OKUYUN LUTFEN!!
oncelikle bu bolume 30 yorum gelmedigi takdirde fici devam ettirmeyi dusunmuyorum. 2 bin kelimelik bir bolume yazacaginiz bir 'selam' ya da baska bir sey cok zor olmamali. bolum okunmasi ortalama 140 kisi olup 10 yorum gelmesi cok sacma. okuyan 10 kisi 5'er yorum atsa 50 yorum oluyor zaten. umarim anlayisla karsilarsiniz, tesekkurler keyifli okumalar....
Çapraz giysi yarışmalarına katılacak olan her sınıf ayrı bir telaş içindeyken Jisung hem teslim edeceği resimlerini hazırlıyordu hem de yarışmayla uğraşıyordu. Babası ve üvey annesi tatillerinden dönmüştü ve evde garip bir huzur vardı, ya da Jisung her şeyle çok meşgul olup eve geldiğinde de direkt uyuduğundan bir şeylerin farkında değildi.
Okulda yapılacak tüm işlerini halletmiş, Minho'yu görememenin verdiği üzüntüyle kuryeliğini yapacağı pizzacıya doğru yönelmişti. Babasının veya herhangi birinin kuryeci olduğundan haberleri yoktu, olmasını da istemezdi. O, o evden kurtulmak için harçlıklarını biriktirirken önüne bir engel çıkmasını istemiyordu.
Pizzacıdan girdiği gibi eline tutuşturulan pizza kutularıyla neye uğradığını şaşırdı, ama buna vakit yoktu. Bir an önce siparişleri yetiştirmeliydi yoksa geç giden siparişlerden parası onun cebinden kesilirdi. Zaten zar zor birikiyordu.
Cebindeki biber gazın kontrol edip şirketin motorsikletine doğru yürüdü. Bagajını açıp pizzaları yerleştirdikten sonra kaskı kafasına geçirip ayağını motorun üstünden attı ve yerleşti. Navigasyona adresi girip motoru çalıştırdığında ayaklarını yerden kesti ve yola koyuldu.
Hem vaktinde yetiştirmeye çalışıyor hem de trafik kurallarına uyup olabildiğince yavaş gitmeye çalışıyordu. Hızdan korkardı, mecbur olmasa böyle bir işi yapmayı tercih de etmezdi zaten. Onun hayalleri vardı. Çizdiği resimlerin keşfedilip sergilerde dikkat çekmesini istiyordu, onlarla ünlü olmak istiyordu. Bu motora ait değildi, kesinlikle değildi.
Birkaç saat daha kuryeliğini yapmaya devam ettiğinde tüm gün motorun üstünde de olsa asansörü olmayan çok katlı evlere çıktığından yorulmuştu. Vardiyası bittiğinden pizzacıya geri döndüğünde motorundan indi ve bagajdaki okul çantasını aldı.
Çantayı yanında sadece kütüphaneden dönmüş izlenimi versin diye götürmüştü. Yoksa niye bu saate kadar dışarıda olup eve dönmediğiyle ilgili bir sürü tartışma konusu çıkardı. Üvey annesi ve Roa'nın ağızına laf vermemeyi çoktan öğrenmişti.
Patronuna vardiyasının bittiğini haber verip otobüs durağına doğru yola koyulduğunda, çantasındaki kulaklıklarını kulağına takıp rastgele şarkı listesini oynatınca açılan güzel melodiyle ses seviyesini yükseltip kulaklıktan taşmasına izin vermişti.
İşten sonra hep kendi gitmeyi severdi. O zaman farklı biriymiş gibi hissediyordu, özgür biri gibi. Sanki en büyük derdi otobüsü kaçırmak, ya da bunca yolu yürümekti. Bu onu minnettar hissettiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kurye, minsung!
Fanfictionkuryeci jisung, pizza asigi olacagini bilmeyen minho. ☆ omegaverse, mpreg ☆ alfa minho - omega jisung ☆ yavas guncelleme ☆ kapak bana ait!!