Bölüm 9: Kalbim

14 1 0
                                    

Merhaba yeni bölümle karşınızdayım Dora ve Arya Kafamda canlandırıp bir hayat yaşatmak gerçekten muhteşem ama bazen kurguda zorlanıyorum. Dora'ya bunu yaptırmak doğru mu diye düşünüyorum. sonunu aşka nasıl bağlayacağımı düşünüyorum sizinle birlikte kitabın sonun ne olacağını gerçekten bende merak ediyorum.

.

İyi okumalar canlarım.

.

M.S


Düğünü zar zor atlatmıştık. Ayağım burkulduğu için Dora beni her yere taşımak zorunda kalmıştı. Her beni kucağına aldığında kalbim istemsiz çok hızlı atıyordu. Tekrar bayılırım diye o kadar korkuyordum ki benim için büyük rezillik olurdu. Allahtan bayılmadım kalbim fazla hızlı çarpmaya gelemiyor. Hep beraber annemlerle Dora ile bana ayarladıkları eve geldik. Kapını girişinde Dora evi görünce kısık bir sesle "çok iyi!! istemeden bile olsa senin şu suratını görmek zorunda kalacağım" dedi. Ne demek istediğini anlamayarak içeri baktım ev bir artı birdi Amerikan mutfaktı çok küçüktü. Yutkundum.

İçeri geçtik ve koltuğa beni fırlatır gibi koydu resmen. Annemlerle bize eşlik ettiği için yine sesimi çıkarmamıştım ama  öfkeli bir şekilde Dora'ya bakmayı ihmal etmemiştim o ise bana aldırmadan annesine döndü. "Daha küçük bir ev bulamadınız mı?" Dedi  isyankar bir şekilde " oğlum siz yeni evlisiniz, gözden uzak gönülden ırak olmayın diye küçük bir ev tutuk" hah çok iyi sanki severek evlendik. Dora beni hiç sevmiyor ki. Yani benimki de sevgimi ,hayranlık mı bilmiyorum ama.
"Hadi biz sizi yalnız bırakalım dedi" kayınvalidem.

"Arya bunları içmeyi unutma" dedi annem. Elindeki torbaya baktım ilaç doluydu. Kalp hastalığınızın olmasının en kötü tarafı bir sürü ilacınız olması.

Elime sıkıştırdılar ve gittiler ben niye konuşmuyordum ki dilimi yutmuş gibiydim şuan. Gergindim sanırım yalnız kalmak istemiyordum. 

Dora bizimkileri kapıya kadar eşlik etti. Sonunda bitmişti şu curcuna ama içimde karman çorman olmuş duygular başımı ağrıtmıştı. Elimdekileri dolaba koymak için duvara tutuna tuna dolaba yürüdüm. bileğim morarmıştı baya kötü incitmiş olmalıydım. bu kilo ile ince topuk giymeme ısrar eden Dilan'a küfürlerimi esirgemedim. Dolaba ilaçları koyup buzluktan buz torbasını aldım. Mutfakta yere oturup gelinliğimi elimle toplayıp buzu şişen yer koydum. biraz dindikten sonra ayağa kalkmanın daha mantıklı olduğunu düşünüyorum. 

Duvara yaslanıp beni izliyordu. uzun bir sessizlik oldu evde. ikimizde şuan durumun çok garip olduğunun farkındaydık. Nasıl bir evlilik olacaktı bu .Gerçek bir evlilik olmayacağı kesindi. Duvardan ayrılarak odaya gitti. kapak açıp kapatma sesinden üstününü değiştirdiğini anlayabiliyordum. Korsem aşırı derecede sıkıyordu ve benimde artık üstümü değiştirmem gerekiyordu.

Kapı tekrar açıldığında Dora'ya döndüm. Altına siyah pantolon üstüne siyah tişört ve onun üstüne deri ceket giymişti. koluna da sırt çantası almıştı.  "bir yere mi gidiyorsun" dedim istemsizce gittiğini görüyorsun ya arya salak mısın kızım. suratıma öyle öfke dolu baktı ki yerimden sıçrayabilirdim . Gerginlikten dudaklarımı kemirmeye başladım. öfkeli gözleri dudaklarıma kaydı. "hesap mı soruyorsun ?"dedi yapay bir şekilde " Doğru evlenmemizi istediğin gibi gerdeği de  istiyorsundur sen "duyduklarım o kadar aşağılayıcıydı ki neye uğradığımı şaşırmıştım ama bunu ona belli etmeyecektim.

"Seninle iki cihan bir araya gelse de birlikte olmam "dedim gözlerini içine baka baka . Kolundaki çantayı yere fırlattı ve aramızdaki boşluğu kapatacak şekilde çömelerek üstüme eğildi. yakınlığından dolayı kafamı geriye doğru uzaklaştırdım. Gözlerimi yere indirdim halının desenine bakmaya başladım. kalbim çok hızlı atıyordu. yanaklarıma ateş basmıştı etkisi beni mahvediyordu.

