What about the plans we made?
"Gitmek istiyorum."
Sakin bir sesle konuşarak karşımdaki koltukta oturan Tony'e baktığımda beni umursamadan elindeki anahtarla oynamaya devam ediyordu.
"Tony, gitmek istiyorum."
Tekrardan direttiğimde sert bakışları üzerimde gezindi.
"Seni seviyorum."
Sinir bozucu bir sakinlikle konuştuğunda derin bir nefes verdim.
"Umurumda değil, şu sikik anahtarı ver ki şu evden defolup gideyim artık."
Tony beni umursamadan hızlıca yanıma oturdu.
"Dinle Marigold, seni seviyorum.
Bu kadar net ve basit, bazen insanlar için hayal kırıklığı olduğumu biliyorum, bir şeyler yapmadan önce ne istediğimi ve ne düşündüğümü nadiren biliyorum, yaptığım şeyler hakkında en ufak bir fikrim yok ama tek bir şeyi biliyorum ki bana doğru hissettiren tek kişi sensin.
İstediğim sensin."Elleri ellerime uzandığında hızlıca geri çekildim.
"Senin bana hissettirdiğin tek şey korku, kendinde değilsin Tony.
Tıpkı söylediğin gibi yaptığın şeyler hakkında en ufak bir fikrin yok ve bunların ne gibi sonuçlar doğurabileceğinden de."Derin bir nefes alarak etrafa bakındım.
"Beni tıpkı bir kukla gibi oynattın sen, hissettiğin şey aşk değil Tony, öyle olduğunu iddia etsen de buna inanmıyorum, inanmayacağım da."
Tony'nin gözlerinin dolduğunu görebilmiştim.
"Şimdi bana anahtarı ver, buradan gittiğimde de git ve sana yük olandan kurtul."
Parmağımla hafifçe ark reaktörüne vurduğumda gözleri oraya indi.
"Bu davranışlarının sebebi bu mu bilmiyorum, inan hiçbir fikrim yok ama bu değilse bile sana zarar veren bir şeyden kurtulmuş olursun, buna bende dahilim."
Avucumu açarak beklediğimde Tony elindeki anahtarı sıktı.
"Seni bir daha göremeyecek miyim?"
Gözünden akan yaşla titrek bir nefes verdim, gardımı indirirsem iyi olmayacaktı.
"Üzgünüm."
Kafamı iki yana salladığımda Tony anahtarı sıkmayı bırakarak yavaşça avucuma bıraktı.
"Teşekkür ederim."
Elimi hafifçe omzuna koyarak hızlıca ayağa kalktım ve kapıya ilerledim.
Anahtarı taktığımda kapının açılmamasıyla kaşlarım çatıldı."Bu anahtarın doğru olduğuna emin misin?"
Tony sessiz kaldığında ellerim kilitten uzaklaştı.
"Değil."
Kendi sorumu kendim cevapladığımda omuzlarım çöktü.
"Neden?"
Gözümden akan yaşı silerek konuştuğumda Tony birkaç adımda yanıma geldi.
"Özür dilerim, benden nefret edeceğini biliyorum ama seni bırakamam Marigold, bunu isteme benden."
"Tony."
Tony elini saçlarımda gezdirerek bana sarıldığında gözümden akan yaşlar tişörtünü ıslatmaya başlamıştı.
"Özür dilerim, çok özür dilerim, seni seviyorum."
•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
marigold || dark! Tony Stark
Fanfiction"i've touched you for the first time, is it a dream?"