Taehyung:
***********
Yemeklerin bittiğini düşündüğümde yerimden kalkmıştım fakat tekrar zincire takılan saçımla ağzımdan kaçan inleme bana pekte yardımcı olmamıştı. Tezgaha yöneldiğimde daha önce hiç kullanmadığım başka bir siyah tabağı daha çıkartmış ve yemekleri servis etmeye başlamıştım. Hayatım boyunca yanlız yemek yediğim masada şimdi bir başkasıyla yemek yiyecektim. Anlamsız gerilmemi saklamaya çalışırken yemekleri doldurdum."saçlarını nasıl kesmemi istersin?"
Önüne bıraktığım tabağa bakmadan bana bakan kişiye verecek bir cevap ararken gözlerim ona takılmıştı
"seninkiler gibi yapamazmısın?" sorduğum soruyla şaşırmış gibiydi.
"bu modelimi istiyorsun?"
"evet güzel gözüküyor" dediğimde ne zaman daldığımı bilmediğim saçlarından gözlerimi ayırmış ve yerime oturmuştum. Karşımdaki kişi sırıtırken kendimi daha fazla utanmamak adına yemeğe gömdüm.
***********
Şu an üst kattaki banyoda siyah tabureye oturmuş jungkook un tarif ettiğim yerden makası getirmesini bekliyordum. Bir yandansa karşımdaki aynadan batık görüntüme bakıp iç çekmiştim.
"neden iç çekiyorsun meleğim?" yansımadan arkamdaki jungkook u gördüğümde saçlarımın gideceği gerçeğiyle heyecanlanmıştım
"gelçi böyle bir görüntüye kim iç çekmezdiki" dediğinde yüzümü eğmiştim. Yine yapıyordu. Güzel olmamama rağmen bana iltifat edip duruyordu.
"bana iltifat edip durma" dediğimde etrafa bakarken konuştu
"sana nasıl iltifat etmem?"
"altına serebileceğim birşey yokmu" diyip konuyu değiştirdiğinde parmağımla kapalı olan dolabı göstermiştim.
Dolabı açıp aldığı örtüyü saçlarımın altından omuzlarıma bırakmıştı. Heyecanla ellerimi birbirine birleştirip gözlerimi kapatmıştım. Fakat ellerimin üzerimde hissettiğim ellerle tekrar gözlerimi açmıştım. Tam karşımdaydı. Ellerimi dahada sıkarken konuştu
"endişelenme! Bana güvenebilirsin sana zarar verecek hiç bir şey yapmam"
"sözmü?" diye sorduğumda yüzünü hafifçe yaklaştırıp dudaklarını alnıma bastırmıştı. Bu histe neydi böyle. Kalbim depara kalkarken alnımdaki dudakları kalkmış ve çok uzaklaşmadan konuşmuştu
"söz"
Verdiği sözün ve az evvel alnıma değmiş olan dudakların etkisindeyken jungkook arkama geçmişti. Eline aldığı makasla onay ister gibi bana bakmıştı. Aynadaki yansımasına başımı salladığımda daha fazla oyalanmadan saçlarımı kesmeye başlamıştı. Acıtmadığını gördüğümde ne zaman tutmaya başladığımı bilmediğim nefesimi geri vermiştim. Bir 10 dakika sonra işinin bittiğini söylediğinde başımdaki rahatlamaya şaşırmıştım. Sanki üzerimden bir ağırlık kalkmıştı.
"wooaaah ne çok saçın varmış taehyung" diyen jungkook la gülmemi daha fazla tutamamış ve kocaman tebessüm etmiştim
Jungkook un gülmesi ağzında donarken yanlış birşeymi yaptım diye düşünmeye başlamıştım. Yavaşça gülmem solarken kendine gelmek istermiş gibi silkelenmiş ve solmuş olan gülmeme bakmıştı"gülüşün...... Çok güzel" yavaşça dile getirdiği iltifatı beklemediğimden bir anda yüzüm kızarırken konuşmuştum
"yine yapıyorsun"
"neyi?" diye sormuştu
"bana güzel deyip durma" diye sitem ettiğimde bana yaklaşmış ve anında dibime girmişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEEP/// <Taekook>
FanfictionLanetli bir şatoda zincirler içinde hapis hayatı yaşayan taehyung ve peşindeki casuslardan kaçarken kazara şatoyu bulan veliaht prens jungkook. ******* Bulunduğu şatoda siyahtan başka renk görmeyen çocuğa söz vermişti jungkook, ona yüzlerce yeni re...