painting

784 112 62
                                    

selaaam yildiza basmayi ve yorum yapmayi unutmayin!! (beni mutlu etmek tamamen ucretsiz)

30 yorum bekliyorum en az!🫶🏻

okumadan atiyorum yanlisim yoktur umarim

***

Kirlenmiş kısa parmakları beyaz pürüzlü zeminde gezinirken çalan şarkıyı mırıldanıyordu Jisung

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kirlenmiş kısa parmakları beyaz pürüzlü zeminde gezinirken çalan şarkıyı mırıldanıyordu Jisung. Üzerinde omagasının da hissettiği öyle bir huzur vardı ki o cadı sözde kardeşi bile sinirini bozamazdı.

Kapısını kilitlemişti, üvey annesi bunu kesin bir dille reddetse de babasının buna izni vardı, olmasaydı da sorun yoktu, çok sevgili babasıyla kısa bir tatile çıkmışlardı.

Annesinin çocukken aldığı plağa çok sevdiği şarkılardan birini yerleştirip hayatı boyunca yapmaktan zevk aldığı nadir şeylerden olan, onun deyimiyle "duyguların tuvale yansıması" işlemini gerçekleştiriyordu. Bildiğin duygularını tuvale yansıtıyordu. Bunu fırçalarıyla değil, parmaklarıyla yapıyordu.

Ellerindeki yer yer kurumuş, yer yer hâlâ ıslak boyalar ona kirliymiş gibi hissettirmiyordu. Sağ eli tuvale dokunuşlarını yapmak üzere havada beklerken, sol elinin iki parmağını açık mavi rengindeki boyaya batırdı. Islak boyanın teninde bıraktığı nemli hissi seviyordu.

Tam o sırada kilitli olan kapısı zorlandı. Bu, bıkkınca nefes vererek gözlerini devirmesine sebep olduğunda kimin geldiği çok belliydi. Saygısı bile yoktu, kapı çalmak diye bir şey öğrenmediği belliydi. Kilitlememiş olsaydı ve şu an başka bir şey yapıyor olsaydı hiç hoş olmazdı.

"Niye kilitli bu kapı? Aç çabuk bir şey söyleyeceğim."

Jisung'tan bir süre ses gelmeyince bir daha seslendi üvey kardeşi Roa. "Hey! Sana diyorum. Kapat şu müziği!"

Birkaç saniye öncesinde yaptığı gibi yine derin bir nefes verdi ve ayaklandı Jisung. Herkese karşı elinden geldiğince merhametli davranıp empati kuruyordu fakat konu bu cadı olunca aklından hiç geçmeyecek sinsi planlar kuruyordu. Pikabın iğnesini kaldırdı kapıya ilerledi.

Sol elinde yeni aldığı boya olduğundan sağ eliyle kilidi çevirdi, kapıların boya olmasını dert edecek değildi, odasının her detayını boyalarla süslemişti çoktan. Derdi boyanın boşa gitmemesiydi. Aynasının bile kenarlarında rengarenk çiçek desenleri vardı. Kilidi çevirdiği gibi yüzüne gelen kapıyla geriye doğru sendeledi, aptal cadı çok sert açmıştı.

Acının etkisiyle gözlerini kısarak elini alnına götürdü ve tısladı, neyse ki kanamıyordu, ama moraracağına emindi. Üvey annesi ve babası tatillerinden döndüğünde kapatıcıyla kapatması gerekecekti. Roa ise yanlışlıkla verdiği bu zarardan zerre pişmanlık ve üzüntü duymuyordu.

Eli hala alnındayken nefret dolu bakışlarını Roa'ya yolladı Jisung, aptalın tekiydi.

"Ne söyleceksen söyle de bir an önce git buradan." Roa gözlerini devirdi.

kurye, minsung!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin