10. Bölüm (İnat değil, aşk!)

1K 75 60
                                    

Keyifli okumalar...

Ateş'ten...

Tam on sekiz saattir uyuyordu, sevgilim. Ben uyanalı dört saat oluyordu, ama benim sevgilim hala uyanmak istemiyordu. Hiç mi sevmiyordu bu dünyayı?

Gözlerimi açtığım an doktorları zorla ikna etmiş sevdiğim kadının yanına gelmiştim. Ama komadaydı bedeni. Dokunamıyordum ona, okşayamuyordum saçlarını.

Çok mu canı yanıyordu acaba? Oysa ben canı yanmasın diye bedenimi siper etmiştim ona. Acımasındı narin vücudu.

Oturduğum zeminde gür ayakkabı seslerini duyduğumda başımı, sırtımı yasladığım duvardan kaldırdım. Ozanın buraya geldiğini gördüğümde öfkeyle ayağa kalktım. İki elim de gömleğinin yakasını bulduğunda "Ne yapıyorsun lan burada? Söylesene hala neyi ona kanıtlamaya çalışıyorsun? Maviyle sevgili değil misin? İki kadına da bu iğrençliği nasıl yapıyorsun? Neden mutlu olmamıza izin vermiyorsun? Ela seni çoktan unuttu." dedim üstüne tüm kinimi kusarken.

Ozan başını çevirip Elanın uyuduğu odanın penceresinden ona baktı. Yüzünde bir tebessüm oluştuğunda "Unutmaz o beni. Seviyor. İlk günkü gibi aşık bana." Dedi. Yüzündeki tebessümü silip ellerini kollarıma koyarak bedenimi geri itti. Yaralarımdan dolayı geriye birkaç adım attığımda Ozan hiddetle "Seni sevmiyor Ateş. Kabullen bunu! Onun kalbi bana ait, ve bana ait olarak da kalacak. Kendini kandırma artık!" dedi.

Ozanın sözleri beynimde yankı yaparken, zihnim hepsini yalanlıyordu. Ela benden hoşlanıyordu. Evet, eskisi gibi değildi bana karşı. Gözlerinde kendi siluetimi görüyordum artık. Oysa eskiden ben yoktum gözlerinde.

Güldüm. Hatta kahkaha attım.

"Ben mi kandırıyorum kendimi? Ben? Ben değil, sen kendini kandırıyorsun! Ela benim sevgilim, geleceğim, bu günüm. Ama senin geçmişin. Anlıyor musun beni? Elanın bana yavaş yavaş aşık olduğunu sen de görüyorsun ama inkar ediyorsun. Sence Ela'm sana geri döner mi?"

Cümlem bittiği an kendime kızdım. Bunları biliyorken Ela'dan hesap sormuştum. Ama korkuyordum işte. Sevgimin ateşinin onu yakacağından korkuyordum. Korkularım sevdiğim kadının hayatı ile bana geri dönmüştü. Benim korkularım Ela'mı benden alabilirdi. Ela'm gözlerini açamaya bilirdi.

O arabayı yolun kenarında durdurduğum için kendimi suçlamaktan asla vazgeçmeyecektim.

"Ela'm..." Güldü Ozan.

"O benim Ela'm, Ateş. O benim. Onu aldatmadığımı öğrendiği gün senin yanında bir dakika bile kalmayacak. O sadece üzüldüğü için yanında durmana izin veriyor. Benim inadıma yapıyor. Evet inat bu." Dedi düşüncelerine bir kalıp bularak. Elanın bana olan sevgisini zihninde yok etmeye çalışıyordu.

Ona sert bir cevap vereceğim sırada hemşirelerden biri Elanın odasından çıktı. Bakışlarını Ozanla benim üzerimde gezdirip yanıma yaklaştı.

"Ela hanım uyandı. Birazdan doktor bey gelip sizi bilgilendirir. Lütfen odanıza çıkıp dinlenin. Yaralarınız çok ağır." dediğinde sevinçle dua ettim.

Onu bana geri verdiğin için teşekkür ederim.

Hemşireye "Teşekkür ederim." dediğimde başını sallayıp yanımdan uzaklaştı. Kulaklarım arkamdan gelen topuklu ayakkabı sesiyle dikleştiğinde arkamı döndüm. Ozana doğru gelen Maviyi gördüm.

"Ateş..." dedi bakışlarını kontrol etmek için üstümde gezdirerek.

"İyi misin?"

Başımı salladığımda "Ela nasıl?" Diye sordu hafif endişeyle.

İNATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin