"Chaeyeoung, senle bu akşam bir yerlere gidelim mi?"
Bu akşam benim doğum günümdü ve Mina'nın bunu unutması imkansız. Çünkü 1 haftadır doğum günüm olduğunu hatırlamıyordum. Ve tahmin edeceğiniz gibi 2 hafta falan atladım yani. Çünkü çok normal bir hayat yaşıyoruz. Buluşuyoruz, yemek yiyoruz falan. Daha beni öpmeye bile utanan bir Mina ile böyle bir hayat yaşıyorduk. İlk çıktığımızda hiç utanmayan Mina şuan utanıyordu, inanılmaz! Annem demişti zaten insan cicim günlerinden sonra değişir diye. Öyle demiyordu da değiştirdim bir tık... herneyse konumuz doğum günüm! Şuan saat 16.23tü ve Mina hala doğum günümü kutlamamıştı. Yani bir kere kutlamıştı ama şöyle olmuştu:
"Mina bugün benim doğum günüm. "
Demiştim. Yani saat dokuz olmuştu ve dayanamamıştım. Saat 24.00dan itibaren sayarsak dokuz saattir kutlamamıştı. Ve cevabı ne oldu biliyor musunuz?!?!?
"Öyle mi, nice yaşlara Chaeyoung. "
Nasıl ya?! Açıkçası bana sarılmasını beklerdim en azından. Ama o gülümsemiş ve kitap okumaya devam etmişti! O kitap benden daha mı önemliydi yani? Ben onun biricik Chae'si değil miydim?
Pekala şuana dönersek artık ümidimi kesmiş sayılırdım. Ama son anda bir yemek teklif etmesi sürpriz parti gibi hissettirmişti. Kızlar kutlamıştı aslında ama onlar da telefonla aramıştı sadece.
"Olur, nereye? "
"Bilmem rezervasyon yaparım şimdi. "
Rol mü yapıyordu yoksa gerçek miydi bilmiyorum ama gerçekten moralim bozuluyordu. Her yıl sürpriz bir parti olacaksa da Nayeon ağzından kaçırırdı ama bu sefer ağzını arasam da bir şey söylememişti. Bu arada Momo ve Nayeon'u sorarsanız hiçbir fikrim yok ve sanırım çıkmıyorlar. Her buluştuğumuzda aynılar ve çıkıyor olsalar Nayeon saklamazdı.
"Deniz kenarı bir yerlere ne dersin?"
Eğer doğum günümü kutlamayacaksak deniz kenarında olmayı tercih ederdim çünkü denizi izlemek çok hoşuma gidiyor.
"Ben de öyle düşünmüştüm. "
Gülümsemiş ve yanıma gelip sarılmıştı. Arayanın kim olduğunu göremediğim çalan telefon yüzünden kalkıp masadan telefonu almıştı. Hiçbir şey anlamadığım telefon konuşmasından sonra Mina odaya gidip üstünü değiştireceğini söyledi. Bu arada da benim de gelmemi ve üstümü değiştirmemi istedi. Kıyafetlerimden bir kaç tane buraya da getirdiğim için giyecek kıyafetim vardı ama odaya girmemle Mina elime yeni bir elbise tutuşturmuştu. Sanırım gerçekten akşam yemeğinde doğum günümü kutlayacaktı! Verdiği elbiseyi giymiştim ve yine ilk ben hazırlanmıştım. Hayır neden her ortamda beklemek zorunda kalıyorum ki?
"Chae, hazırım ben."
Tanrım, melek bu kadın! Hiçbir kadın bu kadar güzel olamaz! Pekala, pekala... Her bölümde bu kadar uzattığım için bu konuyu atlıyorum bir tık. Ama çok güzel olduğunu bilmeniz gerekiyor. Siyah, dizlerinin üstünde sade bir elbise giymişti. Çok şıktı. Eğer benim üzerimdeki elbiseyi merak ederseniz lila bir elbise giyiyordum.
"Arabayı ben mi kullanayım?"
Nereye gideceğimizi tam olarak bilmediğim için açıkçası kullanmak istemiyordum. İlk defa gideceğimiz yerlere giderken ben kullanırsam kayboluyorduk çünkü.
"Ben kullanırım, bu restorana daha önce hiç gitmedik."
Mina çantasını almış ve çıkmıştı. Ben de ceketimi ve cüzdanımı alıp arkasından gittim. Arabanın başında beni bekliyordu. Yavaş yavaş gitmem ve yanına gittiğimde çok güzelsin falan demesi gerekiyor diye düşünüp yavaş yavaş yürüyordum ama Mina bana gülüp acele etmemi söyledi. Üzülmüştüm yani, neden gülmüştü ki. Dizilerdeki gibi yapmıştım aynı. Dudak büzerek koşup yanına gitmiştim. Çok garip bir cümle oldu... Herneyse, yanına gidince öpmüştü! Bu çok şaşırtıcı bir şey arkadaşlar.
"Hadi bin arabaya, gidelim. "
Kocaman gülümsemiş ve kendi tarafıma koşup arabaya binmiştim. Yol boyunca sahile gitmediğimiz ve nereye gittiğimiz konusunda onlarca soru sormuştum. Acaba Mina beni kaçırmak için haftalardır plan mı kuruyodu? Kaçıran Mina olacaksa ikna olabilirdim sanırım.
"Geldik Chae. "
"Nereye geldik? Deniz kenarı değil ki burası. "
"Vazgeçtim oraya gitmekten. "
^^^^^^^
Sanirim kitap kotu olmaya basladi-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bracelet - Michaeng
Fanfiction"Hala saklıyor musun? " "Seni unutana kadar saklayacağım. "