimle gelin!"
Medesa kenara çekildi ve kızlar sarı ışığın hakim olduğu geçitten sırayla geçtiler.
Gözlerini hiç bilmedikleri bir ortamda açmışlardı. Karşılarında oldukça ihtişamlı bir saray vardı.
Genç kızlar, Medesa'yı takip ettiler ve altın kaplamalarla dolu olan saray koridorlarını geride bıraktılar.
Sonra Medesa onlardan biraz uzaklaştı ve genç bir adamla konuştu. Birkaç dakika sonra içeri girdiler.
Pencereden dışarıya bakan Vanessa yönünü genç kızlara çevirdi ve onlara kısaca göz attıktan sonra tahtına geçti.
"Demek kayıp zümrütü bulan kızlar sizsiniz."
Ardından duraksadı fakat ortamdaki sessizlik büyümeden Beyza söze girdi.
"Biz neredeyiz ve bizi buraya nasıl getirdiniz!?"
"Sakin ol küçük bayan her şeyi açıklayacağım." Vanessa soluklandı ve sözlerine devam etti.
"Ben Kraliçe Vanessa. Bulunduğunuz yer ise Hermes. Aynı zamanda Umutsuzluklar Diyarı olarakta bilinir. Dünya'da, umudunu yitirmiş, mutsuz, hayattan bıkmış insanları burada yaşar. Onlara zümrütler veririz ve umutsuz insanlar zümrütlere ulaşır. İşte o an Hermes halkı harekete geçer en sonunda da onu buraya getiririz. Onlara kaybettikleri mutluluklarını geri veririz. Çünkü burada onları mutsuz edecek hiçbir şey yoktur."
"Ama biz hayattan bıkmış insanlar değiliz. Neden buradayız? Hem zümrüt onu neden bulduk?" diyerek sorusunu yöneltti Özge.
Kraliçe bu soru karşısında düşüncelere dalmış gibi görünsede hemen bu düşünceli yüz ifadesi sert yüz ifadesine geri çevirdi.
"Bunları öğrenmek için doğru zaman olduğunu sanmıyorum."
"Pekala burada kalacak mıyız?" dedi Bade kaşlarını hafifçe kıvırdığında.
"Kayıp zümrütün yol açtığı bu hatalar için yeni bir sihir bulmalıyız ve bu zor bir süreç. O yüzden bir süreliğine burada kalacaksınız." Ardından yanındaki kıza baktı ve kafasını salladı."
Genç kız, arkadaş grubunu yanına aldı ve dışarı doğru yürümeye başladılar.
Kraliçe, Medesa'ya bakıp fısıldadı.
"Umarım kayıp Zümrüt lanetli yüzünü göstermez."
☆ﾟ.*･｡ﾟ☆ﾟ.*･｡ﾟ☆ﾟ.*･｡ﾟ
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neler oluyor acaba? Kısa ama aklımdaki gibi bir bölüm oldu. Bu arada kraliçe'yi sert biri olarak hayal edin lütfen. Ama ileride neden böyle olduğunu anlayacaksınız.
Veeee birkaç soru.
Sizce Vanessa neden kızların Hermes'e gelme nedenini açıklamadı?
