Medyadaki güzelliğe bakmayı unutmayın,
Taehyungun anlatımından;
Odaya dolan ışıklarla gözlerimi açtığımda altımdaki bedeni rahatsız etmemek adına sessizce kalkmaya çalışmıştım.fakat odaya dolan ışığın jungkookun yüzüne vurması sonucu oluşan muazzam manzarayı izlemesem günah olurdu. bu yüzden kafamı yastığa koymuş ve karşımda üst bedeni çıplak şekilde yatan ve vücuduna vuran ışıklardan daha fazla parıldayan adamı izlemeye başlamıştım.
Hayatım bir anda tersine dönmüş ve hayatım boyunca gülmediğim kadar son birkaç gün içinde gülmüştüm.
"Çok beğendin herhalde yüzüm delinecek."
Diyen jungkook düşüncelerimden sıyrılmamı sağlarken utanmamış aksine anlık gelen cesaretle elimi yüzü üzerindeki saçlara atarak yüzünden çekmiştim. Yeni uyamdığı için hafif şiş gözlerle bana bakan jungkookun saçlarını yüzünden çektiğimde izlemeye devam ederken konuşmuştum.
"Dışarıdaki renklerden bile daha yakışıklı olduğunu söylemişmiydim"
Dediğim şeyle kıkırdamış ve yan dönerek yüzlerimizin eşitlenmesini sağlamıştı
"Nasıl yani sence renkler yakışıklımı"
Sorduğu soru söylediğim şeyin saçmalığını hatırlatırken bende gülmüştüm
"Evet hatta bence en yakışıklı renk kırmızı"
Karşımda gülen adam bana ne sevap işlediğimi sorgulatırken kendimi ana bırakmış ve sadece gülmüştüm.yarının getirebileceklerinden habersiz şu an sadece gülmek istedim.
**********
"Dışarı çıkmak istermisin?" diye soran jungkookun sorusuna her ne kadar heyecanlansamda önünde durduğum camdan ayrılmamış ve bileğimdeki zincirleri göstererek cevap vermiştim.
"Zincirler kapıya kadar gitmemi engelliyor"
Başıyla onaylamış ve yanıma gelerek ellerimi tutmuştu.bir süre sessizce zincirleri incelemiş ve çıkartmanın bir yolu varmı diye kontrol etmişti.
Fakat imkansızdı bu zincirler çok küçüklüğümden beri benimle birlikteydiler.
Eğer imkanım olsaydı zaten çoktan çıkartmıştım
"Bu zincirleri çıplak elle çıkartamayız güzelim, bağzı araç gereçlere ihtiyacım var. Fakat onları burada bulabileceğimi sanmıyorum"
Diyen jungkooka sadece başımı sallamış cevap vermemiştim. Zaten tahmin ettiğim birşeydi
"Ya seni zincirlerini çıkartmadan dışarı çıkartabileceğimi söylesem?"
Söylediği şeyle heyecanlanırken hızla ellerini tutmuştum.
"Nasıl?"
Gözleriyle camları işaret etmişti
"Camdan"
Ardından pencereye ilerlemiş ve ortaski kısmı çevirerek açmıştı
Bu aleti tekrar çıkartabiliyormuydu?
"Zincirlerin çok uzağa gitmemize izin vermez belki ama en azından birkaç metre alanın olabilir"
Biraz bekledikten sonra ise devam etti.
"Daha önce çimenlere bastınmı hiç"
Kafamı iki yana doğru salladığımda heyecandan ne diyeceğimi bilemiyordum.
Ben dışarımı çıkacaktım?
Camı açık bırakıp yanıma geldiğinde ayaklarıma doğru eğilmiş ve ellerimi destek almak amaçlı omuzlarına koymamı sağlamıştı. Ardında çoraplarımı çıkartdı ve doğrulup ellerimi tuttu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEEP/// <Taekook>
FanfictionLanetli bir şatoda zincirler içinde hapis hayatı yaşayan taehyung ve peşindeki casuslardan kaçarken kazara şatoyu bulan veliaht prens jungkook. ******* Bulunduğu şatoda siyahtan başka renk görmeyen çocuğa söz vermişti jungkook, ona yüzlerce yeni re...