"sana yaklaştığımda bile heyecandan elin ayağın titriyor ve sen beni istemediğini mi söylüyorsun" dedi pürüzsüz ve tok çıkan sesi yutkunmama sebep oldu. Halıda ki gözlerimi ona çıkardım. Suratını hiç bu kadar yakından görmemiştim. Adem elması cennete kalan son elmaymış gibi çekici geliyordu gözlerime. Dudakları kırmızı bir şaraptı sanki hiç içmemiştim ama deli gibi tadına bakmak istiyordum. Gözleri yüreğimi burkuyordu. Kapkara gözlerinin içinde kendi yansımamı gördüm, hapsolmuştum. 

Elini uzattı yorgunluktan dağılmış saçımın tutamın kulağımın arkasına sıkıştırdı. Parmağı kulağıma deyince içim titredi bunu dışa yansıtmamak için büyük bir güç sarf etiğime eminim. Ondan gerçekten etkileniyorum ve bunu bana karşı böyle ezici şekilde kullanması sinirimi bozuyordu. kulağımdaki elini elimin tersiyle vurdum. kaşlarımın çatıldığına emindim. sevgimi ezik bir şekilde kullanmasına izin veremezdim. şaşkınlığını gözlerinden okudum ama hemen donucu bakışlarına geri dönmüştü. Meydan okur bir şekilde gözlerinin içine baktım kaybolmak uğruna.

"Ne var yani seni sevdiysem, sevgi kötü bir şey mi?" bu sözler benden çıkıyordu ama sanki ben söylemiyordum bu cesaret benim olamazdı. "Nereye gidersen git sence böyle bir insan olduğunu bilsem sever miydim seni pislik herif "Tükürürcesine çıkmıştı sözler dilimden. 

Birden beni kucağına almasıyla çığlık atmam bir oldu. "Ne yapıyorsun bırak beni" göğsüne yumruklar atıyordum . Suratı bir volkanı andırıyordu. Beni fırlatırcasına yatağın üstüne attı. yataktan dengemi kaybedip geriye düşmüştüm. Gergin bir ortamda olmasak bu duruma gülebilirdim. Sinirden kıpkırmızı olduğuma emindi. üstümdeki gelinlik o kadar sıkıyordu ki kurtulmak istiyordum. üstüne bir de can sıkıcı şu herifle uğraşıyordum.

" Sence senin sevgin normal mi ?"diye bağırdı. bağırmak kelimesi hafif bile kalırdı kükremişti resmen. ceylan gibi yerimden sıçradım. "Ben seni sevmiyorum ve senin sevgin benim için hiçbir şey ifade etmiyor anlıyor musun?" dedi. Odada tur attı arada siyah saçlarını çekiştiriyordu. Üstündeki deri ceketi hışımla çıkartıp yere attı ve üstüme doğru geldi. " senin istemediğin her şeyi sana yaşatacağım, bunu yavaş yavaş öldüre öldüre  yapacağım. " Gözlerim söyledikleriyle sonuna kadar açıldı.  

"yaklaşma bana " suratındaki sırıtış beni korkutuyordu. Odadan dışarıya doğru sekerek çıkmaya çalıştım ama başarılı olmam imkansızdı Dora kolumu tutmasıyla yatağa fırlatması bir oldu. Korku iliklerime kadar işlemiş kalbim olması gerekenden daha fazla çarpıyordu. Delirmiş gibiydi. Üstüme çıkarak kollarımı tuttu.

"Dora Bırak beni." çırpınışlarım çığlıklara dönüştü Dora üstüme eğilerek öpmeye çalışınca elimin tekini ondan kurtarabilmiştim. Dudaklarımızın sürmesiyle tokattı suratına sert bir şekilde geçirdim. Ne kadar onu seversem seveyim kimse bana zorla sahip olmaya çalışamazdı. önce ondan sonra onu sevdiğim için kendimden tiksindi. Tokattan dolayı kafası sağa doğru yatmış diğer kolumdaki eli gevşemişti. ne ara gözlerimden bu kadar yaş akmıştı bilmiyorum . korkudan kalbimin sesini artık kulaklarımda hissediyordum. İkimizde nefes nefese kalmıştık. Elimi Kalbime götürüp kapadım. Kalbime giren ağrıdan dolayı nefeslerim hırıltılı çıkmaya başlamıştım. Acı gözlerimi karartmaya başlamıştı. Dora garipliği Fark etmiş olacak ki üstümden kalkmıştı. kollarımı tutup, endişeli bir suratla gözlerime baktı "Neyin var ne oluyor!! " sesi kulaklarıma uğultu bir şekilde ulaşmış. gözlerim acıya dayanamayıp kapanmıştı.

Arya'ya Ne olacak sizce?

Beğeni ve yorumlarınız benden esirgemeyin lütfen .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Keşke Benim OlsanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin