" hayat parçam için,
evlendin, bu hâlâ garip geliyor. hem de park sunghoon ile. o benim çocukluk arkadaşım, söyledim mi bunu? o zengin bir aileden ama hiçbir zaman bununla övünmez. hatta bu konudan bahsedilmesinden bile hoşlanmaz. o çocuğun seni mutlu edeceği dokuz köyün dilinde. keşke sunghoon olsam, keşke tek sevgin ben olsam.
sevgi. bu dünyanın herkese verdiği bir şey değil. kilisedekiler eskisi kadar gitmediğim için şikâyet ediyor. 'tanrı yaratır, tanrı bahşeder. tanrı her kulunu sever.' tanrı belki de beni sevmedi. belki de tanrı'nın unuttuğu bir çocuğum. bu ayeti bana okuma - yazma öğreten adam öğretti. tanrı beni yarattı, tanrı bana acı bahşetti, tanrı seni benden aldı. bu sözlerim ölünce başıma bela olacak belli. yine de kısa bir düşünce işte.
bugünlerde fazlasıyla rus edebiyatı okuyorum. hepsinin hikâyeleri yürek acıtıyor. hepsinin üzerine bir toprak örtülüyor. tanrı sıkıca sarıyor kullarını. ölsem jungwon, ölsem benim için gözyaşı döker misin? sadece sormak istiyorum, ölmek gibi bir amacım yok.
toprağın altı da güneşi görür mü? tanrı aciz kullarını öylece bırakır mı sence? aciz olmaktan hep çok korktum. daha büyük korkularım hep vardı. sensiz kalmak, en büyük korkumdu. korkum gerçekleşti. sensiz kaldım, evsiz kaldım. evime gitmek istiyorum jungwon. evime çok ihtiyacım var. lütfen konuş benimle. hiç olmazsa birkaç satır mektup yaz benim için. seni çok özlüyorum.
-jay park "
bu bölüm çok kısa oldu, lütfen kusuruma bakmayın. teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dear dreams - jaywon
Fiksi Penggemarnarları soracak olursan, evimin arka bahçesine bir ağaç ektim. bir nar ağacıydı. benimle bir olsun diye, ancak meyve vermedi. ilk yıl çiçekleri döküldü. iki yıldır doğru düzgün meyve vermiyor. bu yıl da pek sağlıklı değil, kesilmesi gerekiyor. onu k...