bad habit

917 120 124
                                    

NOT: önceki bölümün okunmaları bu bölümden az, okuduğunuza emin olun!!

biraz anime gifleri arastiriyordum ve icime huzur doldu, aklima da birkac fikir geldi o yuzden simdi bolum yaziyorum. iyi okumaalaaar!

bolumu bitirdikten sonra not: bu bolum digerlerinden cok daha uzun oldu 30 yorum bekliyorum cok degil bence

***

Minho, erken yattığından olsa gerek normalde uyandığı saatten bir saat kadar daha önce uyanmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Minho, erken yattığından olsa gerek normalde uyandığı saatten bir saat kadar daha önce uyanmıştı. Gözlerini aralayıp bulanıklığın geçmesini beklerken yatakta sırtüstü döndü ve kollarını iki yana açarak derince esnedi. Yatakta biraz daha tabiri caizse debelenip uykusu açıldığında ayaklarını zeminle buluşturdu ve terliklerini giyerek ayağa kalktı.

Tuvalete girip ihtiyacını giderdikten sonra lavabonun karşısına geçti ve aynadan kendini incelerken ellerini yıkamaya başladı. Ellerini yıkamayı bitirdiğinde yüzünü de yıkadı ve yemek yerken ağzında nane bir tat kalmasını sevmediğinden dişlerimi kahvaltıdan sonra fırçalarım diye düşündü.

Aşağıya inip mutfağa geçmeden önce amerikan mutfak tarzı olduğundan salona geçip televizyonu açtı, ve sesini mutfaktan duyabileceği seviyede ayarladı. Televizyondaki programlarla vakit öldürmeyi gerçekten seviyordu. Mutfağa geçti ve kendine kaşar peynirli omlet yapmaya başladı.

Omlet pişerken de kahve makinesini ayarlayıp filtre kahve hazırlamaya karar verdi. Olduktan sonra tabağa yerleştirdiğinde üstüne doğradığı yeşil biberleri koydu ve biraz susamı üstüne serpiştirdi. Dolaptan domates çıkarıp omletin yanına biraz kestiğinde hazır olan filtre kahveyi bardağına koydu ve süt eklemeden içine iki kaşık kadar toz şeker atıp karıştırdıktan sonra onu da masaya yerleştirdi.

Rutin olarak yaptığı yemek yerken televizyon izleme işlemini gerçekleştirmeyi unutmadı tabii ki. Onu öğle arasına kadar idare edebilecek kahvaltıyı bitirdiğinde boş tabağını ve bardağını mutfak lavabosunun içine rastgele koydu ve yukarıdaki odasına çıkıp altına açık renk kot bir pantolon, üstüne de gri, oversize tişörtünü geçirdi ve yine gri bir kolyeyle kombinini süsledi.
(en sona foto koydum.)

Banyoya geçip kumral saçlarına şekil verdi, dişlerini fırçaladı, ve hoş alfa kokusunu bastırmayacak şekilde güzel kokulu parfümünden birkaç fıs sıktı.
Odasına geçip ani bir kararla tişörtünü pantolonunun içine soktu ve hafif bombeli olması için çekiştirip pantolonuna siyah bir kemer geçirdi.

Akıllı saatine baktığında 40 dakika kadar zamanın kaldığını gördü. Yol yürüyerek 15 dakika sürüyordu ve kalan vakitte kantinde oturup arkadaşlarıyla vakit geçirebilirdi.

Okula arabayla gitmeyi sevmiyordu. Kuşların cıvıltılarını dinlerken, sahilden temiz havayı soluyarak yürümek daha cazip geliyordu.

Aşağıya inip bu sefer kırmızı olan Converse'lerini ayağına geçirdi. O kadar rahatlardı ki elinde olsa şirkete de Converse ayakkabılarıyla giderdi.

kurye, minsung!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin