"Kızlar ben yer değiştirebilir miyim?"
Söylediğim cümleyi sadece Mina duymuş ve bana bakmıştı. Diğerleri ise bana bakmadan konuşmaya devam etmişlerdi. Bir de Nayeon'un duyduğunu düşünüyorum çünkü iki saniye bana bakıp tekrar Momo'ya dönmüştü. Sessizce ağlar gibi yapmıştım ama sessizce yapmamın bi manası yoktu, sonuçta duymayacaklardı ama Mina'ya baktığımda gülerek beni izliyordu.
Kimsenin umrunda olmamanın bir fırsat olduğunu sonradan anlamıştım. Sessizce Sana'nın yanına oturmuştum. Sana bana bakıp gülümsemişti. Bu gülümseme tatlı bir gülümseme değildi, açıkçası bu bir gülümseme miydi emin değilim. Bunun olucağından emindim der gibi bakıyordu. Mina'ya döndüğümde bunu beklemiyormuş gibi bana bakıyordu. Hadi ama bunu anladığın için gülmemiş miydin bana?
"Hadi başlasak mı artık?"
Jihyo sıkılmış olmalıydı ki bağırarak konuşuyordu. Ama evet haklıydı, ben de sıkılmıştım. Artık başlamak istiyordum.
"Tamam başlayalım. Nayeon çevirsin, onun uğurlu geleceğini düşünüyorum. "
Bir dakika ne? Bunlar ne zaman çıkmaya başladı? Nayeon neden sırıtıyor? Ev arkadaşımın sevgilisi var ama ben yeni öğreniyorum?
"Bir dakika, siz ne zamandır çıkıyorsunuz? "
Evet Jihyo, bize söylemediği için döv o Nayeon'u.
"Çıkmıyoruz ki, belki çıkarız bi kaç saat içinde. "
Nayeon'a baktığımda kızardığını görmüştüm. Kızarmak değil domates olmuştu. Momo onun kalbini patlatmıştı resmen.
Kesinlikle Momo'nun planı dolapta çıkma teklifi etmekti. Ama bu Nayeon için ölüm tehlikesi taşıyan bir plan. Herneyse en azından Nayeon'dan kurtulur ve Mina'yla yaşamaya başlayabilirim. Çok güzel bir senaryo, gerçekten.
"Chaeyoung, Chaeyoung... Hey, Chae! "
"Ha... Efendim? "
"Şişe sana ve Mina'ya denk geldi diyoruz bir saattir, girsene şu dolaba. "
Hadi ama neden ilk ben? Daha cesaretimi toplayamamıştım... Tamam sadece oturup sohbet edeceğiz.
"Chaeyoung, gelicek misin? İstemiyorsan cezalı oynayalım, ben cezayı kabul edebilirim. "
Mina neden beklediğimi anlamamıştı. Ben de anlamamıştım açıkçası... Ama ayağıma gelen fırsatı geri tepemezdim.
"Hayır, gerek yok. Bir kaç dakika oturmamak için neden ceza alalım ki? "
Gülümsemiş ve Mina'nın yanına oturmuştum. Mina da gülümsemiş, hayal kırıklığı yaşamış olan yüzü gitmiş ve tekrar o melek yüzü gelmişti.
"Sürenizi başlatıyorum. Siz de kapağı kapatın artık. "
Jihyo bizi azarlayarak konuşurken Nayeon ise sırıtarak bize bakıyordu. Tzuyu Nayeon'a bir şeyler anlatıyordu ama o bana kaş göz işarerleri yapmakla meşguldü. Gözlerim ise onu öldüreceğimin fragmanını izletiyordu ona. Mina ben dolabı kapatmayınca uzanıp tarafımdaki kapağı da kapatmıştı. Acaba hangi şampuanı kullanıyordu? Şekerli parfümü de çok güzeldi. Ve sarı saçları yüzünden kapanan gözüm sayesinde onun mükemmel yüzünü 2 saniye boyunca görememiştim. Hadi ama bu ne kadar büyük bir kayıp haberiniz var mı?
"Chaeyoung, sana Chae diyebilirim değil mi? "
"Tabii, diyebilirsin. " Ben de sana hayatımın anlamı diyebileceksem neden olmasın?
"Sadece bana mı bakıcaksın Chae... "
Mina yine gülümsemişti ama sanırım ağzım açık onu izlememden rahatsız olmuştu. Haklıydı yani, dolap açık olsa Nayeon bu halimin fotoğrafını çeker ve günlerce... hayır aylarca dalga geçerdi.
"Özür dilerim dalmışım... Ne hakkında konuşmak istersin? "
"Bilmem... Mesela bilekliğin olabilir mi? "
"Ha... Konserde verdiğin bileklik mi? "
Bileğime bakıp bunu fark etmesine şaşırmaya başlamıştım. Evet şuan tam bunun zamanı. Çok dikkatli bir insandı sanırım yoksa bunu nasıl fark edebilir ki?
"Evet, takman çok hoşuma gitti. Açıkçası konserden önce bi videoda görmüştüm. Bir çocuk konserinde, hoşlandığı kızın bileğine bilekliğini takıyordu. Daha sonra evlendiklerini okudum yorumlarda da. Ben de denemek istedim. Herhangi birine bilekliğimi vermek ve kaderin bizi de birleştirip birleştirmeyeceğini görmek istedim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bracelet - Michaeng
Fanfiction"Hala saklıyor musun? " "Seni unutana kadar saklayacağım. "