pretty brown eyes and a mind full of thoughts

371 48 0
                                    

"Tanrım, geç kalacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Tanrım, geç kalacağım."

Delilah topuklu ayakkabılarını yere vurarak evin içinde koşmaya başladığında derin bir nefes aldım.

"Rujum nerede?"

Cırtlak bir sesle konuştuğunda gözünün önündeki ruju ona uzattım.

"Sağol aşkım."

Bana öpücük atarak rujunu sürdükten sonra çantasını omzuna taktı.

"Gelmek istemediğine emin misin?"

Kafamı iki yana salladığımda sıkıntılı bir nefes vermesiyle göz devirerek onu itekledim.

"Eğlenmene bak Delilah, ben eğlenecek bir şeyler bulurum."

Yüzündeki sırıtıştan dolayı hafifçe koluna vurdum.

"Pekala, gidiyorum."

Sonunda evden gittiğinde derin bir nefes vererek oldukça dağılmış olan eve baktım, toplamak her zaman olduğu gibi bana kalmıştı.
Etrafı toplamaya hazırlanmışken Tony'den gelen görüntülü aramayla kendimi koltuğa attım.

"Güzelim."

Tony genişçe gülümseyerek konuştuğunda ona aynı şekilde karşılık verdim.

"Merhaba."

"Günün nasıl geçti?"

"Delilah evden gidene kadar beni oldukça yorsa da eğlenceliydi, peki ya senin?"

Tony elinde uğraştığı işi bırakarak aniden ekrana baktığında kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

"Bir dakika, evde yalnız mısın?"

"Evet."

"Kapatmam gerek, seni seviyorum."

Aniden suratıma kapattığında dudaklarım şaşkınlıkla aralandı.
Bu oldukça garipti.

Bir süre sonra etrafı toparlayıp odaya ilerledim.
Üzerimdeki tişörtü çıkardığım sırada camdan gelen tıkırtılar ile gözlerim oraya doğru döndü.

Yavaşça cama ilerleyerek perdeyi çektiğimde cama yaslanmış bir şekilde bana bakan Tony'i beklemiyordum.

"Bir an hiç duymayacaksın sandım."

Kendini içeriye attığında şaşkınlıkla ona baktım.

"Oraya nasıl geldin sen?"

Tony sırıttı.

"Ben demir adamım."

Göz devirerek onu iteklediğimde beni kendine çekerek dudaklarıma sert bir öpücük bıraktı.

"Seni özledim."

Fısıltıyla konuştuğunda kıkırdadım.

"Bende, belki biraz."

Göz devirdiğinde gülümseyerek yanağına ufak bir öpücük bıraktım.

"Beni böyle karşılaman oldukça hoşuma gitti Marigold."

Gözleri sütyenimde dolaştığında göz devirdim.

"Görmediğin bir şey değil."

Tony kafasını iki yana sallayarak güldüğünde dolaptan çıkardığım tişörtü üstümde geçirdim.

"Kahve?"

Kafasını onaylar anlamda salladığında onu da çekiştirerek mutfağa doğru ilerledim.
Hazırladığım kahveleri tezgaha bıraktığımda Tony'nin kollarını belime sarmasıyla gülümsedim.

"Geçenki gibi bir facia olmasını istemeyiz, değil mi?"

Gülerek konuştuğumda kahve dökülen elime birkaç tane öpücük bıraktı.

"Bazen o barda tanışmadığımızı düşünüyorum."

Tony'nin kaşları çatıldı.

"Nasıl yani?"

Ellerimi ensesine çıkararak saçlarıyla oynamaya başladım.

"Sanki beni uzun zamandır tanıyormuşsun gibi."

Tony hafifçe güldüğünde gülümsedim.

"Seni önceden beri tanımak isterdim ama artık yanımda olduğuna göre bunun bir önemi yok."

Kafamı onaylar anlamda salladığımda bana ufak bir öpücük vererek geri çekildi.

"Gel hadi, bu geceyi eğlenceli kılalım."

Kahvelerden birini ona vererek elini tuttum ve beni ilerletmesine izin verdim.
Eğer istediği buysa bu geceyi eğlenceli kılacaktım.

marigold || dark! Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin